AK Parti - MHP yerel seçim işbirliği dün itibariyle bitti.. Aslına bakarsanız, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin, ‘kazanamayacağımız yarışa girmeye gerek yok’ diyerek, İstanbul’a aday çıkarmayacaklarını söylemesi dışında hiçbir somut ilerleme de olmamıştı bu iş birliğinde.. İstanbul adayı meselesi de seçim iş birliği anlaşması dışında diye sunulmuştu. Enerji kaybı olduğu için MHP aday çıkarmayacaktı. Şimdi çıkaracakmış. O adaya da yazık. Liderinin inanmadığı bir yola çıkıyor. Neyse.. Yerel seçimde iş birliği sürecini son dönemde ortaya çıkan; Başkanlık uçağı, EYT, Af ve öğrenci andı tartışmasının bitirdiği duyuruldu. Bu elbette doğru değil. Eğer bir politik ayrışmada bitecek olsaydı, Bahçeli’nin, “…17/25 Aralık’taki pozisyonumuzu muhafaza ediyoruz..” dediği gün biterdi. (O pozisyonu merak eden, Bahçeli’nin Can Dündar’a, 17/25 Aralık saati önünde verdiği ‘Yolsuzluk ayarlı saat’ başlıklı mülakata bakabilir.) Bu durum bile konu edilmemişken, Danıştay, EYT falan biraz hedef saptırma gibi görünüyor. Anlaşılan asıl dert, AK Parti’nin; Adana, Mersin ve Manisa da dahil olmak üzere her yerden aday çıkarma kararı.. Bakalım, neticelerini göreceğiz. Fakat her iki parti tabanında da, ‘cumhur ittifakı ilkesel olarak bitmesin’ beklentisi hakim. Milli meseleler, ekonomik saldırılar, terör vesaire gibi konularda yani. Onun muhafaza edileceğini zannediyorum.. 

Şanlıurfa’daki tehlikeli gerilim faciaya dönüşmeden nasıl önlendi?  

Size çok önemli bir ‘tehlikeli gerilim’ hikayesi anlatacağım.. Şanlıurfa’da Türk ve Suriyeli birbirine komşu iki aile arasında silahlı bir kavga çıkıyor ve 2 kişi ölüyor. 3 kişi yaralanıyor.  Kavganın ardından toplanan bazı kişiler, Suriyeliler’e ait ev ve işyerlerine zarar veriyor. Polis, sokaklarda toplanan gruplara tazyikli su ve biber gazlı müdahalede bulunarak, 8 kişiyi gözaltına alıyor.. Valilik de taraflara sağ duyu çağrısı yapıyor. Peki olay büyümeden nasıl önleniyor? Şanlıurfa'nın Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci olayı duyar duymaz hastaneye gidiyor. Hem Kürtçe hem de Arapça bilen Mehmet Ekinci tarafları sükunete davet ediyor. Tarafların aşiret liderlerinin de desteğini alan Ekinci'nin yaptığı hamleler çok büyük bir olayın kazasız atlatılmasını sağlıyor. Gönül isterdi ki bu tip bir krizi Büyükşehir Belediye başkanı çözsün. Bu ve bunun gibi sosyolojik büyük hadiselerde şehirlerin emanet edildiği başkanların çok daha fazla inisiyatif alması şart.. Mehmet Ekinci’yi ayakta alkışlıyorum..  

O çocukları o sahne ışıklarının altında ışıldarken görmek istiyoruz

Yaşadıkları köyde 'O Ses Türkiye' yarışmasını kendi imkanlarıyla canlandıran çocukları izlediniz mi?.. Plastik sandalyede yarışmacıya arkası dönük olan çocuk, önündeki domatese bastığında iki arkadaşı gelip sandalyesini yarışmacıya doğru çeviriyor. Kayalıklara yayılmış izleyiciler de alkışlarıyla destek veriyor.. Muazzam, muhteşem.. Acun Ilıcalı da fark etmiş çocukları ve Instagram hesabından ‘sizi bulacağım’ mesajı paylaşmış. Acun muhteşem bir iş yapmış olacaksın. Keşke bütün jüri toplanıp o çocukların köyüne gitse, bir sabah kahvaltısında bir araya gelseler. Keşke o çocukları alıp İstanbul’a getirseler. Güzel bir haftasonu gezisinden sonra o sahne ışıklarının altında gerçek bir stüdyoda bir özel program çekseler. Tam da Acun’a yakışan bir iş olur bence..