Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti. Resmî programda görünmeyen görüşme 1 saat sürdü.
Erdoğan-Bahçeli görüşmelerinin, felaket tellallarının boy gösterdiği zaman dilimlerinde; milletimizi ferahlatan, rahatlatan, sükûnet tavsiye eden bir atmosferi var.
Türkiye'nin gündemine muhalefet gözüyle bakanlar; sürekli karamsarlık, sürekli kaos beklentisi görürler.
Büyük hizmetlere, eserlere rağmen sanki Türkiye'de iyi hiçbir şey yapılmıyormuş gibi 6'lı masadan sürekli halkın kafasını karıştıran, moralleri bozmaya yönelik açıklamalar geliyor.
Togg'un üretim bandından inişindeki gurur veren tabloya rağmen ne yalanlar, iftiralar ortalığa saçılıp döküldü, hala dökülüyor.
Önce fabrika yok, elde yapılıyor dediler, sonra İtalya'dan getirildi dediler. En sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan üretim bölümünü gezdi, görüntülendi de sustular.
Bakınız; dış politikada tahıl koridorunun açılmasından tutun, İsveç başbakanının Ankara'ya gelip NATO üyeliği için "sözümüzde duracağız" teminatına kadar, Libya'dan, Azerbaycan'a, Suriye'nin kuzeyinden, Kuzey Irak'ta güvenliğimizin sağlanmasına kadar, terörle mücadelede yürütülen başarılara, MİT'in PKK üst kadrolarını tasfiyesine kadar olan gayretlerin hiçbiri muhalefetin ilgi alanında değil.
Muhalefet bütün bu hayati konularda devletin yanında değil...
Türkiye'nin gündemini Cumhur İttifakı belirliyor.
Cumhur İttifakının liderleri Erdoğan ve Bahçeli, siyasetin ve devletin pusulası oluyor.
Sayın Bahçeli her hafta partisinin Grup Toplantılarındaki konuşmaları ile milletin yüreğine su serpiyor. Başta Kılıçdaroğlu'na, Zillet İttifakına haddini bildiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne hizmetlere ara veriyor, ne devletin âli menfaatleri için dışarıda koşup durmaya ara veriyor...
İçerden/ dışarıdan her gün bir gaile ile karşı karşıyayız.
Böyle bir ortamda şer şebekesinin fitne çabalarına karşı Erdoğan ve Bahçeli, millet ve devlet adına en büyük moral kaynağı oluyor, maddi/manevi setleri oluşturuyor.
Fitne, kara propaganda ve bilgi kirliliği ile 5 yönden saldırıyor.
1. AK Parti'nin içini karıştırmak.
2. AK Parti ile MHP'nin arasını açmak.
3. Bahçeli'nin güven vermediği, her an ittifakı bozacağı dedikodularını yaymak. MHP'ye yönelik tezvirat yapmak.
4. Cumhur İttifakı'nın seçimleri kaybedeceğine yönelik paralı anket şirketlerinin üzerinden kafaları karıştırmak.
5. Önce TSK'nın kimyasal silah kullandığı iftirası ve arkasından Türkiye'nin uyuşturucu parası ile cari açığını kapattığı iddiası ile ülkemizi dünya kamuoyuna jurnallemek. Türkiye'ye, Uluslararası ambargo uygulanmasını sağlamak.
Karşımızda 6'lı masa etrafında toplanmış ve Türkiye'nin hiçbir meselesinde devletin yanında olmayan bir muhalefet zihniyeti var.
Bu zihniyet, fonlanan sosyal medyadan, etki ajanlarından, 5. Kol elemanlarının saldırılarından kuvvet alıyor, besleniyor.
Ne kadar din, devlet, vatan ve millet düşmanı varsa; inancımıza, değerlerimize olan düşmanlıklarını, Erdoğan kin ve nefretinin arkasına gizliyorlar.
Cumhur İttifakı, 15 Temmuz diriliş ruhu ile mayalandı. Bu ittifak, siyaset üstü milli birlik ve beraberlik ittifakıdır.
Geçmiş siyasi dönemlerin kırıcı hatıraları, bu gönül ittifakını zedeleyemez, kirletemez.
15 Temmuz FETÖ ihanetinden sonra diriliş ruhu şahlandı.
Gerçek helallik, Cumhur ittifakı kurulurken alındı.
Erdoğan-Bahçeli görüşmeleri ile Cumhur İttifakı tazelenmekte, sağlam irade bir daha ortaya konmaktadır.
Cumhur İttifakının daha da güçlendirileceği, 2023 seçimlerine daha bir kararlılıkla gidileceği teyit edilmektedir.
Erdoğan-Bahçeli görüşmeleri ile surda gedik açılmasına asla fırsat verilmeyeceği dosta düşmana ilan edilmektedir.