AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya: Cumhurbaşkanımızla AK Parti arasında birkaç puan fark var. Demek ki biz Cumhurbaşkanımıza ayak uydurmakta zorlanıyoruz. Metal yorgunluğu uyarısıyla teşkilatlara müthiş motivasyon geldi, sıra belediyelerde. Herkes işin farkında.
BELEDiYELER DEMOKRASi FiDANLIĞI GiBiDiR
Cumhurbaşkanı, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan yerel yönetimden gelen bir siyasetçi. Başarısının sırrını burada arayanlar var. Partiler 2019 için hazırlanırken biz de iktidar partisinin yerelde nasıl bir revizyona gittiğini öğrenmek istedik ve AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya’nın kapısını çaldık. Kaya da Erdoğan gibi yerelden gelen bir siyasetçi. 15 yıl boyunca İstanbul Pendik’te Belediye Başkanlığı yapmış tecrübeli biri. Sohbete başlarken Türkiye’de 1397 belediye olduğunu hatırlatıyor ve şuna dikkat çekiyor: “Belediyeler demokrasi fidanlığıdır. Siyasetçiler orada yetişir. Her seçimde 1 buçuk 2 milyon aday adayı, aday seçime giriyor. Seçme seçilmenin doyuma ulaştığı noktadır belediyeler”.
Cumhurbaşkanı, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan yerele döndü dedi ki “Yük olan değil yük alan belediye başkanı istiyoruz”. Ne demek istedi?
Size aktarılan kaynaklar, size verilen siyasal güç var. O şehirde seçiliyor bir noktaya getiriliyorsunuz. Sizden beklenen bu şehre, şehir sakinlerine hizmet etmek, beklentileri karşılamaktır. Vaat ettiklerinizi yerine getirmiyor, güç, şatafat, israf gibi toplumun asla sevmeyeceği işleri yapıyorsanız, tevazuu ihmal etmiş, zarafeti, nezaketi, insanların gönlüne girmeyi unutmuş, sadece hizmetle yetinmişseniz, belki onu da ihmal etmişseniz AK Parti diyor ki “sen bu şehre, bu partiye yüksün, seni taşımayacağız”. biz belediye başkanlarımızdan ehliyetin, liyakatin esas alındığı, kendisine teslim edilen kaynakların ve makamların emanet olduğu bilincinde hareket eden bir belediyecilik ve vizyon istiyoruz. Uyan arkadaşlarla devam, uymayanlarla yolumuzu ayıracağız.
GENEL BAŞKANIMIZ HAKLIYDI
-AK Parti 15 yıldır iktidarda. Yerel yönetim tecrübesi isimler üzerinden daha da eski. Erdoğan da genel başkan olarak ilk kez yaptı böyle bir tanımlamayı. Bu, yeni zuhur eden bir durum mudur?
Sayın Cumhurbaşkanımız, AK Partiden ayrıldığı
üç yılı aşan sürede hem siyaset yapma tarzı, teşkilatçılık motivasyonu açısından, hem de yerel ve merkez siyaset
açısından aslında hepimize yeni bir eleştiri getirdi. Haklıydı. Getirdiği eleştirinin karşılığını da gördük.
-Nasıl gördünüz?
Toplumun, AK Partililerin AK Parti ailesine karşı beklentileri vardı ve bu seslendirildi. Şu anda bence iyi gidiyor. Teşkilatlarda hareketlenme oldu, ciddi bir motivasyon sağlandı. AK Parti ailesi, teşkilatlardaki değişimle kendi dinamizmine, hızına, formuna ve geçmişteki idealine ulaşmaya başladı.
TOPARLANMA SÜRESİ VAR
-Ya teşkilat dışındakiler?
Yerel yönetimler bütün toplum kesimlerine hizmet eder. Bir eleştiri varsa, beklenen heyecanı yakalayamayan, makamdan güç alan, garibi-gurabayı unutan varsa kendisine çeki düzen vermesi gerekiyor. Belediyelere verilen mesaj toparlanabilme süresini de öngörüyor. Bir-bir buçuk yıllık bir süre. Toparladı toparladı. Toparlayamadı, yolları ayıracağız diyor. Bazı arkadaşlarımız hakikaten başarılılar. Hele de diğer partili belediyelerle kıyaslayınca. Ben AK Partili belediyeleri CHP belediyeleri ile asla mukayese etmem. Hakaret olarak görürüm.
