Başlığa bakarak Müslümanların haksızlıklara sessiz kalacağı mesajı verdiğim anlaşılmasın. Tam tersine “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” Nebevi ikazı temel ilkelerimizdendir.
Bugün cemaatlerin içine düştükleri yalnızlığa ve kendilerinden olmayanları ötekileştirme yanlışına temas etmek için bu başlığı attım.
Günümüz cemaatlerinin en büyük sorunlarından biri de sürekli başkalarının aleyhinde konuşarak kendilerini öne çıkarma hastalığıdır.
Bu çok kötü bir hastalıktır ve ümmet olarak zafiyetimizin temel nedenlerindendir.
***
Efendimizin, “birbirinizi çekememezlik etmeyin, birbirinize buğz etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, kardeş olun”mealinde emirleri varken,sırf cemaatini ve liderini yüceltmek için başka Müslüman cemaatler aleyhinde konuşmak, ümmetin birliğine zarar verir. Ayette belirtildiği gibi aramıza ihtilaf girerse gücümüz kaybolur.
Bu bağlamdaBediüzzaman’ın İhlas Risalesi’nde ‘Hizmeti Kuraniyede birbirinizi tenkit etmeyiniz, sizler bir fabrikanın çarkları gibisiniz, bir çark ters dönerse fabrika üretemez’ mealindeki uyarısı anlamlıdır.
***
Pekâlâ, ortada bir yanlışlık varsa bir haksızlık söz konusuysa hatta zulme varan hatalar yapılıyorsa susmak haksızlığa ortaklık anlamına gelmez mi?
Evet, gelir, onun için “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” denmiştir.
Peki çare nedir?
Çareyi yine “Din nasihattir” buyurarak Efendimiz (as) koymuştur. “Kime nasihat?” diye sorulduğunda, Efendimiz (as) “Allah’a, peygamberine, kitabına, ümmetin önderlerine ve halka” buyurarak yönetici olsun yönetilen olsun herkesin uyarılması gereğine işaret buyurmuştur.
***
Arapça “nasihat” kelimesi, Türkçemizde olduğu gibi sadece büyüklerin küçüklerine öğüdü anlamında değildir.
Nasihat hem samimiyetle bağlılık hem de ikaz anlamlarını içerir.
Dolayısıyla Allah’a, peygambere ve kitaba nasihat samimiyetle bağlılık anlamındadır.
Yöneticilere ve halka nasihatin anlamı ise yine içlerinden biri olarak onları samimi bir şekilde uyarmaktır.
İslam’da tenkit yok derken bunu kastettim.
Evet “İslam’da tenkit yok nasihat vardır.”
Hoş yapıcı tenkit diyerek kelime yumuşatılsa da bizim medeniyetimizde birilerini ikaz etme kurumu nasihat kurumudur.
Nasihat edende, edilende ve ortamda aranan kimi incelikler vardır ki burada detaylarını yazma imkânımız yok.
Tenkitgenelde kırıcı, nasihat ise tamamıyla yapıcı bir uyarı sistemidir!
***
Özetle, müminin bir diğer mümini kırmadan ve kabul edilebilir bir şekilde samimiyetle ikaz etmesidir nasihat.
Cemaatler ve müminler genellikle nasihat yerine maalesef tenkidi tercih ettikleri için ümmet parça parçadır.
Oysa cemaatler ümmet bilinciyle hareket etse, çoklukta teklik sırrına ermiş olurlar.
Tek ümmetkaydıyla çok cemaatin zararı yok ama ümmet bilinci olmayan cemaat anlayışı tefrikadır!
Ne diyor Âkif:
Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.