Bu yazıyı, dün İstanbul'daki muhteşem buluşmanın hemen ardından yazıyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşen, Büyük İstanbul Mitingi'ne giderken de dönerken de izdiham sebebiyle birkaç saatim yollarda geçti.
Mitinge muazzam bir katılım vardı. Batıcı cephenin tüm algılarını yıkan bir miting oldu. Resmi rakama göre 1 milyon 700 bin kişi mitinge iştirak etti. Yollarda kalıp geri dönenler ve izdihamdan dolayı alana giremeyenleri de hesaba katarsak 2 milyonu aşkın insanımız Başkan Erdoğan'ın çağrısıyla yollara düştü; tıpkı 15 Temmuz Anadolu'yu işgal teşebbüsünde olduğu gibi.
Atatürk Havaalanı Millet Bahçesi'nde milyonlara seslenen Başkan Erdoğan'da konuşmasında 15 Temmuz'daki destanını hatırlattı: "Burasının bir diğer önemli özelliği de 15 Temmuz Destanı'nı İstanbullularla birlikte yazdığımız yerdir. Biliyorsunuz, bu kardeşinizi FETÖ'cüler ailesiyle birlikte öldürmeye geldiler. Gece buraya indik. Bay Bay Kemal FETÖ'cüler tarafından tankların arasından kaçırılarak Bakırköy Belediyesi'ne gitti. Orada kahvesini yudumluyor ve olanları seyrediyordu. Yalan bol, benim haberim olsaydı ben de beklerdim dedi. Hayatı yalan. Dürüstlük diye bir şey bunda yok. Ona ihtiyacımız yoktu, on binler buradaydı. Milletim bizimle beraberdi. Milli iradenin şahlanışı olan 15 Temmuz Destanı'ndan rahatsızlık duyanlar buradan her geçtiklerinde adeta aynı hezimeti tekrar yaşıyorlar."
Saatler öncesinden alanı dolduran milyonların heyecanı ve coşkusu miting sonrası evlerine dönerken bile devam etti. Bitmeyen bir heyecan vardı. Yıllardır kazanmanın sebep olacağı kanıksamadan eser yoktu. Meydanı dolduran halkımızın heyecanını gören dışarında birisi sanki Ak Parti yeni kurulmuş ve ilk defa seçime girecek zannedebilirdi.
Tabi ki bu coşku ve heyecan İstanbul'la sınırlı değil. Başkan Erdoğan mezkûr konuşmasında yurt çapındaki alâkayı rakamlarla anlattı: "Gittiğimiz her şehirde havalimanından miting meydanına kadar attığımız her adımda milletimizin sevgisine, coşkusuna şahit olduk. Dün Kayseri'deydik. 135 bin kişi vardı. Oradan Mersin'e geçtim, 80 bin kişi vardı. Yol kenarları, muhteşemdi. Heyecan, muhteşemdi. Hepsi kararı vermişti. Caddelerdeki, meydanlardaki bu tablo bize başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak 21 yıldır hizmet verdiğimiz milletimizle aramızdaki bağın ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi. Bir önceki gün Erzurum'daydım. Dadaşlar bizim otobüsü adeta önünü kestiler, yürütmüyorlar. Fakat alana bir geldik maşallah. Orada da 130 bin kişi. O yürü demezse, yürüyemezsin. Onlarla beraber alana yürüdük. Alandaki coşku başkaydı. Bugün İstanbul hepsinden bir başka güzel. Muhteşem mi muhteşem."
Meydanlardaki tüm bu coşku ve heyecan şunu gösteriyor: "Millet İttifakı" adlı yapılanmanın aşikâr olarak terör örgütleriyle işbirliği ve Batı medyasının Başkan Erdoğan'ın kaybetmesi için yaptığı yayınların, derin Anadolu'da nasıl karşılık bulduğunun ve liderinin yanında yer aldığının nişanesidir.