Yarınki derbi yazısı için, Kırkpınar cazgırı Pele Mehmet gibi bir giriş yapalım: “Allah Allah, illallah; diyelim ki, maaşallah... İki yiğit çıkacak meydane, ikisi de birbirinden merdane... Alta düştüm diye erinme, üste çıktım diye gerinme... Alta düşersen apış, üste çıkarsan yapış. Dellal çıksın aradan, ikinize kuvvet versin yaradan... Haydi Allah rast getire, vur davulcu hak getire!”
***
İki yiğitten G.Saray; rakibine paça kasnak mı dalacak, yoksa yarı yolda mı kalacak?
Hafta içinde oynadığı Türkiye Kupası maçında; yedeklerin bile yedeği olan takım, tam 70 dakika sahada uyudu. Boş gezenin boş kalfası gibi dolaştılar. Seyirci protestoya başlayınca, adam gibi oynamak zorunda kaldılar. Bu takımın (Gomis dışında) asları da yedekleri de sorunlu... Hocaları hepsinden daha sorunlu!
Puan cetvelinin en tepesinde olsalar da; “Bugün lider-Yarın gider” görüntüsü veriyor. Bu korku yüzünden, yarın Beşiktaş’ın üzerine akıncılar gibi gideceği pek sanılmıyor. Oyun içinde “Bekle gör” taktiği hakim olacak. Duruma göre, skora göre, havaya, rakibe göre tavır alacaklar. Anlayacağınız, maçı kazanmaya pek niyetli değil; beraberliği öpüp başlarına koyacaklar.
***
Beşiktaş’ın böyle bir lüksü yok. Ya herru ya merru diyecek. Yapabileceklerini ardına koymayacak. Çünkü başka çaresi yok. Farkın açıldığının farkında, ceviz ağacı değil Gülhane Parkı’nda... Oturup bekleyemez, ne ve ne kadar varsa gücü; oturup bunu turboya dönüştürmek isteyecektir. Agresif, tırmalayıcı, rahatsız edici olmak zorunda... Talisca’nın kenara çekileceği haberleri var ama, bu intihara teşebbüs hareketidir. Güneş, kritik maçların kritik adamını yedeğe alırsa; G.Saray ona minnettar kalır. Şenol Hoca bu saatten sonra macera aramaz.