Abartısız olarak kanıtlanmaktadır ki; ABD, İsrail’in kuşatmasındadır!
İngiltere’nin ve genel olarak Anglo Sakson dünyanın da, bu durumdan ayrıca yol takip etmesi, şimdi daha manidardır.
İsrail’in Dicle ve Fırat arasındaki devlet kurma hayalini gerçekleştiren en önemli enstrüman ABD, tarihe geçmekte. Hukuk ve devletler hukuku anlayışını bozan uygulaması ile Kudüs operasyonu gerçekleştirmekte ABD. Baktığınızda Amerika’da da buna bazı aydın kesimden itirazlar geldi. Topyekûn bu duruma geniş bir protesto söz konusu değildir.
Evet, İsrail’in ve esasında üst aklın yapmak istedikleri, teker teker meydana çıkmakta! Türkiye’nin tutumu ve “devlet gibi devlet” duruşu ise dünyadaki bu hukuksuzluğu önlemeye yönelik tek adım olarak okunmalı. Müslüman coğrafyanın yöneticilerinin uzun zamandan beri dizayn edilmesi, yönetime İsrail’le hoş geçinenlerin getirilmesi ve bunu yapmayanların ise devrilmesi, asılması, katledilmesi şimdi daha bir başka anlam yorum taşımaktadır.
İsrail hiç kuşkusuz iki nehir arasında devlet yapılanmasını tamamlamak istiyor. Bunun için antidemokratik yapıların, Ortadoğu coğrafyasında barınmasını hep destekledi. Artı olarak Müslümanlar arasında mezhep çatışmasını körükledi. Önce Kürt-Türk, Kürt-Arap çatışması çıkarma gayreti de, Şii-Sünni arasındaki çatışma isteği de, bunun için idi. Şimdi ilk bakışta Obama döneminde İran’a genişleme imkânının sunulmasının da bir anlamı olduğu ortadadır. Nasıl mı? Önce genişleme izni verildi, sonra bu genişleme bahane gösterilerek saldırı planlaması devrede. İsrail ile İran birbirini beslemekteydi anlaşılan. İsrail’in işgalindeki Amerika üzerinden, dünyadaki bu dağıtım süreci devrede. Lakin bunun getirisi de vardır hiç kuşkusuz. ABD’nin küresel güç olarak devre dışı kalması, yakın zamanların esas konusu olacaktır. Çünkü tarafsızlığını kaybetmiş bir Amerika, sadece Orta Doğu için değil dünyanın geneli için cazibesini kaybetmekte. Bakın şimdi de Kuzey ve Güney Kore arasındaki başlamakta olan barış sürecini, yeni tatbikatla provoke etmekte. Neden mi? Adamların tek derdi var. Para, enerji kaynakları, su ve petrol rezervlerinin yeni dönemde başkalarının kontrolüne geçmemesini sağlamak. Çin akıllıca hamle yapmakta. Pasifik’i istikrarlı bölge olarak korumak istiyor. Haliyle Güney ve Kuzey Kore arasında barış rüzgârını da estirmekte. Ama ABD için istikrar süreci işe yaramıyor. Çünkü finansın, konjonktürel olarak Avrasya’ya kaymasını, savaşlarla ve krizlerle engellemekte. İşte Rusya, Türkiye, Çin, Pakistan ve tamamen Ortadoğu odaklı saldırı motivasyonunu, bu hırsına borçlu! Ve elbette bölgede en sadık partneri, teslim olduğu İsrail!
Dikkat ederseniz İsrail’in ve bu projeyi üreten üst aklın en önemli hamlesi, sinsice kılcal damarlara inmek! Tüm devletlerin hükûmet, siyaset, medya ve finans odaklarına yayılmak! Türkiye’deki FETÖ projesine, nasıl da benziyor değil mi? Evet, Amerika dünyadaki etkisini, devletler hukukunu yok sayarak silmekte. Bırakın yapsınlar. Sonuç, bitiştir!