İttifaka karşı değilim. Aksine ‘Cumhur İttifakı’ sayesinde ülkenin siyasi istikrarı garanti altına alındığına inanıyorum.
Seçmen hem başkanlık sistemine hem de başkana güven oyu vermiştir.
Muhalefetin, Erdoğan karşıtı emperyalist güçlerin ve uzantılarının bu bağlamdaki itirazlarına gereken cevap İttifak sayesinde verilmiştir.
Ancak her seçim bölgesindeki sonuçlar ayrı ayrı masaya yatırıldığında ittifak meselesinin gözden geçirilmesi gerektiği kanaati oluşacağını düşünüyorum.
***
Kabul edelim ki ittifakın en kârlı partisiMHP’dir.
İttifak sayesinde hem başkan sayısını artırmış hem de üyeliklerde hatırı sayılır bir kazanım elde etmiştir.
İttifakın doğasında bu vardır.
Bu sonuca saygı göstermekten başka yapılacak bir şey yoktur.
Reis’e duyulan güvenin tazelenmesi hususunda genel olarak AK Parti de kârlı çıkmıştır ama iller bazında MHP kadar kârlı olduğunu söylemek zordur.
***
Şunu da kabul etmek gerekir ki iki partinin bir araya gelmesi, sonuca matematikte olduğu gibi yansımıyor. İki kere ikinin dört etmesi gibi dört etmiyor.
Siyasi ittifaklarda bazen iki kere iki beş bazen de üç edebiliyor.
Tepedeki anlaşma tabana tam olarak yansımayabiliyor!
İttifak partilerinin tabanlarında diğer partiye sıcak bakmayanlar olabiliyor.
Mesela Ankara AK Parti adayına kimi MHP’lilerin oy vermemesi muhtemel olduğu gibi, Adana’daki MHP adayına da kimi AK Partililerin oy vermemesi muhtemeldir.
Burada sadece bir partiyi töhmet altında bırakmak doğru olmaz!
Bence bu durum da doğaldır.
***
Buna rağmen ortak aday çıkarılan seçim bölgelerinde ittifak partisi mensuplarıortak adaya destek vermişler ve bir ikilik yaşanmamış aksine iki parti tabanında bir kaynaşma görülmüştür.
İttifakın emperyalist oyunlara set çekmesinin yanı sıra en faydalı olduğu hususlardan biri de tabandaki yakınlaşma ve kaynaşmadır.
Fakat ortak aday gösterilmeyen seçim bölgelerinde bu kaynaşmanın yerini ayrışma almış ve bence her iki parti de bundan zarar görmüştür. Fakat en büyük zararı da AK Parti görmüştür.
Seçim bölgelerinde yaptığım çalışmada hem kaynaşmayı hem de ayrışmayı bizzat gözlemlemiş biri olarak yazıyorum bunları!
***
İttifakla girilen ilk belediye seçimi olduğu için belki öngörülemedi ama ortak aday çıkarılmayan seçim bölgelerinde AK Parti ve MHP rekabet etmiş kaynaşma yerine ayrışma yaşanmıştır.
İlçeler bir yana Bayburt, Kütahya, Çankırı, Erzincan, Kastamonu, Karabük ve Karaman illerinde belediye AK Parti’den MHP’ye geçmiştir.
Elbette ki sandıktan çıkan sonuca saygı duymak zorundayız ve kazanana hayırlı olsun demek durumundayız.
Ama hem AK Parti lideri hem MHP lideri ittifakın pazara kadar değil mezara kadar süreceğini ilan ederken ve kimi bölgelerde kaynaşma yaşanırken kimi bölgelerde rekabet ve ayrışma yaşanması ittifaka gölge düşürür diye düşünüyorum.
Dolayısıyla ben diyorum ki, mademki ittifak mezara kadar sürecek öyleyse ülkenin bir kısmında ittifak yapıp öteki kısmında rekabet etmek yerinebütün seçim bölgelerinde ortak aday ve ortak liste ile çıkılmalı ki tabandaki kaynaşma eksilmeden devam etsin.
Ya da ittifak sadece cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde yapılsın!
Ne dersiniz?!