CHP’nin İstanbul adayı bu defa Habertürk’e çıktı. Atilla Taş kepazeliği, Uğur Dündar rezaleti ve Okan Bayülgen komedisi sonrası bu yayınında belki akıllara takılan konulara açıklık getirir zannettim. Fakat yine olmadı. Kendisini zora sokan soru çıktığı zaman karşısına; ‘bak kırılıyorum ama’, ‘üzüyorsun beni’ falan deyip ustaca suyun yönünü değiştirmeyi başardı. Anladım ki artık karşısındaki ne sorarsa sorsun bu adam kendi canı ne isterse onu anlatıyor. Fakat gazetecilerin de sormaktan vazgeçmemesi lazım. Israrla soracağız. Cevap vermese de. İşte Ekrem Bey için bir kaç soru;
1) FETÖ’nün ”Belediyeler İmamı” olarak yakalanan ve şu an hapishanede olan Erkan Karaarslan’a belediye kasasından ne karşılığında 2 milyon TL para verdiniz?
2) 2017’de herhangi bir nedenle hakkınızda bir FETÖ soruşturması başlatıldığı doğru mu?
3) FETÖ’nün şike kumpası günlerinde FETÖ medyasına çıkarak yaptığı şike güzellemelerinin hâlâ arkasında mı?
4) FETÖ itirafçısı Cengiz Özkarabekir ile herhangi bir maddi ilişkisi oldu mu?
5) Seçim işbirliği yaptığınız HDP’ye seçim sonrası için hangi vaatlerde bulundunuz?
6) Hakkınızda yazı yazan yorum yapan bütün gazetecilere neden hemen dava açıyorsunuz, soru sormak yasak mı?
7) Tam siz açıklama yapacakken minibüsün içinden çıkıp omzunuzdan sizi içeri çeken kol kime ait?
Bu Loca meselesinin üstü kapatıldı ama tartışma bitmedi
Ekrem İmamoğlu’nun seçimlerden bir kaç gün sonra Vodafone Arena’da Beşiktaş-Başakşehir maçını izlediği locanın sahibi işin peşini bırakmıyor. Hatırlayın o locanın sahibi Demand Gayrımenkul’ün patronu Atalay Demirbaş, kendi locasının CHP propagandası için kullanılmasına ateş püskürmüştü. Beşiktaş kulübü ise locanın üzerinde Kuzu Grup tarafından konulmuş bir haciz kararı olduğunu dolayısıyla ihtarname çeken şirketin loca üstünde bir hakkının olmadığını açıkladı. Fakat tartışma burada bitmiyor. Çünkü locanın sahibi işin böyle olmadığını söylüyor. Meğer kulüp yöneticisi Şafak Mahmut Yazıcıoğlu ile maç öncesinde görüşmüş ve bu kişi misafirlerini burada ağırlamak için kendisinden ricada bulunmuş. Demirbaş’a da kendi locasını vermiş. Ağırlayacakları misafir Ekrem İmamoğlu. İyi de İmamoğlu, neden Beşiktaşlı yöneticinin 50 numaralı kendi locasında değil de tartışmanın odağındaki bu locada ağırlanıyor? Çünkü bu loca tam şov yapmalık stratejik bir yerde. Protokolün karşısında, Çarşı grubunun hemen yanında. “İmamoğlunaaaa mazbatayı veeer” diye bağırdıklarında İmamoğlu’nun üçlük çektirebileceği bir noktada yani. Bu arada, madem şu veya bu şekilde o gece loca ‘Kuzu Grup’un. Bu adamların Ekrem İmamoğlu’yla birlikte‘mazbata şov’ yapması yakışık aldı mı? Ekrem Bey’i sanki belediye başkanı gibi ağırlayıp şovuna katkı sağlamak hiç oldu mu? Hani diyor ya Beşiktaş, “Haciz kararı var o locada o yüzden kararı aldıran kişiye vermek durumunda kaldık locayı.” O haciz kararı da ilginç aslında. İki şirket arasında hiçbir borç/alacak ilişkisi yok. Sadece teminat senedi üzerinden haciz işlemi yapmış Kuzu Grup. Herhangi bir alışveriş olmadığına göre hacze konu bu durum nasıl ortaya çıkıyor, o da ayrı. Bir de locanın sahibi, Ankaragücü maçını misafirleriyle birlikte buradan izleyebildiğine göre, sahiden o hafta o Vodafone Arena’da bir şeyler olmuş demektir. Konu bir hak sahibinin bilgisi dışında locasının kullandırılmasından çok daha öte. Organize bir plan devreye sokulduğunda bir anda hangi dinamikler devreye girebiliyor görmemiz açısından da referans niteliğinde.