FETÖ'nün Türk siyasetindeki varlığı, özellikle 15 Temmuz'dan sonra çok daha fazla konuşulmaya başlandı... Elbette bunun ana nedeni, darbenin siyasi ayağını arama çabasıydı. Ki bu çok da anlaşılır bir refleks. Fakat darbenin siyasi ayağını bulmadan evvel darbeye kalkışan yapının siyasetteki organizasyon kabiliyetine göz atmakta yarar var...
***
FETÖ, Türk siyasetinde, sonuç alan iki büyük operasyon yaptı... Biri MHP'de biri de CHP'de... MHP'nin en tepesinde 11 önemli ismi istifa ettirdi... FETÖ, başladığı dizaynı tamamlamak, o kaleyi de düşürüp küreselcilerin emrine sokmak istiyordu... Güçlü liderliğiyle Devlet Bahçeli masaya yumruğunu vurdu ve net bir tavır ortaya koydu; "gücünüz yetiyorsa gelin indirin beni buradan" dedi... Bahçeli'ye güçleri yetmedi.
***
Ama CHP'de istediklerini aldılar... Senelerce izleyip tuzak kurdukları Baykal'ı devirdiler ve bir proje dahilinde cilalayıp parlattıkları bir ismi genel başkanlık koltuğuna oturttular... O vakte kadar "F Tipi yapılanma" denilen terör örgütü, Kılıçdaroğlu ile birlikte adeta partinin insan kaynakları ofisi oldu... Nedim Şener'in tutukluluğuna isyan edilen CHP gitti, Ahmet Altan'ın alkışlandığı CHP geldi yerine... FETÖ'nün yargıyı ele geçirmesine karşı dik duran Baykal'a rağmen, 17/25 Aralık yargısal darbe teşebbüsüne konu usülsüz-montaj ses kayıtları CHP grubunda canlı dinletildi... FETÖ savcılarından sipariş içi boş yolsuzluk dosyaları sallandı CHP Grup kürsüsünden... FETÖ her vakit fazla fazla istifade ettiği CHP'nin tepesinde 10 senedir yeni bir dizayna hiç izin vermedi... Atatürkçüler ve solcular sistemli bir biçimde tasfiye edildi... Atatürk'ün resmini duvardan indiren değil duvardan kimin indirdiğini söyleyen atıldı CHP'den... Parti HDP'ye yaklaştı.. Terör örgütlerinin nefes borusu haline geldi... Kemalist, ulusalcı laik CHP'liler isyan ettiler.. Baykal döneminin en önemli isimlerinden Yılmaz Ateş; "...MHP’yi ve Fenerbahçe Spor Kulübü’nü tebrik ediyorum. Maalesef benim partim teslim oldu ama MHP ve Fenerbahçe, FETÖ terör örgütüne teslim olmadı. Eğer dik durabilseydik 15 Temmuz darbe girişimi de olmayacaktı..." dedi... Eski Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, "CHP'ye oy verirseniz FETÖ'ye oy vermiş olursunuz" dedi...
***
Bu beyanatları arttırmak mümkün... Şimdi bu tablo gün gibi karşımızda dururken, kaset tertibiyle CHP'nin 1 numaralı koltuğuna oturan bir ismin bir başka siyasetçiyi eleştirme hakkı var mı?..
Son sözü Cumhurbaşkanı Erdoğan söyledi: "...zerrece onurun varsa kaset marifetiyle geldiğin o koltuktan haysiyetinle gidersin..." başka söze gerek yok.