CHP İZMİR’DE ÇÖP TOPLASIN
-Ama Sayın Kılıçdaroğlu geçenlerde “sadece CHP’li belediyelerin yaşanılmak istenilen yerler olduğunu” söyledi? Nereden cesaret aldı, neye dayandı?
Ankara’dan İstanbul’a yürürken son noktası Maltepe idi. Maltepe CHP belediyesidir. Mitingi Maltepe sahilinde yaptı ve orayı çok beğendi.
Sanırım bu alanı Maltepe Belediyesinin yaptığını zannetti. Hâlbuki sahil düzenlemesini AK Parti Büyükşehir Belediyesi, Kadir Topbaş Bey yaptı. Maltepe Belediyesi ise o sahilin yapılmaması için sonuna kadar savaştı. Taş attılar, eylem yaptılar, yaptırmayacağız dediler. Buna rağmen AK Parti yaptı. Sayın Kılıçdaroğlu’na tavsiye ederim, belediyelerindeki işlerle ilgilensin, İzmir’deki çöpleri toplasınlar. Bizim iddiamız şu: “Bu ülkede hala medeni ihtiyaçların karşılanmadığı belediyelere AK Parti belediyecilik modeli getirmemiz lazım, bu bizim için esastır”.
YANLIŞ YAPAN GİDER
-Yük alan değil yük olan belediye başkanları eleştirisinde akçeli işlere bulaşanlar, belediye imkanlarını kötüye kullananlar yok mu?
Şehre ve partiye yük olandaki kasıt nedir? Bir, toplumsal eleştiriler. İki, bazı başkanlarımız var, çok iyi hizmet yapıyorlar ama vatandaşın gönlünde yoklar. Mesela Van’ı yeniden inşa ettik. İstanbul Maltepe’de Kartal’da iyi hizmetler yaptık ama seçimleri kaybettik. Hizmet önemli ama yeterli değil. Gönüllere girmeyi de başarabilmek lazım. İki, kendisiyle ilgili
iddialar noktasında şeffaf ve açık olacak. Biz böyle bir şey tespit ettiğimizde bunları partiden atıyoruz zaten.
15 BAŞKANI İHRAÇ ETTİK
-Toparlanma şansı vermiyorsunuz yani?
AK Parti’den bugüne kadar 15 belediye başkanını ihraç ettik. Şunu lütfen herkes bilsin: AK Parti’de partinin temel ilke ve prensipleri noktasında sorunlu birini tespit ettiğimizde savunmalarını alırız, kendilerini ikaz ederiz, düzeldi düzeldi, düzelmezse partide barındıramayız. Neticede bu toplumun bir parçasıyız. Ben de hizmet alan birisiyim. Belediye başkanı bazı şeyleri dayatamaz ya da ona sunduğum imkanları ailesi çevresi için veya partizanca, adaletsiz şekilde kullanamaz. AK Parti bu güne dek tespit ettiği yanlış insanları ya ikaz etmiş toparlamaya ya da partiden ihraç etmeye çalışmıştır. Bundan sonra da aynı olacak.
“METAL” TEŞHİSİ DİRİLTTİ
-Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı olarak “metal yorgunluğu” teşhisi koydu, herkes de “a evet” dedi lakin teşkilatın bundan rahatsız olduğu söylentisi de var?
Son on günde dört büyük şehrimizi dolaştım, belediye başkanlarımızla, teşkilattaki arkadaşlarla görüştüm. Tayyip Bey’in seslendirdiği AK Parti’nin teşkilatlarındaki bir gözlem değil, 11 milyon AK Parti Ailesinin bir ifadesi. AK Parti’nin bir il ilçe başkanı bir makama geliyorsa AK Parti ailesinin beklentilerine cevap vermek zorundadır. Bu arkadaşlarımızın daha dinamik, zinde olması gerekiyor çünkü seçim trendlerine baktığımızda Sayın Cumhurbaşkanımız ve AK Parti arasında hep birkaç puanlık fark görüyoruz. Demek ki biz Sayın Cumhurbaşkanımıza ayak uydurmakta zorlanıyoruz. “Cumhurbaşkanımız bize oksijeni azalan, yorgun, hareket
kabiliyeti azalmış insanlar mı demek istedi”, asla böyle değil. Teşkilatlara müthiş motivasyon geldi, sıra belediyelerde. Belediyelerin hepsi işin farkında. Sayın Cumhurbaşkanımız kısa zaman sonra belediyelerle ilgili toplantılara başlar.
