Ev işlerinin kim tarafından nasıl yapılacağı evliliklerdeki sık yaşanan altı sorundan biri. Bazı evliliklerde eşler bu konuda bir uzlaşı içinde iken, bazı evliliklerde eşler bu konuda kavga edip duruyorlar. Eşlere ev işleri üzerinden olan eş çatışmalarını azaltmak için dört tavsiyem var.
1- Değişen dünyaya uyum sağlayın, eşinize yardım edin!
Son yüzyılda, erkeğin dışarıda çalışıp ekmek getirdiği, kadının ev işlerini yaptığı geleneksel düzen önemli oranda değişti. Kadının ev dışında çalışması ve bulunması önemli oranda arttı ve halen artmaya devam ediyor. İki eşin de kendi kariyerini gerçekleştirme peşinde olduğu evliliklerde, kadın erkek rolleri ile ilgili beklentiler ve kültürel kodlar da değişmiş oldu.
Ev işleri meselesinde en büyük zorluğu, geçiş̧ dönemi yaşayan aileler yaşıyor. Halen erkeğin dışarıda çalıştığı, kadının ev hanımlığı yaptığı ailelerde ev işlerini kimin yapacağı daha az sorun. Esas sorun hem kadın hem erkeğin çalıştığı evliliklerde. Annesinin çalışmadığı bir düzende büyümüş̧ erkekler, eşleri çalıştığı halde anneleri gibi davranmalarını beklediğinde sorun çıkıyor.
Evliliklerde ev işi üzerinden yaşanan gerilimi azaltmanın tek yolu erkeklerin eşlerine yardım etme konusunda çaba içinde olması.
İşte size iki eşin de çalıştığı bir evlilikte kadının anlattığı öyküyü anlatayım: “Beraber yapıyoruz ev işlerini. Örneğin akşam ben ondan bir saat önce evde oluyorum. Gelince hemen yemeği hazırlarım ki erkenden yiyelim bize daha çok vakit kalsın diye. Eşim gelir, yemeği yeriz, beraber bulaşıkları makineye atarız. Ben koltuğa yığılırım. O çay koyar ya da meyve servisi yapar. Sabah ben kolay uyanamam. Eşim erken kalkmayı sever. Bana da ona da sandviç hazırlar. İşyerinde onları yeriz. Kimse yaptığı bir işi yük olarak görmez”
***
2- Arkanızda dağınıklık bırakmayın!
Bu tavsiyem özellikle erkeklere. Çalışmayan kadınlar eşlerinin ev işlerini paylaşmasını beklemese de ‘işlere el atmalarını’ bekliyorlar. En azından arkalarında bir dağınıklık bırakılmasını istemiyorlar. Elbiselerin veya kullanılan eşyaların rastgele ve dağınık bırakılması, ortalığı toparlayanlarda genellikle kızgınlık oluşturuyor.
3- Evin eksik gediklerini ertelemeyin, tamirat işlerini zamanında yapın!
Bu tavsiyem de özellikle erkeklere yönelik. Evin tamirat gerektiren işlerinin ertelenmesi, birçok kadında eşinin evini önemsemediği duygusuna sebep oluyor. Evin eksik ve gediğini gidermek ise eşe ve aileye önem vermek anlamına geliyor. Bu sebeple tamirat işlerinde tez canlı olmakta fayda var.
4- Evin iç işlerinde %50- %50’de ısrar etmeyin, çetele tutmayın!
Bu tavsiyem de özellikle kadınlara. %50’ye %50 ev işi paylaşımı yaklaşımı pratikte islemiyor. Halen, tüm dünyada kadınlar evin içindeki isleri ağırlıklı yaparken, erkekler alışveriş fatura ödemeleri, tamiratlar gibi evin dış islerini yapıyor. Bu sebeple işlerin çetelesini tutarak yarı yarıya iş yapma zorlaması ilişkiyi zora sokabilir.
Eşinin mutlak eşitlikçi felsefesinden yakınan erkek şöyle diyor: “Eşim tüm işleri %50- %50 yapmamızı istiyor. Her şeyin çetelesini tutuyor. Evde sürekli senin sıran benim sıram meselesi var. Bazen çocuk anne diye bağırıyor. Çocuğa sıra babanda diye cevap veriyor. Evin bir düzeni yok”.