Bir dönem Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte siyaset yapmış, AK Parti hükümetlerinde görev almış bazı isimlerin parti kurma çalışmaları nihayet noktalanıyor. Kurucuların isimleri, amblem bugün yarın belli olur.
Şehir Üniversitesi-Halkbank olayı üzerinden sertleşen üsluplara bakılırsa epey kırıcı, yaralayıcı, rencide edici yeni bir siyaset zeminine kayılıyor.
Üç gelişmenin işaretleri var.
1. CHP içinde Muharrem İnce ismini yıpratarak gündeme gelen kurultay hesaplaşması ikinci hatta üçüncü plana düştü.
Nitekim Sözcü gazetesinin etekleri zil çalıyor. Zevkten dört köşe, “yiyin birbirinizi”, “eteklerdeki taşlar dökülsün” havasındalar.
2. Kurulacak yeni partilerin iktidara gelme hedeflerinin olmadığı besbelli. İlk aklımıza gelen; Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın önünü kesmek, yüzde 50’den 1-2 puan da olsa oy tırtıklamak hesaplarının yapıldığıydı.
Ancak Davutoğlu’nun bel altı vuruşları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tepeden bakan efelenmeleri, daha etkili olacak başka bir hedefi işaret ediyor.
Davutoğlu’nun pervasız saldırıları, FETÖ’nün 2013 saldırılarını hatırlatıyor. Hedef, Erdoğan’a ve Cumhur İttifakı’na cepheden saldırmak.
Hatırlayınız FETÖ, dershanelerin kapatılmasını bahane ederek Gezi Olayları, 17/25 Aralık yolsuzluk kılıflı siyasî suikast teşebbüsü ve MİT tırlarının durdurulması ihaneti ile Erdoğan’ı ve hükümeti yıpratmak için kıyama kalktı.
Anlaşılan Davutoğlu da FETÖ’den kalma/intikal etme “belgeler”le benzer bir saldırı/yıpratma savaşı başlatacak.
Endişe etmeli değil miyiz, FETÖ’nün bıraktığı yerden yalan, iftira, sahte belge, dedikodu kumpaslarını/tezgâhlarını CHP’nin de desteğiyle yeni partiler mi devam ettirecek?
Bir süredir ilk HDP’nin ortaya attığı erken seçim baskısı, dışarının da el atması ile bir şer dalgası ile mi gelecek?
Dışarısı; PKK terörü ile mücadeledeki ve Doğu Akdeniz’deki haklarımızı korumadaki kararlılığımızın, Barış Pınarı zaferlerimizin intikamını içerde çıkartacağı karışıklıklarla mı alacak?
3. AK Parti’den ayrılanların kuracakları partilerin Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi aleyhine oluşturacakları kaosun asıl hedefi, Batı’nın yeni bir yapı kurma operasyonunun zeminini oluşturmak mı?
Bugünden dillendirilen isimlere alan açmak için mi yapılıyor bütün hazırlıklar?
O isimler sır değil.
Merkez solda Ekrem İmamoğlu, merkez sağda Ali Babacan…
Acaba Ahmet Davutoğlu, AK Parti’yi ve Erdoğan’ı yıpratma savaşında koçbaşı mı olacak?
Asıl sahne alacak olan Ali Babacan mı?
Batı’nın Türkiye’de siyaseti dizayn etme gücü yabana atılamaz. Zorlandıkları her defasında silahlı kuvvetler içindeki cuntaları darbe için onlar devreye soktular. Son FETÖ darbe girişimi de onların projesiydi.
Ancak 15 Temmuz ihanetine dur diyen millet iradesinin yapılandırdığı Cumhur İttifakı’nı, kolay lokma zannetmeleri büyük yanılgı olacaktır.
Millete yaslanmayanlar, Haçlı zihniyetinin sinsi hesaplarına bilerek/bilmeyerek alet olanlar, hayal kırıklığına uğrayacak, büyük pişmanlıklar yaşayacaklardır…