Geçen haftaki “Şakşakçı bürokratlar 28 Şubat medyasını yaşatıyor” başlıklı yazımda, 28 Şubat darbe döneminde medyanın Müslüman Anadolu halkını hedef gösterici ve linç edici haberlerinden bahsetmiştim. Darbe medyasının bugün de hâlâ aynı tavır içinde olduğunu, bunun da müsebbibinin, 28 Şubat medyasının haberlerini emir telakki edip hemen icraata geçen şakşakçı bürokratlar olduğunu yazmıştım.
Sağolsunlar, 28 Şubat medyasının artıkları beni yalancı çıkarmadı. Yazının çıktığı gün haber sitelerinde, “Yakup Köse sapıkları teşhir edenleri 28 Şubatçı ilan etti” diye haber yapıp benim sapıkları teşhir edilmesinden rahatsız olan bir yazar olarak gösterip halka linç ettirmeye çalıştılar. Tabiî ki o eski şaşalı günleri yok. Ancak birkaç haber sitesinde hakkımdaki linç haberi yer bulabildi. E başımda da şakşakçı bir bürokrat yok ki beni işimden kovsun! Mezkûr haber bile, nesebi gayri sahih 28 Şubat medyasının linç etme histerisine güzel bir emsal oldu.
Bu nesebi gayri sahih haberciliğe karşı, “Yazdıklarım yanlış anlaşıldı, aslında ben şunu demek istemiştim” gibi ezik ve yaltakçı bir savunma içine girecek değilim. Benim bu mevzuda ne düşündüğüm, 9 Nisan 2016 tarihli “Bu sapıklar kimin” (http://www.star.com.tr/yazar/bu-sapiklar-kimin-yazi-1102325/) başlıklı yazımda vâzih ifâdelerle yazmıştım. 28 Şubat’ın nesebi gayri sahih gazetecileri, kendilerine ayna olacak yazımı okuyup şahsiyetsizliklerini görebilirler.
Buraya bir mim koyduktan sonra gelelim asıl mevzumuza. Bir gazeteci, gazetecilik yaptığı için geçtiğimiz hafta tutuklanıp cezaevine kondu. İsmi, Dursun Suna. Niğde’de gazetecilik yapıyor. 2013 senesinde Yeni Akit gazetesine, dönemin Bor Kaymakamı (Şu an Karaman Vali Yardımcısı) Muammer Balcı’nın görevine yakışmayacak bir yaşantı sürdüğüne dair haber gönderiyor. Haberi fotoğraflarla da besliyor. Fotoğraflarda Balcı’nın kadınlarla çekilmiş görüntüleri var. Gizli çekim değil. Muammer Balcı ve kadınlar objektife poz vermişler. Balcı’nın uygunsuz pozlar verdiği kadınlar arasında evli hanımlar da var!
Dursun Suna’nın gönderdiği haber üzerine merhum Hasan Karakaya, “Halkla iç içe olun... Ama bu kadar da değil!” başlığıyla Muammer Balcı’nın Bor’daki marifetlerini eleştiren bir yazı yazıyor. Balcı da bu yazı üzerine savcılığa, “özel hayatın gizliliğini ihlal” gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuyor. Bu arada hakkında açılan soruşturmada Balcı kınama cezası alır ve siciline işlenir ama ne hikmetse bir süre sonra vali yardımcısı yapılır; hem de müftülükten sorumlu vali yardımcısı!..
Balcı’nın şikâyeti üzerine açılan davada Bor Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimesi Hilal Sanioğlu Akca gazeteci Dursun Suna hakkında, 2 yıl 6 ay hapis cezası verir. Yargıtay’ın geçtiğimiz Aralık ayında cezayı onamasıyla da Suna cezaevine girer.
Dursun Suna, gazetecilik adı altında vatan satanlardan olmadığından hapse girmesi gündem olmadı. O, dünyanın herhangi bir yerinde gazetecilik faaliyeti olarak nitelendirilecek bir haber sebebiyle cezaevine gönderildi. Suna’nın yaptığı haber minvalinde hemen hemen her gün 28 Şubat medya artıkları haber yapıyor ama bırakın haklarında soruşturma açılması, şakşakçı bürokratlar üzerinden istediklerini linç edebiliyorlar.
Hâsılı kelâm, uzunca bir zamanın ardından cezaevine, gazetecilik yaptığı için bir gazeteci girdi! Basın örgütlerinden henüz bir ses çıkmadı, çıkmaz da; çünkü Suna vatan satmadı, gazetecilik yaptı!..