Kalbimiz ve gözümüz Afrin’de işgal unsurlarına karşı operasyon düzenleyen Mehmetçikteyken içeride bir şeyler oluyor. Fethullahçı Terör Örgütü davalarında art arda tahliyeler yaşanırken, zamanında FETÖ’nün bin bir kumpasla açtığı davalar FETÖ’nün arzu ettiği şekilde neticeleniyor.
19 Mayıs 2016 tarihinde “Bu savcıya dikkat” başlıklı (http://www.star.com.tr/yazar/bu-savciya-dikkat-yazi-1096916/) yazımda Yüksel Aytekin adlı savcıya dikkat çekmiştim. Üzerinden neredeyse 2 yıl geçen mezkûr yazımdan Yüksel Aytekin’in kim olduğunu sizlere tekrar hatırlatayım: “Şırnak İdil Cumhuriyet Savcısı. Babaeski’den sürülme. Yargıda FETÖ mensuplarını çoğaltmak maksadıyla 2012 senesinde yapılan yargı reformunda savcı olmuş. Savcı olmadan önce tabiî ki de Pensilvanya’ya ‘kutsal’ yolculuğunu defaatle yapmış.
Savcı Aytekin’in babası, İstanbul Bayrampaşa’daki Emintaş Erciyes Sanayii Sitesi’nde hâlen faaliyette olan bir firmanın sahibi. Firma FETÖ’ye yaptığı cömert ‘himmetleriyle’ tanınıyor.
Savcı Aytekin’e İdil değil de Emintaş Erciyes Sanayii Sitesi savcısı desek yalan olmaz. Kaynaklarımın söylediğine göre Sayın Savcı her ayın 10-15 gününü babasının firmasında geçiriyormuş. Görevi de sanayi sitesindeki esnafa hükümetin ne kadar kötü olduğunu ve PKK’nın da bir o kadar haklı olduğunu anlatmak! Esnaf, savcı kimliğini kullanan bu adamdan bıkmış ama yapacakları bir şey de yok; adamda devletin verdiği savcı kimliği var!
Sohbetlerinde, görevde olduğu Şırnak İdil ilçesinde PKK’lılarla irtibat halinde olduğunu, eğer hendek kazacaklarsa kendisinin ilçede olmadığı zamanlarda hendek kazılmasını salık verdiğini ve PKK’lıların da kendisini dinleyerek hendekleri izin günlerine denk getirdiğini gülerek anlatıyormuş. “Bana da fazla iş düşmüyor” diyerek de kahkahayı patlatıyormuş. Artık kim verdiyse bu özgüveni pervazsızca anlatıyor Sayın Savcı, yerin kulağı olacağını aklına getirmeden!
Kendisine “neden terörle mücadele etmediği” sorulduğunda da “TC Devleti o topraklarda işgalci pozisyonundadır, ben bu işgale iştirak etmek zorunda değilim” diyormuş. Bunu yetiştirenler ne kadar övünseler az, aynı hocası...
Sayın Cumhurbaşkanı’nı ve onu destekleyen Müslüman Anadolu halkını kastederek de, “Diktatörün peşinden gidenler devran döndüğünde el mi yaman bey mi yaman görecekler” diyerek tehdit ediyormuş. Bu savcı gibi nice hâkimler, emniyet mensupları var. Saldırılar niye bitmiyor anlaşılmıştır umarım!”
Yargı darbesi teşebbüsü olan 17-25 Aralık FETÖ saldırılarını da destekleyen Aytekin, 17 Aralık soruşturması hakkında takipsizlik kararı verilmesini, diğer FETÖ’cü hâkim ve savcılar gibi eleştiriyor. adalet.org adlı internet sitesindeki şu sözler ona ait: “İran kadar olaydık bari. Adamlar Reza’nın ortağı Babek Zencani’yi cezaevinde tutuyor ve yargılıyor. Tam komedi ya.” (http://www.hurriyet.com.tr/bakana-bos-bavul-vermis-27413246)
Bu kumpas davasında Türkiye’de istediğini elde edemeyenler davayı ABD’ye taşıdılar lâkin oradan da elleri bomboş döndüler. New York’taki mahkeme tiyatrosundan akılda kalan tek şey, FETÖ’cü eski bir polisin ajanlık için FBI’dan 50 bin dolar aldığını söylemesiydi! (http://www.star.com.tr/guncel/abddeki-kumpas-davasinda-taniklik-yapan-fetocu-korkmaz-fbi-50-bin-dolar-verdi-oturdugum-apartmani-savcilik-tuttu-kirasini-savcilik-oduyor-haber-1285393/)
İstanbul Baro seçimlerinde de ismi FETÖ’cü olarak geçen 2 isimden biriydi Yüksel Aytekin (http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/diger/192948/_Hukuk_siyasete_alet_edildi_.html). Aytekin FETÖ terör örgütüne mensup olduğu gerekçesiyle tutuklanmıştı. Gaziantep’te görülen davada Aytekin geçtiğimiz günlerde sessiz sedasız tahliye edildi. Gerekçe, HSYK ve MASAK’tan Aytekin hakkında rapor gelmemesi. Mahkemenin istediği raporlar neden gelmedi, raporların hazırlanması niçin gecikiyor ve mahkemelere gitmeyen raporlar sebebiyle Aytekin gibi FETÖ sanığı kaç kişi tahliye edildi bilemiyorum. İnşaallah yetkililer takiptedir!..
FETÖ kumpasıyla tutuklanan ve sonra tahliye edilen Galip Öztürk davasındaki son gelişmeyi de yazacaktım ama yerim bitti. İnşaallah Çarşamba günü yargıda huzursuz eden gelişmeleri yazmaya devam edeceğim.