Erdoğan-Trumpgörüşmesi 21 Eylül’de New York’ta gerçekleşecek. Ama bilin ki, o görüşmenin yapılacağı yerde çok fazla gölge saklı. Erdoğan, nasıl bir Trump’la görüşecek, bu önemli. Bu sorunun cevabı için Trump yönetiminin içine bakmakta yarar var, görülen, üç ana güç, herşeyi belirliyor.
Damada dikkat!..
Trumpyönetiminin en güçlü kanadını “İsrail yanlıları” oluşturuyor, bunların derdi, atılacak her adımda İsrail’in çıkarları, liderleri de çok yakından bir isim: “Damat” Jared Kushner. Kendileri, Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi olarak görev yapıyor, bir numaralı çalışma arkadaşı, ABD’nin İsrail Büyükelçisi David Friedman. Bu şahıs da damat gibi, aşırı muhafazakar bir aileden geliyor, öyle ki, Filistin sorununda iki devletli çözüm isteyen ABD’deki demokrat Musevileri kapo’lara (Nazi toplama kamplarındaki işbirlikçi Yahudiler) benzetmişliği var. Bir de Uluslararası Müzakerelerden Sorumlu Danışman, Jason Greenblatt var, bu üçü, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun bile sağında görüşleriyle ABD’nin Ortadoğu politikasını biçimlendiriyorlar.
Oradan Türkiye’nin (hatta ABD’nin) ulusal çıkarlarını kollayan bir sonuç çıkar mı, pek sanmam.
Zaten, Erdoğan’ın ABD topraklarına gelmemesi için başlatılan kumpasların bu hafta zirve yapması da beklenmeli, lobiler çok rahatsız...
BİR DE GENERALLER VAR...
Trump yönetiminin “İsrail yanlıları”nın doğal müttefikleri, generaller. Savunma Bakanı “Kuduz Köpek” Mattis, Ulusal Güvenlik Danışmanı General McMaster (aktif askeri görevde) ve Beyazsaray Yöneticisi Kelly. Bunların görevi, Obama yönetiminde baş köşeyi tutmuş “savaş lobisinin” devamını sağlamak, ABD’yi birden fazla cephede savaşan emperyalist bir güç olarak ayakta tutmak. “Rusya ve Çin’le gerginlik” politikasının baş aktörleri, Afganistan, Suriye ve Irak’ta saldırgan politikaları izleyenler grubu, bu nedenle, yönetim değişti ama modern zaman Lawrance’ı PKK işbirlikçibi McGurk değişmedi.
Afganistan ve Irak’ta savaşmış Mattis-Kelly ikilisi Ortadoğu’da yeni sınırlar çizmeye meraklı generaller, bu nedenle Jared Kushner ile eş güdüm içinde çalışıp gidiyorlar.
Erdoğan,ABD’nin PKK’ya 3 bin TIR silah sevkiyle ilgili düşüncelerini Trump’a bir daha anlatacak, o da toplantı tutanağını Kushner-Mattis ikilisine gönderip, cevap bekleyecek, cevabı bugünden bilmek için kahin olmaya gerek yok.
“KÜRESELCİLERİ” UNUTMAYALIM...
Bir de eski Goldman Sachs yöneticisi Steven Mnuchin (Hazine Bakanı) ile Wall Street’ten Ulusal Ekonomik Konseyi’nin başına gelen Gary Cohn var. Trump yönetiminde enerji başta “büyük firmaları” temsil eden Dışişleri Bakanı Rex Tillerson (Exxon-Mobil eski CEO’su) ile birlikte işlerini yürütüyorlar. Bir numaralı düşmanları, “milli ekonomiciler...” (Mesela, buranın “damadı” Berat Albayrak’ın “milli enerji güvenliği” çalışmalarından fena halde kıl kapmış durumdalar.)
“Küresel emperyalizme”ayak bağı olabilecek tüm isim ve hükümetlerden tırsan bir yapıları var, “milli ekonomi” davası nedeniyle gözlerinde Maduro neyse Erdoğan da o... Araştırmasıyla bu yazıya çıkış noktası oluşturan Prof.James Petras’ın dediği gibi, “artık emperyalizm, yalnız sosyalist yönetimlere darbelerle müdahale etmiyor, milli ekonomisini güçlendiren, koruyan sağ iktidarlar da hedefte...”
Türkiye’nin ekonomi/siyasette Asya’ya açılma programı, hatta Rusya’dan S-400 alma kararı da bu kanadın takibinde...
İŞİN ÖZETİ: ERDOĞAN’I İSTEMİYORLAR...
Erdoğan, IMF’ye tüm borcu ödeyip anlaşma imzalamadığı için (2009) “küreselcilerin”, Davos’ta Peres’e “one minute” dediği günden (2009) bu yana “İsrail yanlılarının”, Türkiye-İran savaşı zorlamalarına set çektiği, Rusya-Çin’le yakın ilişki kurduğu, Ortadoğu’da yeni harita çizme çabalarına Fırtına Obüsleri’nin namlusunu gösterdiği için “generaller/askeri savunma sanayinin” hedefe oturttuğu bir isim.
Bunlar güçlü lobiler, 15 Temmuz’un arkasındaki mahfeller, bugün de algı operasyonları ile Erdoğan’ı sokakta tartışılan, kendi partisi içinden “yeni parti çabaları” ile karşılaşma riskine sürüklemeye çalışan kurumlar.
(Bazı suret-i haktan gözüken köşe yazarlarının bilip-bilmeden ortak olmaya başladıkları operasyonlar bunlar. Neymiş, milliyetçi-muhafazakar tanınan ama batı ile dost bir lider arayışı, peh!)
Bakın, Kılıçdaroğlu bunların kontrolünden bir türlü çıkamıyor, Akşener ise “Erdoğan’ı durdurma” harekatının piyonu olmaya hevesli görünüyor.
Geçiniz...
Türkiye’nin “milli çekirdeği” artık ayaktadır, Erdoğan’a Trump görüşmesinde Allah sabır versin...