İktidar değişikliğiyle neticelenebileceği için hükümet de muhalefet de her seçime büyük önem atfeder.
Bu itibarla 2023 seçimlerine hem hükümet hem de muhalefet şimdiden hazırlık yapıyor.
Seçimlere 7 ay seçim takviminin başlamasına 4 ay kalsa da şu anda siyasete seçim havası hâkim hale geldi.
Yalnız bu sefer partiler arası yarıştan ziyada sistem ve anlayış yarışının öne çıktığı görülüyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde partiler değil ittifaklar yarışıyor.
Cumhur İttifakı ekonomide sanayide tarımda dış politikada güçlü ve tam bağımsız Türkiye politikasını öne çıkarırken, Millet İttifakı'nın özellikle büyük ortakları Türkiye düşmanlarını sevindirecek söylemlerle dikkat çekiyor.
Bu konuda çok örnekler verebilirim.
Mesela Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşında takip ettiği dengeli politikalarla adeta BM'nin misyonunu üstlenmiş, savaşan her iki tarafla da görüşebilen ve her iki tarafın da takdirin kazanan başarılı bir politika takip ederken, CHP Genel başkanı ABD ziyareti sonrasında 'Türkiye'nin Ukrayna'nın yanında olması lazım.' söylemiyle ABD güdümlü bir politikaya işaret etmiştir!
İYİ Parti genel başkanı da tıpkı AB ülkeleri gibi Türkiye'nin Rusya'ya karşı tavır takınmasını isteyerek, S400'lerin alınmasını eleştirerek o da ABD güdümlü bir politika sinyali vermiştir!
Altılı masa ve gizli ortakları HDP ve FETÖ de tam bir İttihad Terakkici mantığıyla ve Başkan Erdoğan düşmanlığıyla sadece yıkmaya odaklanmış görünüyor.
Milletin inanç değerleriyle sorunlu bir zihniyete sahip olan CHP'nin Başkan Erdoğan'a husumetini anlıyoruz. CHP'nin muhalefet etmesi için çok sebep var ama sadece dindar olması bile onlar için yeterli sebep.
20 yılda iflas etmiş devleti tartışmasız bölgesel güç haline getirmiş, bazı alanlarda ise küresel güce kavuşturmuş Başkan Erdoğan'ın seküler kesim nezdinde tek ayıbı dindar kişiliğidir.
Şayet Erdoğan bu başarılarının yansıra her gün birkaç kadeh alkol alsa, balolarda hanımlarla dans etse onu baş üstünde taşırlardı, yere göğe sığdıramazlardı.
Ama Başkan Erdoğan kişiliğinden taviz vermeden inancına sadık ve samimi olarak politika yaptı/yapıyor.
Birileri oy devşirmek için dindar rolü keserken helalleşme tiyatrosu oynarken Başkan Erdoğan oy için inancına aykırı söylem ve eylemlere yönelmedi.
Dürüst davrandı.
Dürüst davrandığı için hata da etse seçmen onu anlayışla karşıladı/karşılar. Kaldı ki siyaset tarihimizde hatasını itiraf eden milletten af isteyen belki de hasbi ve harbi tek siyasi lider olarak tarihe geçmiştir.
Başkan Erdoğan'ın bence bu ülkeye yaptığı en büyük iyilik de başkanlık sistemiyle birlikte vesayet odaklarının milli iradeye teslim olmasını sağlamış olmasıdır.
Tekrar seçim konusuna dönecek olursak, muhalefetin parlamenter sistem iddiası 2023 seçimlerinde sistemlerin yarışacağının en önemli işaretidir.
Cumhur ittifakı başkanlık sistemini Millet İttifakı parlamenter sistemi savunuyor/savunacak.
Cumhur İttifakı gelecek vizyonuna 2053 ve 2071'i koyarken Millet İttifakı'nın tek vizyonu gerçekleşmesi muhal olan parlamenter sisteme geçmektir.
Millet İttifakı'nın lokomotifi CHP'dir, yardımcısı İP'dir her ikisi de ittihatçıdır. İttihatçılar da Alpaslan Türkeş'in ifadesiyle 'İttihatçılar komitacıdır, komitacıdan devlet adamı olmaz.'
2018 Seçimlerinde ittifakların YSK'ya verdikleri protokollerden iki paragrafla yazıya son verelim.
Millet İttifakı verdikleri protokolde, 'Farklı program ve dünya görüşlerimizi muhafaza ederek vatandaşlarımızın siyasi tercihlerinin Meclis'e eksiksiz yansıması ve temsilde adaletin sağlanması amacıyla CHP, DP, İYİ Parti ve SP olarak 24 Haziran günü yapılacak 27'nci Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nde seçim iş birliği yapmaya karar verdik.' diyerek farklılıklarını öne çıkarırken Cumhur İttifakı ise birlikteliğini öne çıkaran ve geleceğe projeksiyon tutan şu cümleye ver vermiştir:
'Cumhur İttifakı, Türkiye'yi hedef alan saldırılar karşısında parti çıkarları ve günlük siyaset hesapları yapmaksızın ortak bir duruş ortaya koymaya ve Türkiye'yi zayıflatarak uluslararası operasyonlara açık hale getirmeye yönelik her türlü faaliyetin karşısında yer almaya kararlıdır. Bu kararlılık ve işbirliği ile ittifakımız Türkiye'yi bölgesel güç ve lider ülke yapacak 2023 hedeflerini gerçekleştirmenin yanı sıra, İ'la-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin teminatı, İslam aleminin ve bütün mazlum milletlerin yegane ümidi olan Türkiye'yi küresel bir güç haline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonun alt yapısını adım adım inşa edecektir.'
Anlayış farkı da bu!