Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan’a karşı sergilediği tavır, derin bir takıntıyı ifade ediyor. Macron, Türkiye halkı ile Erdoğan’ı ayrı tutuyormuş gibi bir taktik yapıyor ama aslında rahatsızlığı bir lidere karşı olmaktan çok, bir ülkenin yükselen liderliğine yönelik...
Fransa Suriye, Irak, Libya ve Doğu Akdeniz’de istediği politikaları sergileyemedi, adeta Türkiye’nin gölgesinde kaldı.
Macron’un en son Irak ziyareti, merkezi yönetim ve Kuzey Irak yönetimiyle geliştirmeye çalıştığı inisiyatif de Türkiye’nin bölgesel etkinliğine çarparak etkisiz kaldı.
Türkiye’nin yükselen bölgesel gücü, Fransa’yı ve Macron’u çileden çıkarıyor.
Aslında önceki başkanlardan Sarkozy de Erdoğan’dan çok çekmişti! Sarkozy’nin tepeden bakan, şımarık, fütursuz tavırları Erdoğan’ın vakur duruşu karşısında sakil duruma düşmüştü.
Erdoğan bunların en baba, en duayen, en otoriter başkanları Chirac karşısında bile daha Başbakanlığının ilk yılları olmasına rağmen ezilmeyen, çatır çatır diplomasi yürüten bir liderlik sergilemişti.
Fransa’nın üstenci, efendilik taslayan, küçümseyen politik tutumu, Erdoğan tarafından ilk günden boşa düşürülmüştü.
Bu yüzden Macron bütün oyunlarını boşa çıkaran ve fiyakasını bozan Erdoğan’dan çok çekmeye devam edecek.
Amerikan derin devleti ve istihbarat şebekeleri de Erdoğan’dan çok çekti. Ne yaptılarsa olmadı, ne yapmaya çalıştılarsa boşa çıktı.
ABD istihbarat planları ne Suriye’de tuttu, ne Irak’ta, ne Ortadoğu’da.
Bu planların bozulmasının müsebbibi gördükleri Erdoğan’a karşı attıkları her adım da akamete uğradı.
Dünyaya nizam vermeye alışık olan ABD gizli servisleri kimseden çekmedikleri kadar Erdoğan’dan çektiler ve çekmeye de devam ediyorlar.
Erdoğan’dan çok çekenler arasında FETÖ ilk sıralarda gelir. Onlarca yıldır ilmik ilmik dokudukları, her alanda, her kademede, her kurumda oluşturdukları devasa ağ, Erdoğan tarafından boşa çıkarıldı.
FETÖ gibi din maskeli ama her renge giren bu ölçekteki ve etkinlikteki bir örgütü tasfiye edebilmek ancak Erdoğan gibi toplumsal ve siyasi gücü olan büyük bir liderin yapabileceği bir işti.
FETÖ, kimseden çekmediğini Erdoğan’dan çekti ve çekmeye devam ediyor.
Küresel güçlerle iş tutan Körfez ülkeleri de Erdoğan’dan çekenler arasında…
Para babası olmayı küresel güç olmakla karıştıran, petrol gücüyle siyasi müdahaleler yaptıklarını sanırken batılı güçlerin oyuncağı olan bu yönetimler de Erdoğan’dan hiç hazzetmiyorlar.
İsrail’in Erdoğan nefreti ile İsrail’in payandası olan bu yönetimlerin İsrail’e vekâleten yürüttükleri nefret at başı gidiyor.
Sözün özü sahip oldukları gücü zulme, fesada, kirli ve karanlık işlere yöneltenler; siyaset mühendisliği ve sınır tasarımcılığı yapanlar, bölge halklarının iradelerine ve milli imkânlarına tasallut edenler Erdoğan’dan çok rahatsızlar.
Dünya mazlumları, bölge halkları, göçmenler, mağdur ve mazlum Müslüman toplumlar ise Erdoğan’ı büyük bir şans ve şefkatli bir yardım eli olarak görüyorlar.
Yani insanlığa her türlü zulmü ve haksızlığı reva görerek çektirmeye alışanlar, daha çook çekecekler…