Darbenin komuta merkezi Akıncı Üssü davasında bir hafta geride kaldı. İstanbul'daki darbe davaları Çağlayan ve Silivri'de görülüyor. 30'dan farzla dava var sırf İstanbul merkezli. Muğla'da, İzmir'de, Malatya'da, Gaziantep'te, askeri hareketliğin olduğu her ilde açılan soruşturmalar, kabul edilen iddianameler ve mahkeme safahatı başlamış olan davalar söz konusu. Ankara'daki ana dava ise darbenin komuta merkezi Akıncı Üssü olduğu ve İzmir'den Eskişehir'e, İncirlik Üssü'nün bulunduğu Adana'dan Cumhurbaşkanı'na suikast timinin sevk edildiği Muğla Marmaris'e kadar pek çok nokta buradan komuta edildiği için en fazla sanığın olduğu ve en geniş iddianamenin hazırlandığı dava.
4658 sayfalık iddianamedeki bilgilere göre darbe girişimine 8 bini aşkın asker katılmış. Girişim esnasında 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank, 246 zırhlı araç ve 4 bine yakın hafif silah kullanılmış.
461'i tutuklu, 18'i tutuksuz ve 7'si firari olmak üzere toplam 486 sanıklı davada darbenin tepe komuta kademesi yargılanıyor. "Anayasayı ihlal, cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütü yönetmek ve üyesi olmak, Cumhurbaşkanına suikast, 250 kişiyi şehit etme, 2 bin 735 kişiyi öldürmeye teşebbüs etme ve üst düzey komutan ve devlet yöneticilerinin hürriyetini sınırlama" suçlamalarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılacak pek çoğu.
Öyle kontrollü darbe lafları edenlere, "Tiyatro bu" diyenlere, "Adalet yürüyüşü" ile gündem değiştirmeye çalışanlara ümit bağlamasınlar.Buradan kurtuluş yok. Milletin huzurunda en ağır cezayı alacak ve şehitlerimizin canı, gazilerimizin kanı ve milletin şanlı direnişiyle yeniden vatan olan bu topraklarda her zaman hain, alçak, haşhaşi, ABD uşağı, İsrail köpeği gibi en ağır sıfatlarla anılacaklar.
***
Her şeyi inkar ediyor olmaları, pişkinlikleri, meşin olmuş suratları, küstahlıkları falan evet sinir bozucu ama bir o kadar da gülünç, zavallıca...
Bir bakın Akıncı davasının sanıklarına; Kemal Batmaz mesela, Adil Öksüz'le birlikte darbenin sivil beyin takımında. Öksüz'le defalarca ABD'ye gitmiş. Darbeden önce seri toplantılar yapmış. Darbe gecesi Akıncı Üssü'nde. Görüntüler, görüşmeler, telefon trafikleri, uçak biletleri her şey ama her şey ayan beyan ortada olduğu halde "Ben değilim, tesadüf, anımsayamadım" gibi seri yalanlarla bu işten sıyırabileceğini zannediyor.
Nedense tam da darbenin gerçekleştiği akşam Akıncı Üssü civarındaki tarlaları bakası gelmiş kiminin, kimi hayvan yetiştiriciliğiyle ilgili -kısa- film çekmek için dolaşıyormuş Akıncı'nın koridorlarında, kimine de "Parti var gel" demişler, o da koşup gitmiş.
Kurmay subayların imamı Hakan Çiçek, "Akıncı Üssü'nde ne işiniz vardı darbe akşamı?" sorusuna "Sahibi olduğum okula öğrenci bulmak niyetiyle Akıncı Üssü'ndeki Happy Hour partisine gittim" demiş. Sabaha kadar oralarda eğleşmiş, sonra da jandarma tarafından Akıncı yakınlarındaki bir tarlada yakalanmış. Tarlada içinde 23 bin 800 dolar para olan bir de çanta bulmuş.
Tabi ki diğerleri gibi bu şahsın da darbeyle hiçbir ilişkisi yok. FETÖ ile uzaktan yakından irtibatı olmamış.
Hakimin de takdir edeceği üzere o akşam bir iş adamı olarak Akıncı Üssü'nde olması, sabaha kadar oralarda mahsur kalması ve uzaklaşmak istersek bir tarlada yakalanması tamamen talihsizlik.
Anlayacağınız hepsi kader kurbanı hakim bey!