ABD demokrasi ve özgürlüğün ortak değerlerimiz olduğunu bize her fırsatta"hatırlatır" durur! Askerimizin kafasına çuval geçirmesi bile demokrasi ve özgürlük adınadır!! Ancak demokrasi getirmek için gerektiğinde(?) Irak'ta olduğu gibi, gözünü kırpmadan 1 milyon kişiyi öldürür! Gerek eyalet gerekse de federal hükümet düzeyinde Amerikalı vatandaşa, insanlık tarihinin gelmiş geçmiş hatta gelecek en özgür, demokrat, sevecen ülkesinde dünyaya geldikleri için Tanrı'ya şükretmeleri sıkça öğütlenir. Vatandaş bir başkanın iç siyaset uygulamalarını eleştirir ancak dış politikada ne yaparsa yapsın baş tacıdır. Neden mi? Çünkü bombaladığı ülkelerde yaşayanlar ikinci hatta üçüncü sınıftır, ölerek de olsa, özgürlüklerine kavuşmaktadırlar.
Dış İlişkiler Konseyi (CFR) ABD'nin dış politikasını belirler, başkan onayladıktan sonra da uygulamaya başlar, genellikle de CIA üzerinden. Aslına bakarsanız, CFR Rockefeller ailesi başta olmak üzere sayıları 500'ü geçmeyen kartellerin ve finans şirketi sahiplerini ya da onların en üst düzey yöneticileriyle şirket vakfı temsilcilerini, CIA çalışanlarını, akademisyenleri, muhafazakar siyasetçileri (demokrat ya da cumhuriyetçi) devletin dış işleriyle dış ülkelerde görev yapanları, Soros ve adamları gibi para piyasası oyuncularını, İsrail'i sorgusuz sualsiz destekleyenleri buluşturmaktadır. Özetle CFR, ABD Ordusu-Dışişleriyle yabancı ülkeler arasında bir köprüdür. Tabi bu arada, Washington Yakın Doğu Enstitüsü'nü (WINEP) unutmamak gerek.
ABD-İsrail birlikteliğinin Ortadoğu, Afrika ve Orta Asya operasyonlarını desteklemek ve devlet yönetimlerini, siyasi önderleri, gençliği belirli bir yörüngeye oturtmak için uğraş veren WINEP, Türk subaylarını, polislerini, öğretim görevlilerini, bakanları, baş bakanlarını konuk etmekte; Türkiye' ye döşediği örümcek ağına yakalanan ve de hayatından memnun olan ne kadar örgüt, kuruluş varsa o kadar geniş çapta ilişkiler kurmayı becermektedir. WINEP'in Türkiye bölüm yöneticisi Soner Çağaptay'ın yazdığı bir yazı CFR damgalı dış ilişkilere iyi bir örnek oluşturuyor:
1. Ortadoğu ve Asya'ya yönelik, Türkiye'ye NATO merkezi kurulmalıdır. Bu merkez Irak ve Afganistan operasyonlarına lojistik destek sağlayacaktır
2. Irak güvenliği için ABD-Türkiye iş birliği iki ülke arasındaki stratejik bağları güçlendirecektir.
3. İş birliğiyle Türkiye'nin Kürt devleti kurulmasıyla ilgili kaygıları ortadan kalkacak, Türkiye ve Irak Kürtleri ilişkileri düzelecektir!
4. TC'deki NATO merkezi Orta Asya ve Kafkasya'nın NATO yörüngesine çekilmesine yardım edecektir.
5. Bu ülkelerin Türkiye'yle tarihsel, etnik ve dinsel yakınlıkları vardır. Bu 12 ülkenin yüzde 10'u ya Müslüman çoğunluğa sahiptir ya da büyük Müslüman topluluklara. TC eğer NATO üssü olursa bu ülkeler NATO'ya bağlanabilir.
6. Bu işlerin kotarılması için NATO İstanbul toplantısı (Haziran 2004) önemli bir fırsattır.
(Yarın: Aba altından sopa gösterenler...)