Hep aynı kişiler

15 Temmuz öncesi, “Ne terör örgütü, onlar hizmet hareketi. Adaletsizlik yapmayın” diye Fethullahçı Terör Örgütü’nü arkalayanların şimdi de, “Ne oy kaydırması, her zaman ufak tefek hatalar olur. Oyları tekrar saydırmaya gerek yok, adaletli olun, verin mazbatayı” diyerek hak arayışına engel olmak isteyenlerin aynı kişiler olması basit bir tevafuk mudur! 

Bu ‘aynı kişiler’ ülkede adalet dağıtıcısıdır! Tüm gizli operasyonlara vâkıftırlar; kimin ajan kimin ajan olmadığını iyi bilirler! Tüm gizli operasyonlara vâkıf oldukları gibi tüm mahkeme dosyalarına da hâkimdirler; kimin suçlu kimin suçsuz olduğuna onlar karar verir! 

Onlar için ölçü, Recep Tayyip Erdoğan; ‘aynı kişiler’e göre Başkan Erdoğan’a düşmanlık eden herkes masum, her hamle meşrû! Deliller, itiraflar bunlar için mikyas değildir. Tevilde sınır tanımazlar. Yeter ki ne olursa olsun Başkan Erdoğan aleyhine olsun. 

‘Aynı kişiler’ şu sıralarda da iyi bir performans sergiliyor. Sandıktaki operasyonun dezenformasyon ayağı olan ‘aynı kişiler’ 15 Temmuz öncesi olduğu gibi aktifler. FETÖ gerçeğini halktan gizlemek için çırpınan ‘aynı kişiler’ 31 Mart yerel seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın hanesine yazılması gereken oyların şer ittifakına yazılmasını örtbas etme derdindeler. 

Bir de bunlara, kendini vazgeçilmez ve ‘kıymeti’ bilinmediğini düşünüp küsenler eklendi. Her ne kadar kendilerini büyük görseler de dünyaları küçük insanlar. Kendilerine bir bakanlık, bir başkanlık, bir televizyon programı, bir gazete köşesi verirse her şeyin düzeleceğine inanan küçük insanlardan bahsediyorum. Onlar olmazsa dünyanın dönmeyeceğine mutlak olarak inanmış insancıklar. Oysaki onlar doğmadan önce de dünya dönüyordu!.. 

Bunların hepsi bir araya gelmiş bizleri, geçen haftaki yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara’da Cumhur İttifakı’na verilen oyların silinmediğine, şer ittifakının hanesine yazılmadığına inandırmaya çalışıyorlar. “Herkesin gözü önünde bırakın oylar tekrar sayılsın” diyoruz, “Gerek yok, adaletli olun mazbatayı verin” diyorlar. 15 Temmuz öncesi ve sonrası olduğu gibi. 15 Temmuz’dan önce “Ne FETÖsü”, 15 Temmuz’dan sonra ise “Hizmet hareketi içinde yer alan herkese FETÖ’cü diyemezsiniz, adaletli olun” safsatası. Şimdiye kadar FETÖ’ye bir kere de olsa FETÖ demediklerini de unutmayalım. 

Yıllarca “Hoşgörü”, “Barış” gibi dünyanın her yerinde müspet karşılık bulacak kavramlar üzerinden kendilerini meşrulaştıran FETÖ 15 Temmuz sonrası “Adalet” mefhumu üzerinden kendini mağdur göstermeye çalıştı. Terör örgütü mensubu polis, savcı ve hâkimler vasıtasıyla yaptıkları hukuksuzlukların hesabını vermeyen FETÖ’cülere yönelik operasyonların önü “Adalet” denilerek kesilmek isteniyor. Nasıl olsa medyada ‘aynı kişiler’ emre âmâde!.. 

Yerel seçimlerdeki organize oy hırsızlığını örtbas edenler de, FETÖ’cülere yapılan operasyonlara ket vurmak isteyenlerin ‘aynı kişiler’ olması tevafuk olmasa gerek!..