Yayman: Ülkemizde 1950’den beri her on yılda bir darbe oldu. Türkiye’nin eski hastalıklarından kurtulmasının yolu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yledir. Yeni sistem güçlü yönetim, istikrarlı idare ve güçlü Türkiye demektir.
ÇOK DİNLİ, ÇOK DİLLİ HATAY SİYASİ KÜLTÜRÜMÜZ İÇİN DE BİR MODEL
24 Haziran seçimlerine üç hafta kaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil Cumhurbaşkanı seçimi için yarışan altı aday kampanyalarını yürütüyor. Partiler meydanlarda. Renkli ve çoklu bir seçim süreci yaşıyoruz. Yeni hükümet sistemine geçilirken yapılacak bu ilk seçimlerde Türkiye siyasi hayatı yeni bir döneme girecek. Ne değişecek, 24 Haziran neden önemli, siyaset bilimci Doç. Dr. Hüseyin Yayman’a sorduk. Gazi Üniversitesi öğretim üyesi iken AK Parti saflarından siyasete giren Yayman 25. Dönemde Hatay Vekilliği yaptı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcılığı görevinde de bulunan Yayman yine Hatay’dan aday. Çok dinli, çok dilli ve çok kültürlü Hatay’ın Türkiye için model olduğunu söylüyor.
24 Haziran seçimlerine bir aydan az zaman kaldı. Sizce neden önemli bu seçimler?
Bu seçimler Türk Demokrasi tarihinin en önemli seçimi. Türkiye yine yeni bir ‘yol ayrımı’nda. Bu seçimde insanlar sadece iktidarı belirleyen bir oy kullanmayacaklar. Aynı zamanda ‘Eski Türkiye’ ile ‘Yeni Türkiye’ arasında bir tercihte bulunacaklar. Bu bağlamda Türk siyasal hayatının en önemli seçimlerinden birine giriyoruz.
15 AYDA BİR BAŞBAKAN DEĞİŞTİ
Türk siyasal hayatında nasıl bir yere oturuyor bu sistem?
Parlamenter sistem ülkemizde kaos ve kriz çıkartan bir sistemdi. 1950’den bu yana her on yılda bir darbe oldu. Bu sistem Başbakan ve Bakanları idam etti. Türkiye’yi ekonomik olarak çökertti. Ülkemiz 30 Cent’e muhtaç hale geldi. Neredeyse 15 ayda bir Başbakan değişti. Mevcut sistem sorun çözen bir sistem değil sorun üreten bir sistemdi.
Böylesine sorun üreten bir sistemle yol almak mümkün mü? Tabiki mümkün olmadı. Türkiye çok zaman ve enerji kaybetti. Türkiye’nin muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkabilmesi için sistem değişikliği gerekiyordu. Sistem değişikliği konusu son 50 yıldır tartışılan bir konuydu.
CHP KARA PROPAGANDA YAPIYOR
Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemini muhalefet, özellikle de CHP “rejim değişikliği” olarak sunuyor. Bir siyaset bilimci olarak siz söyler misiniz hükümet sistemi mi değişiyor yoksa egemenliğin sahipliği açısından rejim mi?
Tabii ki rejim değişmiyor. Neden değişsin ki? CHP her zaman olduğu gibi kara propaganda ve yalan kampanya yürütüyor. Başkanlık sistemi sadece Türkiye’de olan bir sistem değil. Bu sistem tüm dünyada uygulanan bir sistem. CHP 68 yıldır tek bir defa halkın oyuyla iktidara gelememiş bir parti. Bu ayıplarını kapatmak için siyaha beyaz, beyaza siyah diyorlar. CHP hareketi daima sorunun tarafında yer almış bir hareket. Kemal Kılıçdaroğlu’nun gelmesiyle politik kodları da tamamen dönüştürüldü. Açık biçimde yalan üzerine kurulu bir seçim kampanyası yürütüyorlar. Milletimiz de bunu gördüğü için CHP’ye prim vermiyor. Siyasal iletişimde buna kara kampanya adı veriliyor. Gerçekleri çarpıtıyorlar.
YENİ SÖZLEŞME: BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE
Peki, AK Parti yeni sistemle birlikte Türkiye’ye ne vaat ediyor?
Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan büyük bir başarı hikayesi yazdı. Bu seçimde milletimize yeni bir sözleşme öneriyor. Büyük ve Güçlü Türkiye vaadinde bulunuyor. Millete 2053 hedefine doğru beraber yürüme teklifinde bulunuyor. Cumhurbaşkanımızın uzattığı bu elin toplum tarafından karşılık bulacağını düşünüyorum.