-O zaman belediyelere özel eleştiriler de duyar mıyız?
Hem eleştirileri, hem övgüleri, hepsini beraber. Özeleştirimizi yapmak zorundayız. Sayın Cumhurbaşkanımız çok önemli bir şeyi yerine getirdi, çok iyi de sonuçlar aldık.
iNCE ELEDiK SIK DOKUDUK, 7 BAŞKAN 48 ÜYE iHRAÇ ETTiK
-Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı uyarılardan biri de FETÖ’den arınma idi. FETÖ ile mücadele tam gaz ama siyasi ayak tartışması da hep gündemde. AK Parti bu konuda neler yaptı, yapıyor?
Son yerel seçimler 2014’te yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız 2013’ün sonunda “bu bir terör örgütüdür” diye tanımladı. 17-25 Aralık’ı baz aldığımızda tam seçimlerin ortasındaydık. Aday tespitlerimizin, belediye meclis üyelerinin çalışmalarının kısmen yapıldığı bir dönemdi. Süzgeçten kaçma olabilmiştir diye 884 belediyemizin, 11 bin meclis üyemizin hepsini elekten geçirdik. Bitirdik o işi. Belediye başkanlarımızla, meclis üyelerimizle ilgili bilgi, belge, ihbar ne varsa elden geçirdik ve 7 belediye başkanımızı, 48 meclis
üyemizi FETÖ kapsamında ihraç ettik. AK Parti belediyelerinde 2 bin 900’e yakın personel bu kapsamda ihraç edildi. Merkezi siyasette ise iki seçim geçirdik. Merkezde de böyle bir eleme oldu. 15 Temmuz ya da FETÖ sıradan bir ihanet olayından daha öte. 2019’a giderken biz çok dikkatliyiz, mercekle hatta mikroskopla gözden geçirdiğimizi de ifade edelim. Diğer partilere de aynısını tavsiye ederim.
-Milletvekilleri için getirilen üç dönem şartı belediye başkanları için de geçerli mi?
İlçe başkanlarının üç dönemi dolduranlarına şu anda plaketler veriliyor. İstanbul’da beş ilçe başkanına Sayın Cumhurbaşkanımız plaketlerini verip teşekkür etti. Bu, arkadaşlarımızla yollarımızı ayıracağımız anlamına gelmiyor. Parti kademelerinde değerlendirilecektir. Dolayısıyla üç dönem şartı belediye meclisleri için de geçerli, belediye başkanı için de, il-ilçe başkanı için de.
2006’DA 11, 2016’DA 51 MİLYAR KAYNAK
“Adalet kavramı AK Parti’nin sadece isminde değil, en büyük tecelli ettiği nokta yerel yönetimlerdir. Hiçbir CHP’li, MHP’li, HDP’li, Saadet Partili belediye başkanı “AK Parti geldi, kendi belediyelerine fazla, bize az kaynak aktardı” diyemez. Ben geçmişte 15 yıl belediye başkanlığı yaptım, bunun ne demek olduğunu bilirim. AK Parti mesela 2006’da belediyelere merkezden 11 milyar kaynak aktarırken şimdi 51 milyar aktarıyor. Tüm belediyelerin bütçesinin yüzde 50’sine merkezden düzenli olarak ve artarak kaynak gönderiyoruz.”
BELEDİYELERİMİZİ KENDİ HALİNE BIRAKMIYORUZ
“Biz belediyelerimizi seçimlerden sonra kendi başlarına bırakmıyoruz. Genel merkez olarak 1) kurumsal performans takibini 2) her yıl kamuoyu anketi ile halkın bakışını 3) şehirden, teşkilatlardan gelen şikâyetleri, ihbarları takip ediyoruz 4) Bizzat sahayı geziyoruz. Kurumsal hafıza ve arşiv oluşturuyor, her yıl Genel Başkanımıza her belediye ile ilgili rapor sunuyoruz. Niye? 5 yıl sonra birileri istemedi diye başkanımızı kurda kuşa yem etmeyelim veya tersine birileri övdü diye aday olmaması gereken birini aday yapmayalım diye.
Röportajın tamamı için tıklayınız