Muhalefet cenahında, AK Parti'yi kapatma, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, bakanları yargılama üzerinden yoğunlaşan bir algı operasyonu var.
Sanki FETÖ'ye verilen garanti/teminat verilmiş gibi öyle bir kabadayılık yapıyorlar ki...
Bir hafta önce 5. Edremit Kitap Fuarı'na katılan CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır; "iktidara geldikleri zaman bütün bakanları yargılayacaklarını" söyledi.
Önceki gün, eski HDP'li, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık,
"AK Parti bir siyasi parti muamelesi görmeyecek, suç örgütü olduğu için kapatılacak. Siyasi parti kılığına girmiş bir suç örgütü..." dedi.
Dün de HDP Adana milletvekili ve Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, hükümeti açık açık tehdit etti. TBMM Karma Komisyonunda yapılan dokunulmazlık görüşmeleri sırasında iktidarın hesap vereceğini söyleyen Beştaş, "Bizim yönetimde olduğumuz bir iktidarda yargılanacaksınız." ifadesini kullandı.
CHP zihniyetinin en bariz vasıflarından biri de milletin seçtiklerini hukuk dışı mahkemelerde mahkûm ettirmektir.
Sovyet rejiminin yargısı ile ilgili söylenen meşhur bir söz var: Muhakeme edin ve asın...
Menderes ve arkadaşlarının Yassıada mahkemelerinde yargılanması da böyle olmuştur.
Cuntacıların talimatıyla yapılan sözde yargılamada, önceden verilen kararlar sözüm ona bir mahkeme salonunda ilan edilmiştir.
Demokrat Parti'nin Başbakanı, bakanları, yöneticileri neden yargılandılar?
CHP'nin tek parti despotizmine karşı çıkan halkın taleplerini yerine getirdikleri, getirmek istedikleri için.
CHP zihniyeti; özet olarak milletin değerlerini bayraklaştıran Osmanlı'ya düşman, İslam'a kin duyacak kadar uzak, Müslüman'dan adeta nefret eden bir zihniyettir.
Menderes ve arkadaşlarını astılar çünkü milletimizin kendi değerlerine sahip çıkarak dirilişine giden yolların açılması onları panikletti.
1960'dan sonraki darbelerin hepsini, ABD'nin himayesinde CHP zihniyeti hazırlamış, onaylamış, meşrulaştırmıştır.
Bugün de aynı zihniyet, Menderes ve Özal'ın da ötesine geçen Erdoğan yönetiminden nefret etmektedir.
Menderes'e yaptıklarını bugün Erdoğan'a yapmak çabasındalar.
AK Parti'yi kapatmaktan, Erdoğan ve bakanları yargılamaktan bahsetmeleri, 2023 seçimlerinden de umutlarını kestiklerinin başka bir ifadesidir.
Meselenin bir başka boyutu daha var.
6'lı masadan, o "milliyetçi/muhafazakâr" 5'liden, bu "kapatılacaklar ve yargılanacaklar" kabadayılığına bir itiraz gelmiyor.
Akşener, Karamollaoğlu, Davutoğlu, Babacan ve Uysal neden suspus?
Hani demokrasi, bağımsız yargı, hukukun üstünlüğü derken bir mangal külü savuruyorlar ya, neden "durun bakalım Menderes'e, Demokrat Parti'ye yapılana izin vermeyiz" diyemiyorlar?
Bir başka mesele.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "helâlleşme" deyip duruyor. Ve bunu derken asıl Cumhur İttifakını destekleyen milyonlarla helalleşmeyi kastettiği açık değil mi?
Eh nasıl olacak, hem 28 Şubat'ın mağdurlarından, mütedeyyin kitlenin çektiklerinden dolayı helâllik isteyeceksiniz, hem de onların zincirlerini kıran, başörtüsünü kamuda da serbest bırakan, Ayasofya'yı asli hüviyetiyle camiye çeviren Erdoğan ve arkadaşlarından hesap soracaksınız...
6'lı masadakiler kin ve nefretle dolu oldukları için CHP'nin kuyruğuna takılıp devr-i sabık peşindeler.
Şikâyet eder gibi göründükleri kutuplaşmanın, gerilimin de ötesine geçerek bir iç savaşın yollarına taşlar döşüyorlar...
Son mesele, AK Parti ve MHP'yi kapatıp, Erdoğan ve bakanları yargılayacaklar, iktidarlarında ne getirecekler?
Bakınız Beştaş, "Bizim yönetimde olduğumuz bir iktidarda" diyor.
Kim kurmuş tezgâhı da yeni yönetimde HDP var.
Adalet Bakanı da HDP'li mi olacak?
Bu ne güven, bu ne rahatlık.
Uyarımızı da yapılım.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e de biliyoruz, çok garantiler, teminatlar verildi ama milletin çelik iradesine, Çanakkale ruhuna tosladılar.
Ona göre...