Bu hafta Fransa’da ilginç bir kitap piyasaya çıktı. Fransa’nın eski cumhurbaşkanı François Hollande, görevi bırakmasının birinci yılına anılarını yetiştirdi.
“Les Leçons du Pouvoir” yani “İktidarın Dersleri” adlı kitabında aslında geçmişe değil, geleceğe bir mesaj vermek istiyor. “Daha bitmedi” demeye çalışıyor ama bu nokta yazımızın konusu değil.
Türkiye ile ilgili kısımları da vizyonsuzluğuyla mensubu olduğu siyasi damarı eriten bir eski siyasetçiden bahsettiğimizi de ortaya koyuyor. Orası da ayrı bir yazının konusu olsun, eğer gerekirse tabi.
Bir kez daha, ABD’nin eski başkanı Barack Obama’nın 2013 yılında Suriye’ye askeri müdahalede bulunmamasından duyduğu hayal kırıklığını ifade ediyor ve bu noktayı kitabıyla ilgili olarak dergilere verdiği mülakatlarda dile getiriyor.
Henüz DEAŞ tehdidi ortada yokken ve Suriyeli muhalifler etkin bir durumdayken ve Beşar Esad kimyasal saldırıları ile hem ahlaki hem de siyasi yeteri kadar gerekçe yaratmışken olası bir müdahalenin sonuç alıcı olduğunu düşünüyor Hollande. Ve bu yolu tıkayan Obama’yı affedemiyor. DEAŞ tehdidi bu kadar büyümemişken... Bence anahtar kelime burası... Bir olgunun büyümesine izin verip, sonra onunla mücadele bahanesiyle başka bir olguya alan açmak... Yani PKK ve PYD’ye meşruiyet kazandırma çabası. Hollande, niye kızmış Obama’ya, anlamak zor! PYD/PKK’ya bu kadar paye veren bu siyasetçi, biraz dürüst olsa fena olmayacak.
Peki yeni Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a ne demeli? Hollande, görevi bırakmasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra anılarını yayınladı, Macron da görevi devraldıktan sonraki birinci yılını anlatmak için kameraların karşısına geçti. Seçtiği iki gazeteciden birisi olan Edwy Plenel, Mediapart sitesinin kurucusu... Eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Libya yolsuzluk dosyasını patlatıp, onu mahkeme koridorlarında, polis gözaltılarında süründüren haber sitesi yani.
Bu tercihe dikkat çektikten sonra Macron’un sözlerine dönelim.
Suriye ile ilgili bir Napolyon Bonapart çıkışı yapmaya çalıştı Macron. Suriye’ye yapılan askeri müdahalede İngiltere ve ABD ile birlikte hareket etmesinin meyvelerini yemeye çalışıyor. Grevler ve üniversite işgalleri nedeniyle ve de Hollande’ın kitabında kendisine yönelik eleştirileri nedeniyle bu aralar biraz sıkıntılı Macron.
ABD Başkanı Donald Trump’ı Suriye konusunda ikna ettiğinden girdi, Rusya ile Türkiye’nin Suriye operasyonu ile uzaklaştığı iddiasından çıktı. BM Güvenlik Konseyi’nin daimi bir üyesi olarak, İngiltere’nin AB’den çıkışının ardından, Avrupa’nın tek temsilcisi olacağı düşüncesinde Macron. Bir anlamda Avrupa’nın liderliğine oynuyor da diyebiliriz. Bunun sürrealistliği bir yana, Türkiye ile Rusya ilişkilerini ne kadar yanlış okuduğu da ortaya çıkıyor. Nitekim açıklamalarının ardından mesai saati başlar başlamaz önce Beyaz Saray, ardından da Ankara Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ açıklamalarıyla Macron’un yanıtını verdi.
Kısacası Hollande’dan Macron’a, Fransa, Suriye dosyasında “rüzgarda savrulan yaprak” görüntüsü veriyor...