Pazar günkü Galatasaray-Fenerbahçe maçı öncesinde sarı-kırmızılı tribünlerde dev bir koreografi yapıldı. Kale arkasında yapılan ve Rocky Balboa'nun ayakta dikildiği 40 yıl öncesine ait görüntüsünün yer aldığı koreografide, arka planda çok büyük harflerle, “Ayağa kalk” ve altında da "Siz diz çöktüğünüz için onlar büyük görünüyor" yazısı vardı. Bu sırada stat hoparlöründen Rocky filminin müziği çalındı.
Dünden beri bu şova büyük tepki var. Çünkü Galatasaray bu sezon çok iyi futbol oynuyor, ligde lider durumda. GS zaten ayakta, başarılı bir sezon geçiriyor, seyircisi de ayakta. Hele hele öyle diz çökmüş de, -kimse onlar- “onlar” büyük görünüyor falan değil. Yani bu “Ayağa kalk” mesajının futbolla, GS’nin ligdeki durumu ile alakası yok. GS yöneticilerinin bu tezgâhı nasıl açıklayacakları merak konusu.
Sonra böyle bir maçta verilen mesaj düşmanca. GS’ye kim diz çöktürmüş, “bizler-onlar” vurgusu ne?
Bu şovun baş şüphelisi, FETÖ’dür. Yeni bir subliminal, yani şuuraltını etkilemek üzere verilen gizli/sinsi bir mesajla karşı karşıyayız.
Neden kuvvetli ihtimal FETÖ mesajı? Çünkü Gülen, kendi medyasında, reklamlarda, konuşmalarında böyle yüzlerce mesaj verdi.
Daha birkaç gün önce Pensilvanya’daki FETÖ elebaşının videosu dolaşıma sokuldu. F. Gülen konuşmasının sonunda “yerde süründüğün yeter, ayağa kalk Sakarya” deyip koltuğundan hızla kalkıp yürüyor. Tam da bu mesajın arkasından Galatasaray tribününden “Ayağa kalk” deniyor. Nasıl denk getirilmiş böyle?
FETÖ bir ihanet şebekesi. F. Gülen CIA ile çalışan bir hain. Kendini Mehdi zannettiği için yenilmesinin söz konusu olmadığına inanıyor. Neredeyse her ay “Bu defa geliyoruz, bu defa zalimlerin işini bitiriyoruz” diye umut zehri aşılıyor.
Bu arada yargılamalarda FETÖ mensuplarına ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları verilmeye başlandı. FETÖ tabanında moraller çok bozuk. Özellikle “mahrem imamlar”ın itirafları FETÖ yapılanmasını büyük ölçüde çözmüş durumda. Mustafa Özcan’ın oğlunun yakalanması, Yunanistan’a kaçmak üzere hâkimlerin yakalanması moralleri darmadağın etmiş. Büyük çöküntü yaşıyorlar.
Son günlerde yine Kasım ayında “bir şeyler olacak” diye fısıltılar var. Rüyalar yine devrede. Türk Cumhuriyetleri taraflarından bir “kahraman” gelip işi bitirecekmiş.
FETÖ elebaşı Gülen, 9 Ekim’deki konuşmasında açıkça helikopterler ya da uçaklarla intihar saldırısı yapılması, suikastlar düzenlenmesi mesajını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda (13 Ekim 2017) buna değindi ve şöyle dedi:
“Bu gece Pensilvanya’dan tehditleri aldık. Uçaklar buraya saldırabilir. Helikopterlerle bize saldırabilirler. Arkadaşlarımızın herhangi birine karşı bir terör eylemi yapabilirler. Dua yapıyor. Nasıl dua ise! Beddua ile karışık...”
F. Gülen’in en son “yerde süründüğün yeter, ayağa kalk Sakarya” demesini, 15 Temmuz benzeri bir darbe girişimi talimatı olarak anlıyorum. Elbette silahlı kuvvetlerin bünyesinde kara-hava-deniz-jandarma koordineli bir kalkışma yapamazlar. Buna takatleri yetmez. Öyle bir imkân ve güçleri artık yok.
Ancak “helikopterle, uçakla saldırma” ifadeleri, hava kuvvetleri içindeki açığa çıkmamış kripto elemanlara yönelik bir talimat.
Kanaatimce F. Gülen bir intihar saldırısı talimatı veriyor. Zira “Hizmetin selameti için, bünyeye gelecek bir zararı önlemek için” gerekçesiyle FETÖ elebaşının, intihar etmeyi tavsiye ettiği bir sır değil. Söz konusu videoda kendi sesinden, “Allah nezdinde küfürden sonra en büyük günah intihar etmektir ama ben buna bile katlanmaya razıyım” dediğini görebilirsiniz.
PKK’ya 3500 TIR silah veren ABD, acaba FETÖ elebaşının kulağına da yeni şeyler fısıldıyor mu?
***
Sayın Melih Gökçek kendisine yakışanı yaptı ve Türkiye'yi rahatlatan kararı verdi. Hayırlı olsun.
Fitne ateşi söndü, kardeşlik kazandı.