AK Parti çok partili hayata geçtiğimiz günden beri birçok alanda rekor kırmıştır.
Bu rekorların en önemlisi de 4 dönem oylarını artırarak iktidarda kalabilmesidir.
Oylarını artırarak iktidarının devam etmesi diğer rekorların da işaretidir.
2002'de %34 ile iktidar olmuş, 2007'de oyları %47’ye, 2011’de %50’ye çıkmış, 2015 Haziran seçimlerinde %40’a gerilemiş ama 6 ay sonra toparlanarak tekrar %50’ye demir atmıştır.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ve anayasa referandumunda da parti %50’lik oy oranını korumuştur.
Bu destek çok anlamlı bir destektir.
***
Halk desteği bağlamında AK Parti’ye en yakın olanı Demokrat Parti’dir (DP). 1950 seçimlerinde %55 ile iktidara gelen DP, 1954 seçimlerinde %57 oy almıştır ama üçüncü döneminde (1957)%47’ye gerilemiştir.
Daha sonra tek başına iktidar olan Adalet Partisi (AP) 1965 seçimlerinde %52 oy almış ama ikinci döneminde (1969) %46’ya gerilemiştir.
1980 darbesinden sonra Anavatan Partisi (ANAP) %45 ile iktidar olmuş ama ikinci döneminde (1987) %36’ya gerilemiştir.
***
Kimin ne yazdığı ve söylediği hiç önemli değildir. Önemli olan halkın ne söylediğidir. Halk da sözünü sandıkta söyler.
Halk önceki iktidar partilerinden bir/iki dönem sonra desteğini çekerek siyasilere çok net mesajlar vermiş ama siyasiler bu mesajı alamamışlardır!
Halk 7 Haziran 2015 seçimlerinde de AK Parti’ye açık bir mesaj vermiş, parti yönetimi bu mesajı doğru okuyarak 6 ay içinde partiyi toparlamışlar ve halk da gereğini yapmıştır.
***
İktidarın partileri yıprattığı gerçeği inkâr edilemez.
İktidar partileri çıkarcıların daima göz diktiği bir şekilde sızdığı ve zarar verdiği partilerdir.
Parti yönetimleri bu yıpranmaya ve çizgisinden sapmaya karşı ne kadar dikkatli olsalar da yerlerini koruyan çıkarcılardan tamamıyla kurtulamıyorlar.
Genel başkanın metal yorgunluğundan ve ısrarla bir değişimden bahsetmesi bu nedenle çok önemlidir.
AK Parti lideri geçmişten ders almasını bilen bu yüzden de her türlü baskı ve darbe teşebbüsüne karşı direnerek başarılı olmuş tecrübeli, birikimli ve icracı bir lider.
***
Aslında metal yorgunluğu diyerek kimseyi kırmamaya özen gösteriyor. Yoksa asıl mesaj parti içinde veya parti adına partinin altını oyan makyevelistlerden partiyi arındırma mesajıdır.
Özellikle davanın çilesini çekmemiş kimilerinin AK Parti adına kötü örnek oluşturmaları liderin gözünden kaçmıyor.
Liderin kuruluş yıldönümünde verdiği "Bu defa çok daha köklü bir değişime ihtiyacımız var" mesajı boşuna değil.
“Hiç kimse kerameti kendisinde görmesin. Bizim başarılarımızın gerisindemilletimizle kurduğumuz güçlü ilişki, ondan aldığımız büyük destek var. AK Parti, kimsesizlerin kimsesi, sesini duyuramayanların sesi, gücü yetmeyenlerin eli kolu olduğu için bunca yıl milletimiz tarafından sahiplenildi" mesajı da nahak yere verilmiş değil.
***
Liderin Giresun'da AK Parti İl Danışma Toplantısı'nda verdiği, "Yapmamız gereken, kapı kapı dolaşacağız. Gurur, kibir bize yakışmaz. Biz mütevazı olacağız. Son zamanlarda gerileme yaşandıysa maalesef yaptığımız yanlışlardan. Kendi çıkarını partisinin ve ülkesinin önünde tutan hiç kimse AK Parti'de yöneticiliğe talip olamaz" mesajları da çok nettir.
Evet, liderin cumhurbaşkanlığı gibi ağır bir yükü taşırken, partinin yükünü de omuzlaması partisinin önceki partilerin akıbetine uğramasını engelleme istikametinde atılmış isabetli bir adımdır.
Bu adım, sadece AK Parti’yi değil, Türkiye’nin hatta bölgenin geleceğini ilgilendiren önemli bir adımdır.
O yüzden değişim şart.