İlk onbirinde hiç Türk oyuncu olmadan, tamamen yabancılarla sahaya çıkan G.Saray; Falcao ve Lemina takviyesine rağımen, başlarda epey bir sıkıntı yaşadı. Luyindama ve Feghouli’nin, rakiplerine kaptırdığı toplar yüzünden tehlikeli kontrataklar yiyen sarı-kırmızılılar, zor anlar yaşadı. Kasımpaşa, bir de Muslera’nın kurtardıağı başka bir pozisyonla ve Hajradinoviç’in şutuyla; öne geçme şansı yakayayabilirdi.
Anlayacağınız, herkesin Galatasaray’dan ve Falcao’dan gol beklediği maç; pek beklenen çizgide başlamadı. Gerçi Falcao iki pozisyon buldu ama; birinde iyi vuramadı ikincisinde yarı vole denedi, olmadı. Ama üçüncüsünde...
Galatasaray’ın oyunun hakimi olmakta zorlandığı anlarda; Falcao ortaya çıktı ve verimsiz gidişata nihayet elkoydu. Gerçi gol vuruşu çok iyi değildi ve 1-0 öne geçişte biraz şans faktörü rol oynadı ama; kabul edelim ki, durum bu golden sonra değişti. Takım toparlandı. Babel kaçırdığı ikinci gol fırsatıyla, bu değişimin varlığını pekiştirdi.
***
Lemina erken sakatlanıp çıktığı için, kesin kanıya varmakta zorlansak da; işi bilen biri olduğu izlenimini almadık değil... Ama Falcao, daha ilk maçında becerisini ortaya koyduğu gibi, yabancılık çekmeyen erken adaptasyonuyla güven verdi.
Gerçi Babel gayretliydi ama, Falcao’nun gölgesine düşünce hafif bir kırılganlığı da gözlendi. Zamanla düzelir. Çünkü akıllı bir profesyonel. Bunu sürdürüse, kaybedeceğini bilir.
***
İkinci yarıda daha etkili bir Galatasaray görünse de, (Maçın geneli itibariyle) istenilen kıvamda olmadığını da hatırlatmak gerekiyor. Radamel Falcao’ya sırtınızı dayamayın. Bu kadarı yetmez... Cimbom’un tam hazır olduğunu söyleyemeyiz.