Kendi tarihçileri Avustralya ve Yeni Zelanda ulusal uyanışının başlangıcını, Çanakkale Savaşı olarak gösterir. Avustralyalılar ve Yeni Zelandalılar ilk kez Çanakkale'de "We are not English anymore Biz artık İngiliz değiliz" diye haykırırlar. Bu haykırış İrlandalılarda da karşılık bulur. Onlar da yıllarca kendilerine yardım eli uzatan Türklere kurşun sıkmalarını sorgulamaya başladılar.
Dr. Walsh kitabında İrlandalı siyasileri ve ABD'deki güçlü İrlanda lobisini tarihle yüzleşmeye davet ediyor ve soruyor:
"İrlandalılar kendilerine karşı hiçbir yanlış davranışta bulunmayan üstelik 1847-48 yılları arasında açlıktan kırılan İrlandalılara yardım elini uzatan Türklere karşı neden İngilizlerle birlikte savaşa girdi?
“Her şeyden önce neden Türklerle savaştık? Neden İngiltere yüz yıl boyunca müttefiki olan Türklere savaş açtı. Ben bu soruları sorarken 1919-22 yıllar arasındaki gazeteleri inceledikten sonra çok ilginç bir sonuca ulaştım. Önce şunu belirtelim: Birinci Dünya Savaşı Kasım 1918'de sona ermedi; İrlanda Türkiye'yle 1924 yılına kadar savaşın içinde oldu.
"Katolikler Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti'ne açık bir destek verirken, İngilizlerin kurulmakta olan İrlanda ve Türkiye Cumhuriyetlerini engellemek için aynı yöntemleri uyguladığına dikkat çekmek gerekir.
“Lozan Antlaşmasından sonra kurulamayan İrlanda Cumhuriyeti, Türkiye'yle savaşın sonunda İngiltere'ye bağlanmaya zorlandı. Nisan 1923'te Katolik Bülteni adlı dergi, Lozan Antlaşmasının resmi İngiliz belgelerini yayınlamaya başladı. Koca Britanya İmparatorluğu’na diz çöktüren bir milletin mücadelesi İrlanda'ya örnek olmuştu..."
Dr. Walsh, 1915 yılına kadar İngiltere'de Türk dendi mi ilk akla gelen gerçek bir beyefendiydi (centimen), diyor. Türkler, İngiltere'yle savaşa girdikten sonra bile bu düşünce değişmemiş:
"İngiltere'de Türkler temiz ve dürüst savaşçılar olarak tanınıyordu. Ancak Osmanlı topraklarının parçalanması sürecinde bu düşüncenin silinmesi gerekiyordu. Bunun ilk adımı olarak Ermeni Soykırımı yalanı kurgulandı. Bu görev W.E.D. Allen'a verildi. Allen soylu ailelerin okuduğu Eton'dan mezundu ve 1919 yılında "Türkler" adlı kitabını yazdı. Bu kitapta Türklerin Avrupa’daki yerini şöyle tanımlıyordu: 'Orta Asya'dan gelen göçmen çobanların oluşturduğu bu garip kabilenin, Avrupa'da, bir düzine ulus üzerinde egemenlik kurması nasıl mümkün olabilir ki?!'
"Allen 1920 yılında Türk-Yunan savaşına muhabir olarak katıldı. Derken 1929'da Kraliyet yanlısı Unionist Parti'den Batı Belfast milletvekili seçildi. Allen 1931'de Sir Oswald Mosley'nin faşist partisine üye oldu. Mosley'nin yakın dostu olarak, faşist Kara Gömlekliler örgütünün kurulmasına önayak oldu. İşte Türklerle ilgili soykırım yalanlarını uyduranların başını bu adam çekiyordu!"