İnsan öldürerek siyaset yapan; sınırımızda bir devlet kurup ardından güneydoğuyu oraya bağlamak için kan döken PKK neden "Hayır" diyor?
Devlete ilk 1979'da sızan, 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerinde sıçramalar kaydeden ve Türkiye'yi işgal için son hamlesini 15 Temmuz'da yapan FETÖ neden "Hayır" diyor?
Peki ya barbar Avrupa?Bakanlarımıza yapılanların ne devletler ne insanlar arası ilişkilerde makul karşılığı yok ama HAYIR için gelen HDP-CHP milletvekillerine gösterilen alakanın elbet bir anlamı var. Keza PKK-FETÖ teröristleri başkentlerde, kent meydanlarında, TV kanallarında rahatça "Hayır" propagandası yapsın diye her imkanın seferber edilmiş olmasının bir anlamı olduğu gibi.
Artık adını koyalım.
Hayır cephesinin tamamı 16 Nisan'da sandıktan "Hayır" çıkmasını istiyor çünkü bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve AK Parti'nin tasfiyesi için son fırsat olarak görüyor.
Hayır'a abanıyorlar çünkü16 Nisan, 15 yıllık Erdoğan döneminin kapanış tarihi olarak kayıtlara geçsin istiyorlar.
***
Görüldü ki e-muhtıra, siyasi cinayetler, 367 icadı, parti kapatma davası gibi demode yöntemler işe yaramıyor. Sofistike kumpaslar da tutmadı, kaba saba darbe girişimleri de.
O yüzden 15 Temmuz'da olmayan sandıkta olsun diye uğraşıyorlar. HDP ile CHP, PKK ile FETÖ "beraber iyi sallamalarına" rağmen açtıkları hendeğe önce kendileri düştü. O çukurdan çıkma umutları sandıktan çıkacak Hayır'a bağlı.
17-26 Aralık'tayolsuzluk, 6-8 Ekim'de Kobani ambalajıyla, Gezi'de ağaç bahanesiyle ördükleri çorabın her seferinde kendi başlarına geçtiğini gördüler, çok bunaldılar, çıkışsız kaldılar.
Gerekçeleri farklı olsa da 16 Nisan o yüzden bir kurtuluş umudu onlar için.
Terör örgütleri biliyor ki sandıktan EVET çıkarsa Türkiye ihtiyacı olan yapısal dönüşümü gerçekleştirecek, sistem açıklarını kapatacak. Ülke siyasi, askeri, ekonomik açıdan gücünü tahkim edecek, sağlamlaşacak.
Bu, PKK ve FETÖ'nün isteyeceği son şeydir. Hayır diyerek bunu engellemeye, geciktirmeye çalışıyorlar o yüzden.
Güçlü Türkiye'yi temsil eden Erdoğan ve AK Parti'yi terörle, kumpasla, darbeyle tasfiye edemeyen teröristler şansını şimdi de vatandaşın demokratik bir oylamada kullanacağı oyla denemektedir.
***
HDP'yi -görünür sebeplerle- ayrıca açıklamaya gerek yok. Ancak CHP'nin "hayır"ı izaha muhtaç.
CHP'nin Hayır'ı elbette ki PKK ve FETÖ ile aynı değil. CHP'lilerin ülkelerini seven, birliğini dirliğini önemseyen insanlar olduğuna şüphe yok.
Ama kimi CHP'lilerin PKK ve FETÖ'nün amaçlarına hizmet eder bir çizgiyi sebatla sürdürmeleri bir şüpheyi pekiştirmekte, CHP'yi ise zan altında bırakmakta.
Terör örgütleriyle aynı cepheye düşmek bir sonuçtur elbette ama şu soruda mühimdir ve cevabı henüz verilmemiştir:
PKK ve FETÖ CHP'ye açıktan işbirliği teklif ettiğinde CHP bunun önünü neden sert ve net bir açıklamayla kesmemiştir?
"Teröristler de hayır diyor" diyen herkesten yakınıp "bana terörist dediler" diye rahatsızlık bildiren CHP, terör örgütleriyle yan yana gelmiş olmayı neden kendine hiç dert etmemiştir?
Neden terörün hayır'ıyla kendi hayır'ını ayrıştıran bir söylem geliştirmemiştir?
Açıktır ki CHP'nin Hayır gerekçesi, vesayet düzeninin tasfiye edilecek olmasıdır. Darbecilerin, muhtıracıların, Meclis kararı bozacak yargı düzeninin sonu geldi çünkü.
Vesayet, güçlü siyaset eliyle yerle yeksan oluyor artık. Halk egemenliği gerçek anlamda tesis oluyor. Bu da CHP'ye ağır geliyor. Siyasetin gereğini yapmaya henüz alışmadı çünkü CHP.
O yüzden hileye ve yalana başvuruyor. Kafa karıştırmak, mide bulandırmak istiyor. Bunu da şeytanın sağdan yaklaşması gibi AK Parti ve MHP tabanına sağdan yaklaşarak yapıyor.
Bakmayın şimdi hiç bir şey değişmeyecek demelerine. 16 Nisan'da Hayır çıkarsa eğer o sandıktan hemen ertesi gün başlayacaklar "referandum kaybetmiş bir Cumhurbaşkanı ve Hükümet meşru değildir" demeye.
CHP'nin hali "gaflet, dalalet ve -belki de- hıyanet içinde olma halidir o yüzden.