Aykut Kocaman’ın Fenerbahçesi’nde Robin Van Persie problem olmaya devam ediyor. “Gel oyna” diyorsun, nazlanıyor, “Sakatım” diyor. Hollanda Milli Takımı’na çağrılıyor, gidip oynamaya devam ediyor. Fenerbahçe’de ise düz koşularla ömrünü tüketmeye çalışıyor. Halbuki Aykut hoca sezon başında Van Persie’den çok ümitliydi. Oynatmak için uğraştı ama başaramadı. Şimdi “Git” diyorsun, yine gitmiyor. Sözleşmesi icabı geri kalan parayı almak istiyor.
Fenerbahçe Kulübü bu beladan bir türlü kurtulamadı anlaşılan. Van Persie ayrılmak için 2.5 milyon euro kulübün cebinden çıkacak paraya bakıyor. “Parayı almazsam gitmem” diye diretiyor. Fenerbahçe kulüp olarak bu futbolcuyu elden çıkartmazsa transferi de kilitlenmiş oluyor. Ya bu parayı vereceksin, cebine de Amsterdam biletini koyacaksın veya oturduğu yerden bu parayı almaya devam edecek. Aykut’un da işi zor görünüyor, Fenerbahçe kulübün de.
Anlaşılan şu ki, Van Persie’nin gitmesi kilitlenirken, Fenerbahçe “Aynı tas, aynı hamam” devam edeceğe benziyor.
Bir de Fenerbahçe sol bek arayışı içindeydi. Neyse ki yanlıştan dönmüş gibi gözüküyorlar. Çünkü ben şunu anlamıyorum. Bu mevkide top oynayan Hasan Ali ve İsmail Köybaşı, Milli Takımımız’ın sol beki değil mi? Esasında sağ bek tarafında Şener’in dışında bir futbolcun var mı? Isla var diyeceksiniz ama onunda bugüne kadar gösterdiği performans hiç de iç açıcı değil. Kısacası Fenerbahçe’nin ve teknik direktörü Aykut Kocaman’ın işi çok zor.
Fenerbahçe’nin sezonun ikinci yarısında oynayacağı maçlar hiç de kolay gözükmüyor. Göztepe ile ilk maçını kendi evinde yapacak olmasına rağmen hiçbir zaman kolay kazanacağını söyleyemeyiz. Ardından Trabzon deplasmanı olacak. O da hiç kolay değil. Gençlerbirliği ile kendi evinde oynayacak olmasına rağmen hadi onu kazandı diyelim. Başakşehir ve Beşiktaş deplasmanlarına çıkacak. Bu maçların ne olacağı hiç belli değil. Kısacası Fenerbahçe için bu maçlar “Sırat Köprüsü” gibi olacak.