Akış; kişinin ustalaştığı ve anlamlı bulduğu bir iş yaparken zamandan ve mekândan kopacak kadar kendinden geçme halini tanımlar. Akış kavramının teorisyeni Mihaly Csikszentmilalyi entelektüel bir uğraş anının, bir meslek icra etme sürecinin, ustalaştığımız bir tarzda spor yapmanın, gurme tarzında yemek yapmanın akış yaşantısı doğurabileceğini söyler. Akışı hazdan ayıran şey, o işin sıradan kişi tarafından yapılamayacak kadar üst düzey beceriler / ustalık gerektirmesi ve kişinin o işi yapacak ustalığa sahip olmasını gerektirmesidir.
Hayatında akış yaşantısı oluşturan bir şey olması ve bu yaşantının sürekli tecrübe edilmesi mutluluk sağlar. Nitekim Martin Seligman’ın iyilik halini tanımladığı PERMA modelinin bileşenlerinden biri de akış halidir. Akış yaşantısı ruhsal iyiliği arttırır.
Akış yaşantılarını arayan genç çift ve bir bebek
Size bir öykü anlatayım. Öykünün kahramanlarından biri evli ve küçük bir çocuğu olan genç bir erkek. Bu genç adam, zaman buldukça deri ve ahşap alanında el işi yapıyor. Elleri becerikli. Zihni tasarım yapabiliyor. Nasıl yapılacağını internetten öğrenmiş. Kalanını da üzerine düşünerek kendisi geliştirmiş. El işleri yaparken akış haline giriyor. Bu zamanda huzurlu ve mutlu olduğunu söylüyor. Yalnız deri veya ahşapla ilgili bir işe başladığında, o işi bitireceği birkaç saat boyunca rahatsız edilmemek istiyor. Eşini ve çocuğunu önemsiyor. Onlarla vakit geçirmek de istiyor. Eşinin benzer bir yaşantısı olup olmadığı sorulduğunda, eşinin de kitap okurken benzer bir akış yaşantısı yaşadığını anlatıyor. Evdeki sorunlardan biri hareketli bir çocuk. Çocuk sürekli ilgi ve bakım istiyor.
Eşler birbirinin akış yaşantısını desteklemeli
Akış yaşantısı bir ihtiyaç. Psikoloji bilimi ihtiyaçlar karşılanmadığında kişinin huzursuz bir hale geleceğini söyler. Üstelik akış bir süreç. Genellikle birkaç saat sürer. Sorun tam da şurada: Akış sürecini kesintisiz yaşamak gerçek hayat içinde nasıl mümkün olacak? Sorumluluklarımızın olduğu bir hayatta, evlilik ilişkisi içinde bireysel ihtiyacımız olan akış etkinliğini nasıl yapacağız? Bunun tek yolu, eşlerin birbirlerinin akış yaşantılarını gerçek bir ihtiyaç olarak kabul edip desteklemeleri. Bu kabul ve destek karşılıklı olmalı.
Akış yaşantıları ve sorumluluklar arasında denge
Akış yaşantıları bize özel zaman ve mekân gerektiriyor. Öbür taraftan her birimizin aile ile ilgili sorumluluklarımız var. Eşe, çocuğa ve yakınlarımıza vakit ayırmak gerekiyor. Hem akış yaşantıları gerçek bir ihtiyaç hem de yakınlarımıza vakit ayırmak gerçek bir ihtiyaç. Aslında bu iki unsur birbirine karşıt değil. İkisi de ayrı zamanlarda keyifle yapıldığında birbirini besleyen şeyler. Sorun ikisi arasında denge sağlanamadığında. Aile adına yaptığımız şeylerden akış yaşantısına imkân kalmadığında veya akış deneyimlerine aşırı dalmaktan aile etkinliklerine ilgi azaldığında problem açığa çıkar. En iyisi, iki alanı da keyifle yapmak, ikisini de dengelemek.