Televizyonlar sürekli aynı insanları ekranlara çıkararak toplum ile alay eder oldular.
Bakıyorsunuz TV müdavimi beylere hanımlara hemen her konuda uzmanlar. Sağlıktan siyasete, askerlikten eğitime hep aynı simaları görüyoruz.
Öyle bir noktaya geldik ki artık konuşmaya başlayınca ne söyleyeceklerini tahmin eder olduk.
***
Tabii ki bu garabetin sorumlusu onlar değil. Asıl sorumlular sürekli aynı insanları her konuda karşımıza çıkarıp kafa törpüleyenlerdir.
Bu tutumlarıyla hem Türkiye’nin birikimini sınırlamış hem de kendi kanallarının itibarını zedelemiş oluyorlar.
Kaliteli program yapan ve misafirleriyle yeni ufuklar açan ve yeni bilgiler veren kimi programları istisna edeyim de hepsini aynı kefeye koymuş olmayayım.
***
Şimdi bu TV müdavimi kimi çok bilmiş zevat özellikle Zeytin Dalı başladığından beri Türkiye’nin Esed’le askeri işbirliği yapması gerektiğini ısrarla söylüyorlar.
Başından beri bu düşünceyi CHP’nin savunduğunu ve hâlâ da aynı görüşte ısrar ettiğini biliyoruz.
Şurası bir gerçek ki, Suriye hakkında yeterli bilgi sahibi olmadıkları anlaşılan CHP sözcülerinin sık sık bu görüşü gündeme getirmeleri politika olmaktan çıktı, doğrudan Esed propagandasına dönüştü.
Hükümete muhalefet ettiği her halinden belli olan kimi katılımcıların da bu konuyu sürekli gündemde tutması da gerçekten kabak tadı verdi.
***
Sanki Esed sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi Türkiye’yi Esed rejimine yamamaya çalışıyorlar.
Terörle mücadele konusunda Esed’le askeri işbirliği yapmak şarttır demeye başladılar.
Hatta ukalanın biri ‘Tayyip bey ya Esed’le askeri işbirliği yapmalı ya da istifa etmeli yeni bir hükümet kurulmalı’ diyecek kadar abarttı işi.
Bu düşüncenin terörle mücadele veya Suriye meselesine makul çözüm ile uzaktan yakından alakası yoktur.
Bunun adı yüzbinlerin katili Esed’i aklama hamlesidir!
***
Bu çok bilmişler zümresi, Esed yönetiminin bir gücü varmış gibi PKK ile mücadelede Esed’le işbirliği öneriyorlar.
Daha önce de yazdığım gibi Esed rejimi bir kukladan ibarettir ve öyle zannedildiği gibi askeri gücü falan yoktur.
Karada Esed adına İran’a bağlı milislerle havada da Ruslarla varlık gösteren kukla bir rejimden bahsediyoruz.
Esed’in savaşacak bir ordusu yok ki terörle mücadelede başka ülkelerle işbirliği yapsın.
Esed’in ipi Rusya ve İran’ın elinde.
***
Türkiye de Suriye konusunu hem Rusya hem de İran’la sürekli görüşüyor.
Yani Türkiye aslında Esed’in iplerini elinde tutan iki ülke ile sıkı bir temas halinde.
Kaldı ki muhalif çevrelerin iddia ettiği gibi Esed rejimiyle ipler tamamen koparılmış da değildir.
İstanbul konsolosluğu açıktır.
Hatta Türkiye Zeytin Dalı harekatından önce bu konsolosluğa durumu bildirecek kadar da esnek davranmıştır.
***
Türkiye, Rusya ve İran ile görüşüyor ama her konuda anlaştığını söyleyemeyiz.
Türkiye sebep olduğu katliam ve yıkım sebebiyle, Esed’in Suriye’nin geleceğinde bir rolü olmaması gerektiğini savunurken Rusya ve İran Esed’li bir çözüm öneriyorlar.
Türkiye Suriyeli muhaliflerin çatı kuruluşu olan ve uluslararası meşruiyeti bulunan koalisyonu destekliyor.
Rusya ve İran Esed’le devam etmek istiyorlar..
Türkiye de muhatapları olan Rusya ve İran’ı ikna etmeye çalışıyor.
Hülasa hiçbir gücü kudreti bulunmayan Esed’i muhatap kabul etmeyen Türkiye ipini elinde tutan güçlerle zaten işbirliği yapıyor.
Yani, Esed’le askeri işbirliği teklif edenler Türkiye’ye değil bilerek ya da bilmeyerek Esed’e çalışıyorlar!
Ayıptır ayıp!