Kara harekâtını, Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk defa netlikle Katar dönüşü telâffuz etti.
Irak kuzeyinde yaklaşık 140 kilometre derinlikte 45, Suriye'de ise yaklaşık 20 kilometre derinlikte 44 terör yuvasının tam isabetle vurulduğunu belirttikten sonra, "Bunun sadece bir hava harekâtıyla sınırlı kalması da söz konusu değil" dedi.
Önceki gün Artvin Yusufeli Barajı'nın açılışında, "Birkaç gündür, uçak, top, SİHA'mızla teröristlerin tepesindeyiz. En kısa sürede tank ve askerle birlikte hepsinin de kökünü kazıyacağız bunu da böyle bilin" diyerek kararlılığımızı tekrarladı.
Tanklar... İşte milletçe selam duracağımız tanklar da devrede...
Dün de AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu:
"Uçaklarla, toplarla, SİHA'larla yaptığımız operasyonlar sadece başlangıçtır. Hatay'dan Hakkâri'ye kadar güney sınırlarımızın tamamını, ülkemiz topraklarına saldırı imkânı bırakmayacak şekilde bir güvenlik şeridiyle kapatma kararlığımız her zamankinden bugün daha güçlüdür. Gerçekleştirdiğimiz sınır ötesi harekâtlarla bu şeridin bir kısmını oluşturduk. Tel Rıfat, Münbiç, Ayn el-Arab gibi çıbanbaşı yerleri bir bir halledeceğiz..."
Demek ki;
1. Kara harekâtının eli kulağında.
2. Hedefler belli; Tel Rıfat, Münbiç, Ayn el-Arab (Kobani).
3. Hedef Fırat'ın doğusu/batısı, Hatay'dan Hakkâri'ye kadar güney sınırlarımızın tamamının güvenlik şeridine kavuşturulacak.
Cumhuriyet tarihinin en büyük, en kapsamlı sınır ötesi harekâtından bahsediyoruz.
O güvenlik şeridi çekilecek ve Türkiye terör belâsına en büyük darbeyi vuracak.
Türkiye, ayağına 40 yıldır takılmak istenen bölücü terör prangasını kıracak.
Kimileri hâlâ Amerika ne der, Rusya ne der mavalını okuyor.
Dün Meclis çatısı altında Cumhurbaşkanı Erdoğan ne dedi:
"Bilmiyorlar ki biz artık bu safhaları geçeli çok oldu. Vesayetin burnunu sürten, sokakları karıştırmak isteyen vandalları bozguna uğratan, teröristleri açtıkları çukurlara gömen, darbecileri püskürten, ekonomik tetikçilere eyvallah etmeyen, velhasıl istiklaline ve istikbaline sahip çıkan Türkiye'yi, hâlâ sinsi yöntemlerle dize getirmeye çalışanlara mesajımız gayet net; başaramayacaksınız."
İçerde de mıntıka temizliği...
İçerde asıl büyük mıntıka temizliği başlayacak.
Yargı, fitne/fesat ocaklarının tasallutundan kurtulacak.
Teröre paralel 5. Kol faaliyeti yürüten siyasetçiler, sivil toplum merkezleri, etki ajanlığına soyunmuş fonlanan medya odakları, ekonomik saldırıda yer alan FETÖ iltisaklı işadamları, hepsi yargının radarında görülecek.
Türkiye'yi sahipsiz, devleti etkisiz zanneden, buna oynayan ne kadar ihanet tortusu varsa, devletin varlığı ne demekmiş, iliklerine kadar anlayacaklar...
Terörün destekçisi HDP'den medet uman muhteris siyasetçilerin de siyasî hayatlarının bitmesine sadece 6 ay var.
Taksim'deki PKK saldırısını devlete yıkmak isteyenler, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni kimyasal silah kullandığı iftirası ile töhmet altında bırakmak isteyenler, uyuşturucudan gelen parayla cari açığın finanse edildiğini söyleyerek Türkiye'yi düşmanlarına jurnalleyenler, bir de bakacaklar ki meydan boş değilmiş...
Fitne fesat odaklarının dezenformasyonları meğer yargıda not ediliyormuş.
Evet, güney sınırlarımıza emniyet şeridi/güvenlik koridoru çekilsin, bakınız arkasından neler geliyor...
Kara harekâtı, sadece terör örgütleriyle, onları karşımıza diken ABD yönetimleri ile bir hesaplaşma olmayacak.
Türkiye; içerde teröre destek veren, PKK terör örgütü diyemeyen, HDP'ye yamanan, "katil devlet" çirkefi siyasilerle de 2023 seçimlerinde büyük hesaplaşmaya sahne olacak.