Fenerbahçe G.Birliği önünde oyuna iyi başladı, önde baskı da kurdu. Soldado ile direkten dönen pozisyonu da buldu. Aynı şekilde Alper Potuk’la ikinci kez direğe takılınca Fenerbahçe iki golden oldu.
Bu kez orta sahada Josef’i ileriye doğru top oynama isteği içinde görürken, Oğuz Kaan’dan da iyi sinyaller geldi. Yalnız biraz daha cesaretli ve özgüvenli olmalı. Aykut Kocaman’ın böylesine genç yetenekleri oynatmasını takdirle karşılıyorum.
Volkan kalesini gereksiz yere terk etmemiş olsa Dirar da kendi ağlarını havalandırmamış olurdu. Kısacası bir kalecinin kendi arkadaşına gelen topa müdahale etmemesi gerekirdi. Fener İngiliz takımı özelliğine sahip değil. Mehmet Topal’la geriden ileriye şişirilen toplarla asla Fenerbahçe pozisyon bulamaz. Çünkü Soldado da, Alper de bu topları sahiplenemez. Onların hava hakimiyeti yok denecek kadar az. Mehmet’in aynı ısrar içinde olmasını bir türlü anlamadım. İkinci yarı başında ise Alper çok güzel bir gol atarak eşitliği sağladı. Kendi kalesine gol atan Dirar bu kez Gençlerbirliği kalesine ikinci Fener golünü bırakarak takımını öne geçirdi. Ayrıca kendini de affettirmiş oldu. Gençlerbirliği’nde sonradan oyuna giren Milinkovic, Başkent ekibi adına 2. golü kaydederek beraberliği sağlarken, Mehmet Topal’ın ise bu kadar büyük bir stoper hatası yaptığını görmeyen gözler de gördü.
Fenerbahçe iyi oynadı diyoruz. Ama o kadar basit goller yiyor ki, gol atmakta da zorlanıyor. Durum ne olursa olsun maçın tabelasına bakacak olursak kazananın olmadığını görüyoruz. Böyle mi olmalı? Koskoca Fenerbahçe kendi sahasında oynarken ‘İyi futbol oynadı dediğimiz zaman da kazanamıyorsa bunun sıkıntısını da çekmek zorunda kalıyor.