1- % 52 sosyolojik karşılığının olması: Erdoğan’ın bu topraklarda gerçek ve kalıcı bir sosyolojik karşılığı var. On yıllar boyunca gerçek bir siyasal yaşam öyküsü üzerinden oluşan bu sosyolojik karşılık, onu iktidar mücadelesinde elzem kılıyor. İktidar mücadelesini kaybettiğimiz zaman varoluşsal tehlikeye gireceğimiz gerçeğini düşünürsek, Erdoğan’ın bu doğal sosyolojik karşılığının önemini anlamak zor değil.
2- Erdoğan’ın liderlik kumaşına sahip olması: Erdoğan liderlik derslerinde olgu örneği okutulacak kadar liderlik becerisine sahip. Sahici ve etkileyici bir hayat öyküsü var. Kurmaca değil gerçek bir lider. Erdoğan sadece AK Parti organizasyonun genel başkanı olarak görülmüyor. O kendisiyle “bağlanma” yaşanan, duygudaşlık kurulan biri. Kişilik özelliklerine beğeni var. Dava adamı olarak görülüyor. Bu hal herkese nasip olan bir durum değil. Bu türden liderlerin çıkması ancak on yıllar içinde mümkün.
3- Erdoğan’ın siyasal açıdan hayatta kalmamızı sağlayan siyasal sezgi ve reflekslere sahip olması: Erdoğan siyasal alanda hayatta kalmayı sağlayan güçlü bir içgüdüye, sezgisel bir kavrayışa, gerçekçi bir karar alma mekanizmasına ve mücadele sürdürme iradesi gibi yetilere sahip. Bu dört unsurun bir araya gelip, dinamik olarak etkileşmesi onu krizlerden çıkmayı sağlayan özel bir lider yapıyor. Erdoğan’ın bu özellikleri FETÖ darbesinden sağ salim çıkmamızı ve hayatta kalmamızı sağladı.
4- Erdoğan’ın yönetim becerilerine sahip olması: Erdoğan projeler üreten ve bunları tamamlayabilen bir lider. Bu sebeple de Marmaray, köprüler, havaalanları vb. büyük projeleri tamamlayabiliyor. Yeniden Cumhurbaşkanı seçildiğinde siyasal olarak etkin ve hızlı karar alma mekanizmalarına ve kararları hayata geçirme imkanlarına sahip olur. Türkiye’nin büyümeye ihtiyacı var. Ayrıca Türkiye’nin yönetim açısından yapısal dönüşüme ihtiyacı var. Erdoğan tam da “dönüştürücü lider” özelliklerine sahip.
5- Erdoğan’ın yerli ve bu toprakların adamı olması: Erdoğan uluslararası güçlerin değil bizim adamımız. Sırtını güçlü dış odaklara değil, millete dayıyor. Meşruiyetini bu topraklardan alıyor. Bu sebeple de uluslararası güçlerin kontrolünde değil. Bu durum orta düzeyde bir güce sahip bir ülke için paha biçilmez kıymette.
6- ABD, AB ve İsrail’in Erdoğan’ı istememe nedenlerini anlamam: Avrupa ve Amerika kendi kontrolünde bir Türkiye istiyor. Erdoğan’ın bağımsız politika arayışları ve Türkiye’yi yeniden güçlü yapma isteği onları rahatsız ediyor. Bu sebeple de Erdoğan’ı iktidardan düşürecek her türlü arayışa destek veriyorlar. Bağımsız Türkiye için Erdoğan’ın rasyonel ama dik duruşuna ihtiyacımız var.
7- Devletin ayakta kalması için Erdoğan’a ihtiyacımız var: Soğuk savaş sonrası değişen dünyada Suriye, Irak, Libya’da devletin çöktüğünde neler olduğunu gördük. Şu anki dünya, ulus devletlerin hayatta kalma mücadelesi verdiği bir dünya. Ayakta kalabilmek için liderliğe ve güçlü bir devlet sistemine ihtiyacımız var. Erdoğan Türkiye’yi tarihsel geçmişindeki olduğu gibi yeniden güçlü, büyük ve etkin bir devlet haline getirmeye çalışıyor. Erdoğan’ın liderliği devletimizin bekasını devam ettirmede önemli bir role sahip.
8- Ümmetin derdini dert edindiği için: Erdoğan İslam ümmetini dertlerini dert ediniyor. Bunu Filistin, Arakan ve Suriyeli mülteciler meselesinde gördük. Bu sebeple de dünyanın birçok yerindeki Müslüman halk onu gerçek bir lider görüp ona dualar ediyor. Seçim gecesi sadece bizlerin değil dünyanın birçok yerindeki Müslüman halkların sabahlaması da tam da bu sebeple.