Beklenen oldu.
Özlenen geldi.
Milletin partisi AK Parti, milletin lideriyle buluştu.
Anayasa gereği olan resmî ayrılık, gene anayasa gereği resmî buluşmaya bıraktı yerini.
Cumhurbaşkanı’mızın, kurucu lideri olduğu partisine yeniden üye olduğu anlar görkemli anlardı.
Duygu had safhadaydı.
Mutluluk da...
Erdoğan'ın yaptığı konuşma, AK Parti açısından "yükselişin manifestosu" ve "yol haritası" niteliğindeydi.
***
AK Parti eskisinden çok daha güçlü olacak.
Daha çok çalışan, milletiyle daha çok hemhal olan bir partiye dönüşecek.
Dahası, referandumda milletimizin verdiği mesajlar dolayısıyla kendini yenileyerek, milletimizin her anlamda istediği güçlü ve kapsayıcı bir partiye dönüşecek.
Toplumun her kesimiyle yeniden güçlü ilişkiler kurarak önyargıları yıkacak bir parti.
Hiç kimse yüzde 48 üzerinden muhalefet hesabı yapmasın.
Referandumdaki dengeler, siyasetin aritmetiğiyle izah edilebilecek dengeler değildir.
Cumhurbaşkanı’mızın dediği gibi “Yüzde 51.4 AK Parti'nin, yüzde 48.6 CHP'nin oyu değildir.”
***
Erdoğan'ın muhteşem dönüşüyle AK Parti'nin her alanda atacağı yeni adımlar, yeni dönemde siyasetin dengelerini değiştirecektir elbet.
Herkes şunu bilsin ki, AK Parti kendisini küçültmek isteyen kişi ve çevrelerle bağını koparıp, kendisini büyütmek isteyenlerle yol yürüyecektir.
AK Parti; daraltan değil genişleten, dışlayan değil kapsayan ve her kesimi kuşatan bir Türkiye partisi olma yönündeki kutlu yürüyüşünü sürdürecektir.
Ülkesine ihanet içinde olmayan herkes AK Parti için saygıdeğerdir.
Kişisel egoları veya siyasi beklentileri dolayısıyla partisine, davasına ve liderine sırt dönmeyen herkes AK Partililik bilinciyle kucaklanacaktır.
Şu veya bu kesimin tasfiyesi üzerinden akıl verenler, akıllarını kendilerine saklasınlar.
AK Parti "İslamcı parti" kategorizasyonu içinde değerlendirilecek bir parti değildir ama herkes gibi İslamcılar da bu partinin öz evlatları ve sahipleridirler.
"Tasfiye" söylemi üzerinden ahkam kesenler bilsinler ki; AK Parti, milletinin bütün evlatlarını kendinden bilen bir anlayışla kurulduğu için “büyüyen ve güçlenen” bir partidir.
Bu anlamda "tasfiyeci mantık" semtimize bile uğrayamaz.
Herkes müsterih olsun, AK Parti milletin partisi olarak, milletiyle kucaklaşarak Türkiye'yi çok daha güçlü yarınlarda, Erdoğan liderliğinde buluşturacak yegane partidir.
Erdoğan üzerinden kendilerine iktidar alanı açmak isteyen küçük beyinliler, Erdoğan’ın kendisini iktidara taşıyan ana sosyolojik damara ve dinamiklere sırtını asla dönmeyeceğini, tam tersine onlarla bütünleşerek kutlu yürüyüşünü sürdüreceğini bilmiyorlarsa, yakında öğrenirler elbet…
***
Erdoğan'ın dönüşü, kendi kökleri üzerinde yeniden dal budak salarak büyüyen, güçlü AK Parti davasının yükselişi anlamına geliyor, biline.
Hayırlı olsun.