İran’ı anlamak ve analiz etmek, sadece son ayaklanma olaylarına bakarak mümkün değildir.
Devrimin başlama sebepleri, İran’daki etnik kimlikler üzerine işlenen senaryolar, yönetimdeki gruplar arası kavgalar ve tabii dini liderin yönlendirmeleri.
Batı; devrim öncesi İran’ı, sosyoloji ile nasıl manipüle ettiyse, şimdiki durumda da aynı senaryo devrede. Ama her iki halde bu argümanları veren İran’ın kendi içinde bulunduğu gerçeklerdir.
İsrail; İran’ın Orta Doğu’daki yayılmacılığından rahatsız! Son yıllarda Arap şeyhleri de, İran içine yönelik çalışmalar yapmakta. Tabii ki bu çalışmaların arka planında, İsrail ve ABD olduğu da bir gerçeklik!
İsrail; İran’a ve rejimine yönelik muhalif sesleri, dışarıda cidden parasal ve siyasi yönden desteklemekte!
Etnik olarak Arap, Ermeni, Kürt ve Türkler üzerine ayrı ayrı yapılan çalışmalar söz konusu. İran’ın yönetim şekli ve bakış açısı da, buna bayağı kapı açmış durumda.
Tabii halen İran’da, Şii alt yapısı hâkim ve halen ağır basmakta. Lakin etnik kimlikler üzerine derin çalışmalara yatırım yapan Batılı ittifakın da amacına iyi bakmakta yarar vardır.
Özellikle seküler içeriğe sahip gruplar, İsrail’in dikkatini çekmekte. Yatırımını, özellikle İslam karşıtı veya İslam’a mesafelilere yapmakta olduğunu gözlemlemekteyiz.
İşte İsrail’in Azerbaycan’a bu kadar heves göstermesinin altında yatan nedenlerden biri de budur.
“Büyük Azerbaycan” hayalini pekiştirmede, yardım etmek istemekte!
Ben yıllar önce Şimon Peres’le röportaj yapmıştım. Ona Filistin’le ilgili sorularım üzerine, O da bana dayanamadan soru sordu: “İran’da sizin kardeşleriniz var, siz neden onları değil de, Filistin’i bana soruyorsunuz?”İran’a bakış açılarında, Azerbaycan’ın milli kimlik kodunu bile kullanmak istedikleri ortada. Kuzey Irak’taki referandumda verdikleri desteğe benzeyen dolaylı bir destek esasında!
Neyse, bunlar üzerine ileride daha çok çok yazacağız galiba. Şimdilik İran üzerine oynanmak istenilen oyun, bölgesel dinamikleri depreştirme amacı gütmekte, kesin! Laik seküler yapıların desteklenmesi, son yıllar İsrail’in esas amacı. Arap ülkelerinde, Mısır’da, Kuzey Irak üzerine oynanan oyunlarda, bunu görebiliyoruz. Orta Asya’daki, İsrail’in sessiz gücünü küçümsememekte yarar vardır. Rusya içerisindeki gücünü de eklersek, etrafının sarılmış olduğunu görebiliyoruz. İran üzerine de aynı bakış açısı söz konusudur. İran; Sovyetler Birliği’nin son yıllardaki hatasını giderek daha fazla yapmaktadır. Halkı ile kendi arasındaki sorunları kendisi çözemezse, birileri dışarıdan bunu bahane ederek İran’ı çözecek gibi beklentide. İran’da; kendi içinden beslenen değişim devreye girmezse, Batı’nın dizayn ettiği gibi gerçekleşecek bir değişim, Orta Doğu’nun yeni felaketi olacaktır. Ha bu arada, Batı ayrıca bu değişim sonucunda, ortaya çıkma ihtimali olan Azerbaycan birleşmesine izin vermeyecek! Eğer İsrail’in şartlarına uygun sosyolojik yapı oluşturulabilinir ise, ancak o zaman. O da ismi Azerbaycan görüntülü ve İsrail uzantılı bir yapı anlamı taşıyacaktır. İran’daki Türklerin buna izin vereceğini düşünmeyenlerdenim. Çünkü İsrail’in içinde bulunduğu her plan felakettir!