15 Temmuz darbe girişimine, ilk günden itibaren “Erdoğan’ın senaryosu” diyen F. Gülen ve onu masum göstermeye çalışan çevrelere/güçlere kötü haber: “Gülen’in imamları”nın Akıncı Üssü’deki 143. Filo’da görüntüleri çıktı.
Görüntülerden, darbe girişimini Kaynak Kağıt AŞ’nin eski Genel Müdürü Kemal Batmaz’ın, firari Adil Öksüz ile birlikte yönettiği belirlendi. Dikkat çeken bir nokta da, Öksüz ve Batmaz’ın 2016’da ABD’ye dört defa birlikte gidip geldikleri. Son olarak 11 Temmuz’da gidip, 13 Temmuz’da dönüşte birlikte olduklarına dair havaalanı görüntüleri de ortaya çıktı. Yani F. Gülen’den son darbe talimatlarını bu ikisi alıp geldiler.
Darbe girişiminin merkezi olarak gösterilen Akıncılar Üssü’ndeki 143. Filo’nun koridorunda kaydedilen görüntülerdeki bir karede, Akıncı Üs Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim’in, Batmaz’a asker selamı vermesi dikkat çekiyor.
Akıncı Üssü’nün kamera görüntülerinde, Harun Biniş isimli bir sivil de görülüyor. Biniş, devletin zirvesinin kriptolu telefonların dinlenmesiyle ilgili açılan dava kapsamında yargılanıyordu. Kaynak Holding bünyesinde çalıştıktan sonra FETÖ’nün dinleme üssü haline gelen TİB’in iletişim sistemlerinin kuruluşuna ön ayak olan Biniş’in, 15 Temmuz gecesi FETÖ üyeleri arasında iletişim ağını sağladığı, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın kabul etmesi durumunda da Gülen ile iletişimini sağlayacak kişi olduğu belirlendi.
Savcılık incelemesinde, ilk darbe toplantısının 27 Aralık 2015’te Ankara’da gerçekleştirildiği tespit edildi. Öksüz’ün, Ankara’daki toplantının ardından 31 Aralık 2015’te, Batmaz’ın da bir gün sonra yani 1 Ocak 2016 tarihinde ABD’ye gittiği ortaya çıkarıldı. Öksüz ABD’den 4 Ocak’ta dönerken, Batmaz’ın 5 Ocak’ta dönmesi ise dikkat çekti.
F. Gülen, son görüntüler ve irtibatlar ile çok kötü yakalandı. Ki, bu bile başlangıç sayılır. Batmaz ve Biniş’in halen tutuklu olarak cezaevinde olması, devlet için şu andaki en büyük fırsattır. Bu şahısların can güvenliği mutlaka sağlanmalı. Çünkü Gülen, bir şekilde öldürülmeleri talimatı vermiş olabilir.
Evet, 15 Temmuz darbe girişimi ihanetinin baş aktörü F. Gülen’dir. F. Gülen, komşularının, en yakınlarının asla şüphelenmediği bir seri katile benziyor. Maddi/manevi öyle cinayetler işledi ve kendisini öylesine masum gösterdi ki, tarihte böylesine cinayetler, toplu katliamlar yapan bir seri katile rastlanmamıştır.
FETÖ’cü ahmaklar, iradelerini ve akıllarını F. Gülen’e kiraya veren vicdansızlar, son çıkan bu görüntülerden sonra da bakalım, Pensilvanya’daki caninin tembihlediği; “darbeyi kim yaptıysa Allah belasını versin, bizim hocamız karıncayı bile incitmez” diye eveleyip geveleyecekler mi?
Bakalım darbe gerçekleşmediği için çok bozulan, “Erdoğan’ı en başta öldürselerdi bu iş tamamdı” diyen ABD ve AB’deki Türkiye düşmanlarının, “biz somut delile bakarız” diye nağme çekmeye, bu son görüntülerden sonra da devam edecek yüzleri olacak mı?
Fetullah Gülen darbe girişiminden iki gün sonra aralarında BBC’nin de bulunduğu bir grup Batılı medya kuruluşuna verdiği röportajda şöyle demişti:
“Fiilen darbeyi bin defa telin ederim. Demokratik usullerle iktidara gelenlerin anti-demokratik bir yolla bertaraf edilmelerini hiçbir zaman düşünmedim. Darbe hazırlığından haberim olsaydı, ‘yapmayın böyle bir şey, vatana, millete ihanet olur’ diye seslenirdim. Ama 15 Temmuz’da, baştaki insan (Cumhurbaşkanı Erdoğan) bir senaryo hazırladı...”
Yalan, ihanet, cinnet, münafıklığın bütün alametleri bu adamda var... Ancak bütün çırpınmaları boşuna, Gülen için, FETÖ için yolun sonu göründü.