Yeni Zelanda’daki terör eylemi sonrasında CHP İBB adayı İmamoğlu şehitler için mevlid okuttu ve kendisi de Yasin-i Şerif’ten bir miktar tilavet etti.
CHP adayının bu çıkışı elbette ki alkışlanacak bir yaklaşımdır. CHP’li bir adayın mevlid okutması ve kendisinin de Kuran tilaveti takdir edilecek bir harekettir.
CHP adayı böylece halkın değerlerine saygılı olduğunu göstermek istedi anlaşılan.
***
Gürsel Tekin de il başkanlığı döneminde çarşaflı hanımlara rozet takarak CHP’yi sağ seçmenle buluşturmak istemişti.
CHP, eski bir Refahlıyı ve eski Üsküdar müftüsünü transfer etmiş dindar camiayla iletişim kurmak istemişti.
Son seçimde AK Parti’de bakanlık yapmış birini de saflarına katmıştı.
Dahası CHP merkezinde mescid bile açılmıştı.
***
Tabii ki amaç sağ seçmeni etkilemek ve CHP’nin dinle ve dindar kesimle sorunun olmadığını göstermekti.
Keşke bu hareketler CHP’yi dine ve dindara karşı anlayışlı hale getirseydi. Keşke CHP milletin değerleriyle barışsaydı.
Hem CHP için hem de ülke için hayırlı bir gelişme olurdu.
Fakat bunların hiçbiriCHP’yi dine ve dindarlara karşı takındığı katı tavırdan vazgeçirmemiştir. Bu yaklaşımlar siyasi bir taktiğin ötesine geçmemiştir.
***
CHP’ye transfer edilen ne eski Refahlının ne de eski AK Partilinin CHP’ye zerre kadar etkisi olmamıştır.
Tam tersine onlar CHP’lileşmişlerdir.
Onlar CHP’yi dönüştürmemişler CHP onları dönüştürmüş ve kendisine benzetmiştir.
Bu bağlamda 2002’de CHP’den milletvekili seçilen ilahiyat profesörü Yaşar Nuri Öztürk’ü anmadan edemeyiz.
Öztürk İslami camiayla kavgalı olmasına rağmen CHP ile kaynaşamamıştır.
***
Aynı dönemde ben de Meclisteydim. Öztürk’ün CHP’den istifa edeceğini duyunca muhalefet kulisine gidip kendisiyle görüştüm ve istifa etmemesi istikametinde ricada bulundum.
CHP’de dinden, diyanetten Kuran’dan bahseden birinin bulunmasının ülkedeki sosyal barışa da faydalı olacağını söyledim. Bana, ‘CHP’de Kur’an nefreti iliklerine kadar işlemiş bir yönetim var’ dedi ve istifa etti.
Hatta bu ifadesini tv programlarında ve Star’da yazdığı makalede de aynen tekrarladı. CHP yönetimini, “İliklerine kadar işlemiş İslam nefreti” ve “üzerinde din dışılık Kuran dışılık örtüsü” bulunan bir yönetim olarak tarif etti. (2 Kasım 2003, Star Gazetesi)
***
CHP’den vekil seçilip ayrılan müftü İlhan Özkes konusuna girmeye bile gerek yok.
CHP hâlâ Öztürk’ün tarif ettiği CHP.
CHP adayının mevlid okutması ya da kendisinin Kur’an tilavet etmesi CHP’yi halka yaklaştırmaz. CHP’yi dönüştürmez aksine CHP onu da kendisine benzetir.
CHP, dindar camia içinde bulunmuş veya onlara yakın birilerini seçimlerde taktik olarak kullanmış ama halkın değerleriyle barışmaya yanaşmamıştır.
***
CHP adayının mevlit okutması da halkın değerlerine saygılı görünmesi de CHP’yi aklamaz!
Hele de Kılıçdaroğlu ve ekibinin yönettiği CHP’yi!
Köklü bir CHP’li olmasına ve partisini güçlendireceği anlaşılmasına rağmen muhafazakar bir aileden geldiği için Muharrem İnce’ye bile tahammül edemeyen CHP’den bu millete bir hayır gelmez!
***
Ayrıca dindar görünüp dış istihbaratların kuklası olan cemaat görünümlü örgütlere destek olanlardan da bu ülkeye bir fayda gelmez.
15 Temmuz gecesi darbeye direnmek için millet sokaklara inmişken, darbeciler sivilleri katlederken, İmamoğlu’nun saat tam 01.08’de ‘sulh içinde demokrasiye sahip çıkmak’tan bahsedip ‘tahrik ve taşkınlık olmasın’ diyerek halkı evine sokmaya çalışan tiviti varken, değil mevlit okutmak veKuran okumak, gündüz sâim gece kâim olsa ve Kuran’ı hatmetse ona yine oy verilmez!