(Önce meraklısına kısa bir not: "Cehil cühela tayfası Türk'lerin, yani bizim destanlarımızdan, Oğuz Han'dan söz etmemi, hem de üç gün üst üste ,"faşist ve ırkçı" bulmuş. Bu taş kafalılara cevap dahi verilmez.. Zaten bu zırvalığın cevabı benim yazılarımda; dikkatlice okuyan, kültürü ve niyeti olan anlar.. Bunu belirteyim istedim.)
Efendim hukuk ve demokrasi olmadan çağdaşlık, laiklik olabilir mi? İçinde halk olmayan bir demokrasi, içinde halk olmayan bir laiklik olabilir mi? Darbelerle, çetelerle savunulur mu laiklik? Halksız çağdaşlık nerede görülmüş! İçinde halk olmayan bir devlet yönetimiyle nasıl çağdaş olabilirsiniz?
Toplumun mutlu bir azınlığı Batılı gibi yaşayacak, Batılı gibi giyinecek, Batılı gibi konuşacak, salt Batı müziği dinleyecek... O zaman hiç sorun yok! Halk ne haltederse etsin! Hem halk kim yahu? Bidon kafalı, göbeğini kaşıyan insan sürüsü...
Gelin görün ki, Anadolu insanı zenginleştikçe, bu güne kadar hayal edemeyeceği imkanlara kavuştukça, varoşlar merkezlere indikçe, hele de Mercedes'in direksiyonuna türbanlı bir hanımefendi oturunca "Eyvah!! Nereye gidiyoruz!! Aman Allah'ım mahvolduk!!" demekteler!
Hep bekliyorlar ya! Gelecekler başımız kapatacaklar, erkekler kafalarına sarık saracak, yeniden döneceğiz cumhuriyet öncesi günlere! Nereye gidiyoruz? Nereye??!
Yahu hiç bir yere gittiğimiz falan yok!! Tam tersine Türkiye özüne dönüyor, olması gerektiği gibi oluyor. Geniş halk yığınları düzene ortak artık. Asıl güvenli olan bu değil mi!! Üretmeyen, halktan kopuk, fil dişi kulelerde yaşayan insanlar mı hep iktidarda olsun?! Eğer öyleyse bu tayfa darbeyle iktidarı ele geçirsin! Sonra da... Utanmadan kuracakları düzene.. Çağdaş laiklik damgasını vuırsular!! Halk mı?? Sürüm sürüm sürünsünler.. Dertti onlara!?