CHP BİHABER AMA YENİ SİSTEME GEÇİLDİ
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini hayata sağlıklı biçimde geçirmek için gerekli şartlar nelerdir?
Zaten bu sisteme geçildi, CHP bunun farkında değil. 16 Nisan 2017 Halk oylamasıyla Türkiye yeni bir sisteme geçti. CHP bunu kabullenmek istemiyor. Türkiye’nin eski hastalıklarından kurtulmasının yolu Cumhurbaşkanlığı sistemindedir. Cumhurbaşkanlığı sistemi güçlü bir yönetim, istikrarlı bir idare ve güçlü bir Türkiye tercihi sunuyor. Her zaman olduğu gibi CHP’nin seçim kapmyasının ana fikri yıkmak üzerine. Yapılanı beğenmemk ayrı ben bunu yıkacağım ayrı. Bu klasik CHP zihniyetidir.
KILIÇDAROĞLU ALMANYA’DA OLSAYDI…
Muhalefet yeni sistemi işlevsiz kılmak için Cumhurbaşkanlığını alamasa da Cumhur ittifakının meclis grubunu zayıflatarak sonuç almayı planlıyor. Bunun nasıl bir etkisi olur?
Fadime Hanım CHP zaten iktidar olmak istemiyor. CHP parti içindeki iktidar mücadelesini ulusal ölçekte iktidar olmaya tercih ediyor. Göreceksiniz bu seçimde de Kılıçdaroğlu kaybedecek. Fakat seçimden sonra hiçbirşey olmamış gibi o koltukta oturmaya devam edecek. Kılıçdaroğlu 2010 yılından bu yana yapılan tüm seçimleri kaybetmiş bir lider. Almanya’da olsaydı bu kadar seçim kaybetmiş biri olarak o koltukta oturamazdı. Siyaset Bilimi Hocası olarak şunu söylüyorum, şuan ülkemizin en büyük sorunu ana muhalefetttir. Türkiye’de muhalefet sorunu ontolojik bir sorun haline gelmiştir. Milletimiz bu CHP’ye oy vermiyor. Rakamlar bunu açıkca ortaya koyuyor. CHP siyaset yapmıyor. Çünkü tarihsel olarak siyasal alanının tüketti. Büyük bir anakronizm yaşıyor. CHP Erdoğan karşıtlığı üzerinden kendini tanımlayıp pozisyon alıyor. Buradan bir yere varması mümkün değil.
HATAY POLİTİK HOŞGÖRÜNÜN ŞEHRİ
Hatay’dan adaysınız. Sahada durum nasıl?
Hatay seçime hazır. Hatay, dillerin, dinlerin, medeniyetlerin şehri, bir barış ve kardeşlik şehri, Türkiye’nin açık hava müzesi. Bir model şehirdir Hatay.
Nedir bu model?
Kimsenin dinine, diline, kökenine, rengine karışılmadığı ve politik olarak hoşgörünün egemen olduğu bir şehir burası. İnsanların birbirini olduğu gibi kabul ettiği ve kimliklere saygı duyduğu bir yer Hatay. Tarihi Uzun çarşımızda yürüdüğünüzde bu tarihsel tecrübeyi apaçık görürsünüz. Hatay enlerin ve ilklerin şehridir. Dünyanın ilk mağara kilisesi St. Pierre de, Anadolu’nun ilk camisi Habibi Neccar da Antakya’dadır.
Hedefiniz nedir?
Partimizin hedefi Hatay’dan en az 6 vekil çıkarmaktır. Hatay’ı kucaklayan birbirinden değerli çok güzel bir listemiz var.
SURİYE SAVAŞI HATAY’I DA YARALADI
Hatay Suriye sınırında, kendine özgü bir konumu, tarihi, kültürü ve tecrübesi var. Suriye savaşından da çok etkilendi. Bu açıdan şehrin siyasete bakışı, psikolojisi, beklentisi vaziyeti nedir?
Haklısınız. Hatay bu süreçten en fazla etkilenen illerden biri oldu. Ancak çok şükür yaralar önemli ölçüde sarıldı. Düne göre şehir çok daha iyi durumda. İnşallah bizleri güzel günler bekliyor. Suriye’de akrabalarımız var. Oradaki iç savaş bizi kişisel olarak da çok yaraladı. Keşke bunlar olmasaydı. Keşke Beşşar Esad, 2011’de demokratik geçişe izin verseydi, yapısal reformları yapabilseydi, bunlar olmayacaktı.
HATAY HALKI KAHRAMAN MEHMETÇİĞİN YANINDA
Afrin Harekatı Hatay üzerinden yapıldı. Hatay buna ne diyor?
