Birkaç haftadır Çalışma Bakanlığı’ndaki FETÖ yapılanmasını deşifre ediyoruz. Bakanlıktaki kripto FETÖ kadrosu yazılanlardan oldukça paniklemiş olmalı ki, bakanlık İş Teftiş Kurulu’nun resmi internet sayfasında hızlıca temizlik ve ayıklama yapılıyor, teftiş kurulundaki bazı isimlerin FETÖ’cülerle ilişkisini ispatlayan sayfalar birer birer kaldırılıyor, temizleniyor. Beni asıl düşündüren, FETÖ’cülerin bu kadar fütursuzca yaptığı usulsüz işlemleri yazıyor olmamıza, bunların fıldır fıldır bakanlığın resmi sitesinden FETÖ’cü bürokratların bilgilerini silmesine, kuruldaki usulsüz evrak ve yazışmaları imha etmesine rağmen sorumluluk sahiplerinden bir ses gelmemesi….
2014 yılı şubat ayında gazeteniz STAR’da 10 gün boyunca manşetten okurlara duyurulan FETÖ’cülerin SGK’daki usulsüz işlemleriyle ilgili soruşturma belgeleri gündeme bomba gibi düşerken, SGK ve Çalışma Bakanlığı üst bürokratları bunları araştırıp FETÖ’cülere işlem yapacaklarına, “belgeleri kimin sızdırdığını” soruşturmak üzere müfettiş görevlendirmişti. Bu bürokratların neredeyse tamamı FETÖ üyeliği nedeniyle ya memurluktan ihraç oldu, ya da istifa/emekli ettirildi... Hatta bir kısmı da cezaevlerinde uzun süreler hapis yattı. Bu hapis yatan FETÖ’cü olduğu iddia edilen müsteşarın referans olduğu/atadığı bürokratları ise görevlerine devam ediyor, aynı oyunları oynuyor. Deşifre edilen FETÖ yapılanması tasfiye edileceğine, bu bilgileri kimin sızdırdığı araştırılıyor.Bazı bürokratlara paralel yapının kullandığı ‘karalama, tezvirat, iftira, baskı, şantaj yöntemleri”nin egemen olduğunu görüyoruz.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “Acırsanız acınacak hale gelirsiniz”sözünü tekrar hatırlatmak istiyorum.
Şimdi Bakanlığa sormazlar mı,“Peki neden korkuyorsunuz?”
Özellikle tüm vatandaşlara doğrudan etki etmesi ve himmet toplanmasında baskı ve tehdit unsuru olarak kullanılabilmesi bakımından FETÖ’nün Maliye Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, SGK gibi kurumları ele geçirmeye büyük önem verdiği biliniyor. SGK’da büyük bir temizlik yapılırken Çalışma Bakanlığı tarafında aynı hassasiyetin olmadığı görülüyor. İş Müfettişlerinin kamuda ve özel sektörde her kuruma girebilmesi, her türlü bilgi ve belgeye ulaşılabilmesi, her işyeri ve şirketin bilgilerinin alınabilmesi, denetim elemanları ve kripto bürokratlar eliyle himmet alınmasında baskı ve tehdit unsuru olarak kullanılabilmesi, çeşitli kaynaklara rahat ulaşılabilmesi nedeniyle Çalışma Bakanlığı ve SGK FETÖ için çok önemli. MİT, Emniyet ve Savcılık tarafından detaylı soruşturmalar yapıldığında nasıl bir yapılanma olduğu daha ayrıntılı görülecek.
Devlet harcırahıyla FETÖ görevi
İş Teftiş Kurulu’nda 2014 yılına kadar Başkan Yardımcısı olan ve Mehmet Ö. isimli iş başmüfettişi görevi süresince bakanlıkta yurtdışı kılıfıyla Devlet’ten harcırah alarak yurtdışındaki FETÖ görevlerini yaptığı iddia ediliyor. Peki neden hep bu kişi yurtdışı göreve gönderildi, neden?
17/25 Aralık sonrasında Mehmet Ö. isimli iş başmüfettişi ”Lütfen”Başkan Yardımcılığı görevinden alınıp, müfettişlik ve memurluktan ihraç edildiği 15 Temmuz sonrasına kadar korunup kollanmaya devam edildiği, herhangi bir dış teftişe ve göreve gönderilmediği, merkezde rapor okuma/değerlendirme komisyonu gibi gizli bilgilerin yer aldığı mahrem bir birimde görevlendirildiği, bütün bilgilere vakıf olması sağlandığı iddia ediliyor. Ta ki 15 Temmuz’a kadar.
Mehmet Ö. isimli iş başmüfettişi başkan yardımcılığından mecburen ayrıldıktan sonra bir gün bile sahaya teftişe gönderilmemiş, FETÖ organizasyonunu iyi yönetmesi için kurulun merkezinde tutulmuş, yetmemiş 15 Temmuz darbe girişiminin ilk mesai günü emekli dilekçesi alınıp hemen emekliliği sağlanmak istenmiş. SGK Başkanlığına emeklilik evrakları jet hızıyla gönderilmiş ancak dönemin Bakanının uyarılması üzerine SGK’na giden emeklilik işlemi son anda durdurularak ihraç edilmiş. Şimdi Bakanlığa sormazlar mı,“FETÖ imamını koruyanları kim koruyor?”
Çalışma Bakanlığı’ndaki FETÖ yapılanması ile ilgili sürekli yeni bilgiler geliyor. Deniyor ki, İş Teftiş Kurulu’ndaki Mehmet Ö. dışında bir başka üst düzey yönetici, ByLock programı kullandığının bilindiği halde ihraç edilmeyerek korunduğu, bu durumun ortaya çıkması üzerine de kişinin zarar görmemesi için 15 Temmuz Darbesinin hemen akabinde aniden apar topar emekli olmasının sağlandığı, böylece ihraçlardan kendisinin kurtarıldığı iddia ediliyor.
Şimdi sormazlar mı, “FETÖ İmamını Koruyanları Kim Koruyor?”