Ali Koç’un, Fatih Terim için “Kariyeri müthiş bir hocanın, sicili neden bu kadar bozuk” diye sorması; hakaret kastı ile söylenmiş bir söz değildi... Ayrıca, hakaret etmek için söylenmiş olsaydı bile; teknik tabirle “Ceza tayinine yer olmaz”dı...
Çünkü “Sicili bozuk olmak” ifadesi, hukuki bir durumun anlatımıdır. Yani Ali Koç “Sabıkalı” deseydi, daha mı iyi olurdu?
***
Ayrıca, F.Bahçe Başkanı’nın anlatmak istediği, kariyerinin zenginlik ve büyüklüğünü kabul ettiği Terim’in; konuşmaları/tavırları/hareketleriyle aldığı cezaların, çok fazla oluşuna şaşmasıydı. Bunda bir hakaret yok. Durum tespiti...
Ama Fatih Terim, gereksiz bir alınganlık göstererek; bu konuşmadan kendine hakaret payı çıkardı. Bu yüzden de, G.Saray Başkanı Mustafa Cengiz’in, derbi maçında küçük bir kız çocuğunun kendine sarılmasını cep telefonuyla çeken Ali Koç’a tavır koymamış olmasına içerledi...
Kusura bakmayın ama, “Yuh artık” diyeceğim. Basit, spontane, sevimli ve insancıl bir tablodan öfke nedeni çıkarmak; öküz altında buzağı aramaktan beter bir şey...
O kadar ince düşünecek kadar hassas biriysen; o zaman daha önceki sayısız gaflarını yaparken düşünecektin. Bu sözlerin sana geri dönüşü olacağını hesaplayıp; sen de başkalarına karşı duyarlı olmasını bileceksin. Sen herkese laf yetiştir, birileri sana dokundu mu; kıyameti kopar, işte o olmaz. Konuşurken düşüneceksin... Ya da düşünüp konuşacaksın.
***
Cengiz de; o masum fotoğraf karesi için eleştirel yaklaşmana “Herkes kendi işine baksın” der ve bunda da haklı olur.
Sen herkese her şeyi yapacaksın, laf yetiştireceksin; ama kimse sana tek kelime etmeyecek!... Böyle bir dünya yok. Bu dünyada eden bulur. Bileceksin!
Başkanını bile çileden çıkaracak kadar kendini kasacağına, sağlıklı bir iç huzuruna kavuş hocam.