Alevi vatandaşların evlerinin kapılarına kırmızı boyayla işaretlendiği haberleri ara sıra servis edilir. Geçen hafta gene bu türden bir haber dolaşıma sokulmuştu. Malatya’da güya evler işaretlenmiş. Bu tür yalan haberlerin yayılmaya çalışılması tabiî ki bir gayeye mâtuf; Alevi vatandaşları, bir iç savaş için istim üzerinde tutmak: “Evleriniz işaretleniyor, çoluk çocuğunuzla sizi katledecekler. Ülkeyi diktatör yönetir, size hayat hakkı tanımayacak!” Bu psikolojiyi her kesime sirayet ettirmek istiyorlar. Böylece de, Batıcı Gezi Ayaklanması’nda olduğu gibi, küçük bir kıvılcımla halkı sokağa döküp üzerinden ‘devrim’ devşirmek derdindeler. 2013’de İstanbul Taksim’de, CNN’nin sponsorluğunda yapacaklardı ama olmadı; üzgünüm dostum!..
Cami bahçesinde hem Müslüman dövüp hem de feryat figan eden Yahudi gibidir bizdeki Solcular. Şiddette, yakıp yıkmada, yağmada mahir oldukları gibi mazlumu oynamakta da kimse ellerine su dökemez. Bir gazetenin kitap ekine konuşan 80 yaşlarındaki bir yazar kitabını, “Yakıp yıkmadan barışçı eylem yapan” Gezi gençliğine ithaf etmiş!. Röportajdaki bu ifâdeleri okuyunca gözümün önüne yağmalanmış dükkanlar, yakılmış arabalar, ölen ve yaralanan onlarca insan geldi… Yazarımız ya yaşından dolayı Batıcı Gezi ayaklanmasından yaşanan terörü hatırlamıyor veyahut “Devrimci şiddet” diyerek meşru görüyor!
Malatya’da Alevi evlerinin kapıları işaretleniyor yalan haberi servis edilirken aynı hafta “Devrimci şiddet” Ağrı Doğubayazıt’ta bir imamı cezalandırdı! Ağrı Doğubayazıt Kaymakamı ve Belediye Başkanvekili Ulaş Akhan’ın açıklamasına göre PKK, Çorumlu imam Ramazan Bozdağ’ı devletle işbirliği yaptığı gerekçesiyle öldürmüştü. Tıpkı daha önce öldürülen imam ve öğretmenler gibi…
Genel mânâda Sol yaptıkları şiddet eylemlerini “Devrimci şiddet” diyerek meşrulaştırırken kendisine yönelik eleştiriyi bile “faşistlik, diktatörlük” diye yaftalıyor. Sahip oldukları medyada Müslüman Anadolu halkını sisteme ispiyon ederlerken (İzinsiz Kur’an kursu; Çocuklara dini eğitim; Derste cihad öğretiliyor vb.) kendileriyle ilgili en ufak bilgi paylaşımlarını ‘işbirlikçilik’ olarak görüp “Devrimci şiddet” uyguluyorlar! İspiyonculuksa seninki de ispiyonculuk değil mi devrimci arkadaş!
“Kendimi Nazi Almanya’sında bir Yahudi gibi hissediyorum” diyebilecek kadar kendini kaybedenler, Amerika’nın kucağında devrimcilik hayali kuranlar emellerine ulaşmak için kapı da işaretler kapı da kırar! “Devrimci şiddet” sağolsun!..