Bu hafta vizyona giren Ver Kaç filmi Yeşilçam’ı özleyenleri ve yeşil sahalarda kalbi atanları tatmin edecektir. Yönetmen Orçun Benli iyi iş çıkarmış.
Yönetmen Orçun Benli arkadaşımdır. Ama inanın şimdi yazacaklarımla arkadaşlığımızın hiç ilgisi yok. Orçun’un ilk fimi Bu Son Olsun’u en ağır eleştirenlerdenim. Ama bu eleştirileri yaparken filmin bir ilk film olduğunu hiç unutmadım. Daha sonra Ondan Gulyabani geldi. Filmin kalitesinden çok Yeşilçam’a yaptığı gönderme ve fantastik oluşu bir artıydı. Sonuçta bu tür riskli denemeleri yapmak yürek ister. Ya absürtün absürtü olur bu filmler veya Orçun’unki gibi sinemamızı çeşitlendirir. Daha sonra ise Kanunsuzlar ile karşımıza çıktı. Benim en beğendiğim filmidir. Orçun’un yönetmen olarak ne olduğu bu filmden anlaşılır. Şimdiyse Ver Kaç’ı konuşacağız. Bu filmi tanımlamaya kalksak iki unsur öne çıkar. Birincisi konu ve tarz olarak tam bir Yeşilçam devamı olması. Zengin kız ve fakir oğlan konunun temelinde. Fakir oğlan dediysek Kadırga’nın bitirimi Sedat. Şimdiki bitirimlerden değil. Mahallenin yaşlısını, çocuğunu, kızını kollayan, biraz da yaşı geçkin tam bir mahalle delikanlısı. Kadırga Spor gerçek aşkı. Fakat mahallelinin gücü ne kadarsa Kadırga Spor da o kadar. Para yok, yeşil saha yok, hatta 11’i tamamlamak için futbolcu zor buluyorlar. Mahallenin bir diğer rakip spor kulübü paralar dökerek yeni futbolcular alırken bizimkiler bir çıkar yol bulmaya çalışırlar. Sonunda bir golcüyü gözlerine kestirir ve transfer etmek için mücadeleye başlarlar. Transfer için kulübün eskilerinden Tevfik Amca arabasını bağışlar. Araba eskidir, antikadır ve para yapar ama kalan az sürede futbolcuyu almaları imkansızdır. Sedat mahallenin eski raconcularından, sonradan parayı bulmuş Reşat’tan borç para ister, arabayı satınca borcunu ödeyecektir. Ama para dönmezse iş mafya usülü çözülecektir. Sedat arabayı satamadan bir hırsız onu çalar. Sedat’ın eski sevgilisi Nazlı tekrar başını döndürmüş, araba çalınmış, Nazlı’nın ağabeyi Reşat azrail gibi peşine düşmüştür. Final maçıyla her şey sona erecektir. Bu filmde eski İstanbul mahallelerinin kültürünü, ilişkilerini, unutulmaya yüz tutmuş komşuluk geleneklerini ve Yeşilçam’ın o naif dünyasını bulacaksınız. Yazımızın başında Orçun için cesaretli demiştik. İşte bir filmde futbolu kullanmak da bu piyasada cesaret gerektirir. Çünkü bu çekimler özeldir, teknoloji ister, para ister. Hepsi olsa da bunlara alışık kadro ister. Görüntü yönetmeniniz, kameramanınız, ışıkçınız daha önce böyle aksiyon çekimlerle bir film kotarmamışsa siz kumar oynuyorsunuz demektir. Gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim ki Orçun bu kumarı kazanmış. Demin dediğimiz gibi futbolun gerilimini hissettiren sahneler de dikkat çekici. Ama Yılmaz Gruda ile Ruhi Sarı’nın bir diyalogları var ki tadından yenmiyor. Gruda’nın Sarı’ya attığı tokat insana “Bu da mı gol değil Hakim Bey bu da mı” dedirtiyor.
VİZYONDAKİLER
Korkacak Bi’şey Yok
İstanbul’un Hasan-paşa’sında bıçkın ve fırıldak semt delikanlısı Seko arkadaşları ile anlaşıp bir tatil planı yapar. Kara kara düşünen delikanlı, rahmetli dedesinin “En kıymetli hazinem” deyişini hatırlayarak grup tatil için Seko’nun yeni planıyla Uzunköprü’ye giderler. İstanbul’un gençleri, Trakya’nın neşeli insanları ile bir maceraya atılırlar.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Burak Donay
Senarist: Serhat Özev
Oynayanlar: Rukiye Gül, Özgür Esat Şentürk, İbrahim Vurmaz, Burak Aydın
Yapım: 2016, Türkiye
Örümcek
Serhat ve Gizem iki eski sevgilidir. Çok iyi bir arkadaş çevreleri vardır. Serhat bir türlü işlerini yoluna koyamaz ve uzak bir yere gider. Bu arada Gizem, Kemal ile tanışır. Kemal hastalık derecesinde kıskanç bir adamdır. Her şey yolunda giderken Gizem’in Kemal’e gelen bir mesajı görmesiyle hayatı tekrar değişir.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Sedat Ergen
Senarist: Sedat Ergen
Oynayanlar: Sedat Ergen,
Bihter Delüv, Nihat Demirel,
Burak Arslan
Yapım: 2017, Türkiye, 83 Dk.
O
Dünyaca ünlü korku romanları yazarı Stephen King’in on yılardır okuyucularını korkutan, aynı adlı popüler romanından beyazperdeye uyarlandı. Derry’nin kasabasında çocuklar kaybolmaya başladığında, birkaç çocuk en büyük korkularıyla, yüzyıllardır vahşet hikâyeleriyle bilinen Pennywise adında şeytan palyaço ile yüzleşmek durumunda kalır.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: It
Yönetmen: Andres Muschietti
Senarist: Chase Palmer
Oynayanlar: Bill Skarsgard, Jaeden Lieberher, Jeremy Ray Taylor, Sophia Lillis
Yapım: 2017, ABD, 135 Dk.
Aşk Notları
Nazi Almanyasından canını kurtarmak için kaçan ve günümüz New York’unda geçmişteki aşkının hayaliyle yaşayan Polonya’lı göçmen Leo ile Brooklyn’de annesinin uzun süren yalnızlığına çare bulmak isteyen ve onun yeniden evlenebilmesi için ideal koca adayı arayışına giren Alma’nın yolları kesişir. Alma, annesine yeni bir eş ararken, kendisini de sınıf arkadaşı Misha’ya ilgi duyarken bulur.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı:
The History of Love
Yönetmen: Radu Mihaileanu
Senarist: Radu Mihaileanu
Oynayanlar: Gemma Arterton, Elliott Gould, Mark Redall,
Yapım: 2017, ABD, Fransa, Romanya, 134 Dk.