Malum, AK Parti, MHP ve BBP ‘Cumhur İttifakı’, CHP, İP, SP ve DP de ‘Millet İttifakı’ adı altında resmi ittifak kurdu.
YSK’ya Cumhur İttifakı 12 paragraflık, Millet İttifakı da 5 paragraflık birer protokol teslim etti.
İşte bu protokoller hem birlikte seçime gitmenin gerekçesini hem de hedefini açıklaması bakımından önem arz ediyor.
***
Millet İttifakı’nın protokolünden CHP, İP, SP ve DP’nin sadece milletvekili seçimlerinde barajı aşmaya yönelik geçici bir ittifak kurduğu anlaşılıyor. Seçimlerden sonrası için herhangi bir hedef veya amaç belirtilmemiş.
Her ne kadar dördüncü paragrafta bazı sloganvari hedefler zikredilmişse de hem tutarlı değil hem de bu ittifakın kalıcılığına dair bir emare taşımamaktadır.
İttifakın asıl gerekçesinin baraj engelini aşmak olduğu beşinci ve son paragrafta şu şekilde ifade edilmiştir: "Farklı program ve dünya görüşlerimizi muhafaza ederek vatandaşlarımızın siyasi tercihlerinin Meclis'e eksiksiz yansıması ve temsilde adaletin sağlanması amacıyla CHP, DP, İYİ Parti ve SP olarak 24 Haziran günü yapılacak 27'nci Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nde seçim iş birliği yapmaya karar verdik...”
Aslında SP ve DP’nin oy oranlarına bakılırsa ittifakın CHP ile İP arasında yapıldığını, asıl amacın İP’i meclise sokmak olduğu (!) ötekilerin isim kalabalığından ibaret olduğu görülür!
***
Cumhur İttifakı’nın protokolü ise ittifak partileri arasında ‘Türkiye’nin istiklal ve istikbali’ konusunda ki fikir birliğine işaret ederek, hem cumhurbaşkanlığı hem de milletvekili seçimlerinde ittifak kurulduğuna, ayrıca bu ittifakın, seçimlerle sınırlı kalmayacağına, “gelecek beş yıl içinde CumhurbaşkanlığıHükümet Sisteminin bütün kurum ve kurallarıyla yerleşmesini temin etmeyi hedeflemektedir” diyerek kalıcı olduğuna vurgu yapmaktadır.
Bu duruşun “15 Temmuz2016'da FETÖ'nün teşebbüs ettiği hain darbe ve işgal hareketi sonrasında, Türkiye'nin maruz kaldığı saldırılara karşı yerli ve milli bir duruşun doğal bir sonucu olarak ortaya çıktığı” özellikle belirtilmiştir.
***
"Cumhur İttifakı sadece bir seçim ittifakı olmayıp, Türkiye'ye yönelik iç ve dış kaynaklı hasmane girişimler karşısında, millî ve ahlâkî bir duruş ve bu çerçevede sürdürülecek tarihi bir birlikteliktir” denilerek kalıcılığı özellikle belirtilmiştir.
Şu paragraf çok önemli:
“Cumhur İttifakı, Türkiye’yi hedef alan saldırılar karşısında parti çıkarları vegünlük siyaset hesapları yapmaksızın ortak bir duruş ortaya koymaya ve Türkiye’yi zayıflatarak uluslararası operasyonlara açık hale getirmeye yönelik her türlü faaliyetin karşısında yer almaya kararlıdır. Bu kararlılık ve işbirliği ile ittifakımız Türkiye’yi bölgesel güç ve lider ülke yapacak 2023 hedeflerini gerçekleştirmenin yanı sıra, İ’la-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin teminatı, İslam aleminin ve bütün mazlum milletlerin yegane ümidi olan Türkiye’yi küresel bir güç haline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonunun alt yapısını adım adım inşa edecektir.”
***
Millet İttifakı’nın protokolü yasal zorunluluk gereği kerhen verilmiş birbiriyle fikri düzeyde anlaşamamış partilerin protokolü olarak millete barajı aşma dışında bir hedef koymamış okuyanı etkilemekten uzak resmi ve ruhsuz bir protokol olmuş.
Cumhur İttifakı’nın protokolü ise hem somut hedefler koymuş hem kalıcı olduğuna vurgu yapmış hem de toplumun müşterek değerlerine tercüman olmuş ve “Gayret bizden, Tevfik Allah’tandır” cümlesiyle bitirerek rengini ve ruhunu belli etmiştir.
Seçmeni bu protokollerden haberdar etmek lazım!