Medyada, daha önceki seçimlerdeki kadar olmasa da yine AK Parti karşıtlığında örgütlü bir gayret ve dayanışma var. Fox TV’de Fatih Portakal başı çekiyor. Sözcü gazetesi, muhalefete can simidi gibi sarılıyor. Geçmişte AK Parti’den nemalanıp da Erdoğan’la meselesi olanlar da yerinde duramıyor.
İlk defa bu seçimlerde merkezde Doğan Medya yok. Belki de 24 Haziran seçimlerinde memleket hayrına en önemli değişiklik Doğan medyanın el değiştirerek Demirören medyası olmasıdır.
Doğan medya, “Erdoğansız Türkiye” isteyen cephenin kaybettiği en önemli silahtır. Erdoğan düşmanları, ellerindeki en etkili propaganda ve algı aracından mahrum olarak bir seçime gidiyor.
Demirören medyası, geçmişte başta Hürriyet gazetesi, Doğan medyanın yaptığı Erdoğan düşmanlığını yapmayacaktır.
Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören, 18 Mayıs’ta Hürriyet için kaleme aldığı yazısında son derece açık mesajlar verdi:
“Siyaseti dizayn etmeyi bırakması gereken medya…”,
“Tavır gazeteciliğinin sona erdiği bir dünyada…”
“Tüm farklılıklara seslenmesi gereken medya hepsini sayfalarında ve ekranlarda ülke adına birleştirmeli ve kutuplaştırmadan uzak durmalı...” “Yıkıcılıktan uzak, yapıcı eleştirel bakışına dönmelidir...”
Bunlar teminattır.
Demek ki Hürriyet, artık statüko/vesayet adına siyaseti dizayn etmeyi, her seçimde CHP’ye oynamayı bırakacak.
Demek ki Hürriyet, artık milletin değerleri ile uğraşanları kayırıp, milli ve yerli dirilişe tavır koymayacak.
Demek ki Hürriyet, artık yıkıcılık yapmayacak. Eleştiri adı altında Erdoğan kin ve nefretini sayfalarından enjekte etmeyecek. Kutuplaştırmadan uzak birleştirici olacak, yapıcı eleştiriyi esas alacak.
Hürriyet gazetesinin yeni genel yayın yönetmeni Vahap Munyar da, dünkü “Olumsuzlukları körüklemek en kolay yöntem” başlıklı yazısında, vefat eden arkadaşı Hürriyet Adana Bölge Temsilcisi Sinan Tanyıldız’ı anlatırken onun şu ifadelerine yer verdi:
“Sıkıntılı konuları yazmak, negatif düşünce yaymak, can sıkıcı konuları ele almak kolaycılık olur. Dertlenmek, olumsuzlukları körüklemek, kötülüklerden dem vurmak gayet basit. Zor olan güzellikleri öne çıkarmaktır. Olumlu, güzel haberler ile de gazetecilik yapılabileceğini ortaya koyuyorum.”
Bu yaklaşım da Munyar’ın teminatıdır.
Demek ki Hürriyet, artık negatif düşünce yaymak yerine AK Parti’nin Erdoğan liderliğinde Türkiye’ye kazandırdığı eserleri layık oldukları önemle görecek, millete; istikrar, kalkınma ve huzur adına umut/ heyecan verecek.
Şahsen ben 24 Haziran seçimlerinden sonra yeni Türkiye’nin yeni medya anlayışı ve sorumluluğu ile tahkim olacağına inanan iyimserlerdenim.
Erdoğan düşmanlığı ile yatıp kalkan, milletimizin Müslümanlığını “gericilik” “yobazlık” diye nitelendirip 28 Şubat darbecilerine malzeme taşıyan, bugünün cumhurbaşkanı için “muhtar bile olamaz” diye ahkâm kesen Doğan medyanın yokluğu bir kayıp değildir.
Başta Hürriyet, Doğan medyası, vesayet odaklarının, statüko zaptiyelerinin elinden alınmış bir manipülasyon ve algı operasyonu vasıtasıdır.
Yeni dönemde bu vasıta, 25 Haziran’dan sonra yürüyeceğimiz yeni ufukların vasıtası olacaktır.