Evliliklerin seyrini belirleyen faktörlerden biri de eşlerin evliliklerini nasıl algıladıkları meselesidir. Her evli kişi zaman zaman ilişkisini değerlendirme eğiliminde olur. Evlilikte oluşan duygularına, edindiği kanaatlere ve yaşadıklarına bakar. Toplamda evliliğinden memnuniyet derecesi algısı oluşur. Memnuniyet algısı, iki keskin seçenek yerine genellikle spektrumal seçenek üzerinden değerlendirilir. Bir uçta “hiç memnun değil”, yanında “memnun değil”, ortada “idare eder”, bir ötesinde “memnun”, diğer uçta ise “oldukça memnun” seçeneği vardır.
Evliliği değerlendirmede dört unsur: Eşler evlilikleri ile ilgili kanaat oluştururken genellikle dört değerlendirme unsuru kullanır. İlk olarak kendi iç dünyalarına özellikle de duygularına ve beğenilerine bakar. İkinci olarak başkalarının evliliğini gözlemleyerek kıyaslamalar yapar. Üçüncü olarak, okuduğu veya izlediği uzman görüşlerini kendi evliliğini değerlendirme için kullanabilir. Dördüncü olarak da hayal eder. Tahayyül ettiği evlilik ile olan arasındaki hale bakar. Kişiler genellikle bu dört değerlendirme unsurunu birlikte kullanarak toplam bir algıya ulaşır.
Evlilik memnuniyet algımızı neler etkiler: Evliliklerimizle ilgili kanaatlerimiz genellikle evlilik seyri içinde nadiren sabit kalır. Aksine evlilik seyri içinde az veya çok dalgalanma olur. Yani evliliğimizden memnuniyetimiz artıp azalabilir. Özellikle kriz dönemlerinde evlilik memnuniyetimiz dibe vurabilir. Eşle yaşanan sorunlar duygu ve düşünme dünyamızı etkileyerek algımızı dönüştürebilir. Diğer taraftan olumlu yaşantılar evlilik algımızı olumlu etkiler. Aslında memnuniyet algımızın hem anlık (kesitsel) hem de uzun süreli değerlendirmesini yapmış oluruz.
Yaşam felsefemiz ile evlilik felsefemiz ilişkili: Evlilikten memnuniyetimiz yalnız evlilik felsefemiz değil aynı zamanda hayat felsefemiz ile de yakından ilişkili. Evlilik felsefemiz eş ilişkisinin nasıl olması gerektiğine yönelik algılarımızı oluştururken, hayat felsefemiz hayatın nasıl olması gerektiği ile ilgili algılarımızı gösterir. Bu iki felsefe her zaman birbirini dinamik şekilde etkiler. Kişinin hayat felsefesi, eşi ile beraber mutlu bir hayat yaşamak olabileceği gibi, yaşamın anlamı için beraber yol arkadaşlığı yapmak şeklinde de olabilir. Birincisinde eş ilişkisi hayatımızın merkez meselesi haline gelirken, ikincisinde eş ilişkisi daha büyük bir amacın parçası haline gelir.
Evliliklere ne kadar yatırım yapmalı ne kadar yapmamalı: Hayata ve evliliklere ilişkin felsefemiz eş ilişkisine ne kadar yatırıp yapacağımızı da belirliyor. Kişiler bir uçta evliliğe hiç yatırım yapmazken diğer uçta aşırı bir yatırım yapabilirler. Eş ilişkisi yatırım yapmamayı kaldırmaz. Hayatın iş dünyası, çocuklar, entelektüel ilgiler, akış yaşantıları, arkadaş ilişkileri, sosyal ve siyasi faaliyetler gibi diğer alanlarına aşırı ilgi ve uğraş için de olup, evlilik ilişkisini tali bir konuma düşürmek evliliği bozar. Diğer yandan hayatın diğer unsurlarına ilgi ve uğraş göstermeyip sadece eş ilişkisine yamanmak da hayal kırıklığı yaratabilir. Koca bir dünya ile olan ilişkilerimizi sadece eş ilişkilerine indirgemek kişiyi mutsuz edebilir. Öncelik sırası yaparak hayatı çoğullaştırmada fayda var.