Fenerbahçe, Sturm Graz karşısında oyun başlangıcında iyi görüntü vermezken daha maçın 10. dakikasında Hierlander attığı golle Avusturya ekibini öne geçirdi. Kendi adıma ayıp olmazsa kaleci Volkan Demirel bu golde yine hatalıydı. Onun gibi yüksek tecrübeye sahip bir kaleci, böylesine bir golü kalesinde görmesine izin vermemeliydi.
Alper Potuk’un bireysel gayretiyle sürüklediği akın sonucu Sturm Graz’ın 17 yaşındaki oyuncusu Maresic’in kendi kalesine attığı golle maçı Fenerbahçe eşitleyen oldu. Valbuena’nın kullandığı bir korner atışında ise Neustadter’in kafa golüyle skoru ikiledi ve öne geçmiş oldu. Ben Alper Potuk’un maçın dörtte üçlük bölümünde gayretini, arzusunu ve driplinglerini çok beğendim.
Savunmanın sağ tarafında oynayan Şener bana göre hücumda ne kadar iyiyse, savunmada hala beklenen düzeyde değildi. Skrtel için söyleyeceğim tek laf ise Fenerbahçe’nin geçilmez kalesiydi. Orta sahada kafama taktığım, devamlı eleştirdiğim Josef de Souza da bu maçta bana göre beklediğimden çok daha iyiydi.
Avusturya ekibi Sturm Graz acemi ama iyi takım. 8-10 gollük şut attı gibi gözükmesine rağmen takımları adına skor üretmekten uzak kaldılar.
Fenerbahçe’de bir hareketlilik başladı. İlerisi için iyi ışık verdi. Eksikleri olmasına rağmen Avrupa’nın bu düzeyindeki ilk ön eleme maçını rakip sahada iki golle kazanıyor olmasıyla Fenerbahçe’nin geleceğine çok daha iyi bakmamız gerektiğini zannediyorum.
Aykut Hoca, Fener’e farklı bir futbol kıyafeti giydirmeye başladı. Geçtiğimiz dönemlerdeki yabancı hocalar savunma ağırlıklı oynatırken, Aykut Hoca hem takım oyunu hem de hücumda fazla adamla bulunma adına takımı iyi motive etmiş gibi geldi bana.