Zeytindalı Harekatıyla bölgede büyük bir istikrar ve güven sağlandı. Hatay’ımız başından sonuna Mehmetçiklerimizin yanında yer aldı. Afrin halkı, TSK’yı çiçeklerle karşıladı. İnşallah Membiç harekatıyla güven ve istikrar ortamı daha da kalıcı hale gelecek. Hatay halkı emperyalistlerin böl-parçala-yönet senaryosunu görüyor. Milletimiz basiret ve feraset sahibi. ‘Erdoğan gitsin’ kampanyasını yapanların kimler olduğunu, artlarında hangi güçlerin olduğunu çok iyi biliyor. Hatay bu sorunu en derinden yaşadı. Bölgede huzur olursa Hatay’a da yansıyacak. Hatay’ın ekonomisine ve sokağına yansıyacak. Dolayısıyla Zeytindalı’nda olduğu gibi Hatay topyekün kahraman askerlerimizin yanındadır.
TİKA milletimize aittir, kapatmak değil çoğaltmak gerek
Muhalefet liderlerinin, Cumhurbaşkanı adaylarının vaatleri arasında savaştan kaçan ve ülkemizde misafir edilen Suriyelileri geri göndermek de var. Esed ile anlaşmak var. TSK’nın Suriye’den çekilmesini isteyen, PKK’nın terör devleti oluşturmasını sessizlikle geçiştiren var. Değerlendirmeniz ne?
Değerlendirmek dahi gereksiz. Bunlar popülizmin başka bir boyutu, talihsiz açıklamalar olarak görüyorum. Muharrem İnce ve Meral Akşener öncelikle siyasi hafızadan yoksunlar. Türkler tarih boyunca mazluma kucak açmış bir millet. 500 yıl önce İspanya’da zulümden kaçan Yahudilere kucak açmışız. Yüz yıl önce Kafkaslardan sürülen Çerkes halkına yurt olmuşuz. 1990’larda Saddam’ın kimyasal silah kullanması sonucu sınırımıza yığılan 1 milyon Kürde sınırlarımızı açmışız. Afganistan işgal edildiğinde yine biz kucak açtık.
Yani dün dedelerimiz ne yaptıysa bugün de biz aynısını yaptık. Bu tarihsel arka planı görmedikleri ve milletimizin nabzını tutamadıkları için zaten seçim kazanamıyorlar.
Meral Akşener TİKA’yı kapatmak istiyor?
TİKA milletimizin kurumudur. Tarihsel süreç içerisinde bir ihtiyaçtan doğdu. Kapatmaya Akşener’in gücü yetmez. Ayrıca TİKA çok başarılı işlere imza atan bir kurum. Keşke TİKA gibi on kurumumuz daha olsa. TİKA gibi kurumları kapatmak değil sayısını artırmak lazım. Muhalefetin sorunu tam da budur. Yıkmak üzerine kurulu bir anlayış. Siyasal iletişimde insanlar negatif kampanyaya oy vermiyorlar. Seçimi bir hayal, bir ütopya vaat eden liderler kazanıyor. Bu lider Erdoğan’dır. Ana muhalefetin lideri millete bir tercih sunamıyor.
ERDOĞAN EN BÜYÜK İKİ LİDERDEN BİRİ
Uzmanlığınız Türkiye siyasal hayatı. Pratik siyasetle ilginiz var mıydı?
Cumhurbaşkanımızı Belediye Başkanlığı döneminden bu yana beğenerek, takdirle izliyorum. Erdoğan’ın dönüştürücü liderliğini tarihçiler ilerde yazacaklar. Sayın Erdoğan Cumhuriyet tarihinin Atatürk’le beraber en büyük lideri. Büyük dönüşümler büyük liderlerle olur. İşte Cumhurbaşkanımız Erdoğan bu büyük dönüşümü gerçekleştiren liderdir. Bizim hedefimiz bellidir. Türkiye genelinde de, Hatay özelinde de AK Partimizin en yüksek oyu almasıdır.
O AFİŞ BİZİM DEĞİL FOTOSHOP
Akademisyen-yazar olarak Türkiye siyasetiyle meşguldünüz zaten. Parti siyasetine neden girdiniz?
Gençlik hayallerimi gerçekleştirmek için. Öğrenciliğimde Özal’ın fikirlerinden etkilendim. Akademik ve entelektüel birikimimi siyasete taşımak ve Büyük Türkiye idealine daha fazla katkı sunmak için girdim siyasete.
Seçim afişinizdeki imla hatası çok konuşuldu. Nasıl oldu bu?
Bizim böyle bir afişimiz yok. İlgili ajansla da teyit ettik. Fotoshopla yapılan ve sosyal medyada çoğaltılan bir afiş var bu.