Vesayet sisteminin yayın organları kamuoyu oluşturmak için, ‘güvenilir kaynaklardan alınan bilgiye göre’ diye başlayan haberler yayınlarlardı.
Bizim diyebileceğimiz bir gazete de maalesef atama arifesinde Mehmet Görmez hoca hakkında ne olduğu belli olmayan bir karalama haberi yayınladı. Başkanlığa atanmasını güya engelleyecekti.
O zaman başbakan olan Erdoğan bu habere itibar etmedi ve güvendiği Görmez’i Diyanet İşleri Başkanlığı’na atadı.
AK Parti hükümetlerinin en isabetli atamalarından biriydi Görmez’in DİB’e atanması.
***
Son zamanlarda DİB’i ve doğrudan başkanı hedef alan haberler ve yorumlar okumaya başladık.
Çirkin bir kampanya başladı. Bu kampanyayı yaptıranların asıl en büyük kötülüğü Erdoğan’a yaptıklarını baştan belirteyim.
Önce Kutlu Doğum Haftası üzerinden DİB hedefe kondu. Bu haftanın FETÖ ürünü olduğu ve hicri takvime göre ayarlanması gerektiği yazıldı çizildi.
Hafta ile ilgili değerlendirmeler yapılmasının bence hiçbir mahzuru yok.
Ama Mevlid-i Nebevi’ye alternatif olmadığı, mevlid ile ulaşılamayan birçok alana bu vesileyle nebevi mesajın iletildiğini söyleyen başkanın hedefe konması bence doğru değildir.
En son da sıhhat derecesi nedir bilinmeyen bir kitap takdimi yazısı sebebiyle kripto FETÖ’cü ilan edildiğine şahit olduk.
***
Mehmet Görmez her şeyden önce saygın bir ilim adamıdır. Birileri onu sevmeyebilir, kimi fikirlerini de beğenmeyebilir. Karşı fikre de saygı göstermek gerekir.
Ama onu FETÖ’cü gibi göstermek ne gerçeğe ne de ahlaki değerlere sığar.
Hiçbir mensubu FETÖ’nün fikirlerini ve etkinliklerini eleştirmez ve karşı çıkmaz.
Oysa Mehmet Görmez FETÖ’nün en önemli projelerinden biri olan dinler arası diyalog fikrine ve etkinliklerine, ‘Dinler arası diyalog olmaz, dindarlar arası diyalog olabilir’ diyerek ta başından karşı çıkmış bir ilim adamıdır.
***
Hem başkan yardımcılığı hem de başkanlık döneminde DİB’e yaraşır hizmetler vermiş ve vermekte olan Görmez’in şahsında DİB’in yıpratılması en çok FETÖ’yü memnun eder.
Kutlu Doğum Haftası Görmez zamanında başlamış değildir. Çeyrek asırdan beri vardır.
Sıhhat derecesi bilinmeyen takdim yazısı da doğru bile olsa -ki muhatabın FETÖ lideri olduğunu gösteren hiçbir emare yok- 17-25 Aralık’tan önce yazıldığı için itibar edilmemesi gerekir.
Çünkü başbakanın ilan ettiği gibi FETÖ için milat 17-25 Aralık’tır.
***
Sapkınlıkların önüne geçmenin en etkin yolu sahih İslam inancını öğrenmek ve topluma anlatmaktan geçer.
Sahih İslam inancına sahip olmayanlar FETÖ liderine atfedilen kutsiyet gibi sapkınlıklara düçar olabilirler.
Sahih İslam inancını dilinden düşürmeyen ve her vesileyle hatırlatan Görmez’in sapkınlar safında gösterilmesini iyi niyetle bağdaştırmak mümkün değildir.
FETÖ ile mücadelenin en etkin kurumunu ve başkanını yıpratmak etse etse FETÖ’yü memnun eder ve sevindirir.
FETÖ’yü memnun etmemeliyiz, etmeyelim!
Etmeyelim!