Eş ilişkilerinde sorunlar genellikle iki taraflıdır. Bu yüzden evlilik terapistleri hem eşler arası olup bitenlerin hem anlaşılmasında hem de çözümünde iki taraflı yaklaşımı esas alırlar. Bu yaklaşımda “kim haklı?” sorusu yerine, bu halin oluşmasında “iki taraf birbirini nasıl etkiliyor da bu durum oluşuyor?” yaklaşımı esas alınır.
Fakat bazen de eşler ya bireysel patolojilerinden ya da evlilik sorunlarına aşırı ve uygunsuz tepkiler vererek “kırmızı kartlık hareketler” yaparlar. Bu tür durumların iyileşmesi ancak bu kırmızı kartlık hareketi yapan eşin mutlak sorumluluğu alıp, özür dileyip, değişim için çaba göstermesi sonucunda mümkün olur. Futbolda kırmızı kartlık hareket kişinin futbol hayatını bitirme anlamına gelmez ama kimin ağır hata yaptığını gösterir.
Evlilikte kırmızı kartlık hareketlere şunlar örnek verilebilir: Eşi aşağılamak ve küçük görmek, kendi ailesi ile birlik olup eşini yalnız bırakmak, dayak, alkol / uyuşturucu madde / kumar / oyun / sosyal medya bağımlılıkları, cinselliğe zorlamak veya cinselliği terk etmek, ev ve ailenin dışında bir hayat kurmak, sadakatsizlik göstermek, eşin maddi imkanlarını sömürmek veya eşi parasız bırakmak, çalışmayıp evin geçimi için uğraşmamak.
***
Eşi aşağılamak ve küçük görmek: Eşi aşağılamak ve küçük görmek tüm yakın ilişkilerde olduğu gibi eş ilişkilerinde de yıkıcı etki gösterir. Aşağılanan kişide diğer eşe karşı kızgınlık, küskünlük, öfke, isyan, değersizlik, güvensizlik gibi güçlü duygular oluşur. Aşağılanan eş genellikle ya karşı saldırıya geçerek evde sürekli kavga haline katkı sağlar hale gelir ya da sinerek iç dünyasına kapanarak ruhsal rahatsızlık geliştirir.
Kendi ailesi ile birlik olup eşini yalnız bırakmak: Evlilik bağı diğer tüm sosyal bağlardan daha güçlü bir bağdır. Evlenen kişiler birbirleri için esas kişi haline gelmiş olurlar. Esas ittifakın eş yerine kendi ailesi ile olmaya devam etmesi eş ilişkisini bozar. Özellikle erkeğin kendi ailesi ile ittifak kurarak, eşini kendi ailesinin içinde eritmeye çalışması ve aile emrinde bir hizmetli haline dönüştürmesi eş ilişkisini ağır derce bozar.
Dayak: Eşe karşı şiddetin farklı biçimleri var. Bazı kişiler hayatlarında herkese karşı şiddet uygulamaya yatkın oluyorlar. Bu kavgacı tipler, dövüş ve kavga ile iş halletmeye alışıklar. Bu kişiler kendilerince çocuklarını da eşlerini de döverek terbiye etmeye çalışıyorlar. Eşe karşı dayağı eşi kontrol siyaseti olarak kullanmak her zaman evliliğe ağır zarar verir.
Alkol, madde, kumar, oyun ve sosyal medya bağımlılıkları: Eşlerden birinde bağımlılık olması evlilikleri olumsuz etkiler. Kişi bağımlı olduğu şeyin ekseninde yaşayarak, eşi ve ailesini ihmal eder. Zamanını, parasını ve emeğini ailesine değil bağımlı olduğu şeye harcar. Böylece aile düzeni bozulur. Evlilik ilişkisi zarar görür.
Cinselliğe zorlamak veya cinselliği terk etmek: Cinsellik bir evlilik ilişkisinin önemli bir parçasıdır. Eşler arasındaki hem yakınlığı gösterir hem de yakınlaşmayı sağlar. Cinsellik alanında iki uç davranış evliliğe zarar verir. Eşi zorla cinselliğe zorlamak, eşte tecavüz edilmiş gibi bir ruh haline sokabilir. Diğer uç ise cinsellikten tamamen uzaklaşmaktır. Eşle cinsel yaşantıdan tamamen uzaklaşmak diğer eşte istenmemek, değersizlik, beğenilmemek, dışlanmak gibi güçlü duygulara sebep olabilir.
Bu konuya önümdeki yazımda devam edeceğim.