Cuntayı ihbar eden Yarbay Samet Kuşçu hapishaneye girerken, darbeciler çalışmalarını hızlandırdılar ve Milli Savunma Bakanlığını merkez haline getirdiler. Çoğu İstanbul'daki Harp Akademisinden kimi subayları devşirmek için Ankara-İstanbul arasında mekik dokuyordu. Hedef 1957 Ekim seçimlerinden bir kaç hafta önce harekete geçmekti. Ne var ki, aralarında çıkan bazı anlaşmazlıklar yüzünden darbe tarihini ertelemek zorunda kaldılar.
Mecliste birbiri ardına çıkan kavgalar, bağırıp çağrışmalar hatta yumruklaşmalar ve İnönü'nün yurt için de yaptığı geziler ortamı öylesine gerdi ki, ülke bir anda iki düşman kampa bölündü. Kurt puslu havayı sever örneği, cuntacılar girişimlerini iyice hızlandırarak darbe tarihi olarak 1960'ı belirlediler.
Bu arada hükümetin çok güvendiği Hava Albayı Mucip Ataklı ve 1. Ordu Komutanı General Fahri Özdilek gibi yüksek rütbeli subaylar da cuntaya katıldı. Hepsi DP iktidarını devirmek konusunda anlaşmıştı ancak ondan sonra ne olacağını bilen yoktu. Tam İttihatçılar gibi "ya devlet başa ya da kuzgun leşe" diye ortaya çıkıp sonra da apışıp kalmak gibi bir ihtimal de yok değildi. Ahmet Yıldız gibi İnönü ve CHP'ye hayranlık duyan kimileri, DP'yi alaşağı ettikten sonra iktidarı İsmet Paşa'ya devretmek istiyordu. Alpaslan Türkeş'in başını çektiği ikinci grupsa en az dört yıl iktidarda kalmaktan ve "milli sosyalizm" gibi ne olduğunu kendilerinin de tanımlamakta güçlük çektiği bir düzene geçmekten söz ediyordu. Çoğunluk darbeden sonra en kısa sürede seçimlere gitmek ve iktidarı seçimi kazananlara devrederek siyaset sahnesinden çekilmek istiyordu. Bu görüş ayrılıkları 27 Mayıs darbesinden sonra kurulan Milli Birlik Komitesi'nde de devam edecekti...
Darbeciler Çankaya Muhafız Kıtasının yani CB'yi korumakla görevli birliğin komutanlığına, Albay Osman Köksal'ın atanmasını sağladılar. Aslında bunu sağlayan kişi MS Bakanı Ethem Menderes'in yaveriydi. Menderes askerleri hiç tanımadığından çok güvendiği yaverinin sözüne uymuş ve ilk günden cuntaya katılmış, Osman Köksal'ı bu göreve getirmişti. Bu arada üniversite öğrencileri sokağa çıkmış ortalık toz duman içindeydi. Bu kargaşadan yararlanan iki cuntacı Ankara Garnizon Komutanı Cemal Madanoğlu'na giderek darbenin başına geçmesini istedi. Madanoğlu da hiç düşünmeden kabul etti.
Cumhurbaşkanlığına yüksek rütbeli biri gerekiyordu. Darbeciler, hükümetten mutlu olmadığını sık sık dile getiren ve o sıra bir ay süreyle zorunlu izne çıkartılan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Gürsel'in kapısını çaldılar. Gürsel öneriyi hemen kabul etti. Eh artık her şey hazırdı. CHP'liler üniversite hocalarını, üniversite öğrencilerini ve hukukçuları sürekli kışkırtıyordu. Her gün Kızılay Meydanında toplanan gençler iktidara sövüp sayıyor bu da darbecilerin işini çok kolaylaştırıyordu.
(Yarın: Ve Darbe)